Numan Kurtulmuş’tan Kılıçdaroğlu’na ‘sözde’ tepkisi

Sultanbeyli Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleşen kongreye AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Vedat Demiröz, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dr. Betül Sayan Kaya ve ilçe milletvekilleri katıldı.

2020 yılının insanlık tarihinin unutamadığı bir yıl olduğunu dile getiren Kurtulmuş, Kovid-19’la birlikte eğitimden ticarete, sanayiden sağlık hizmetine, devlet aygıtından özel sektöre kadar her şeyin köklü bir değişim içine girdiğini belirtti.

“CHP’NİN GENEL BAŞKANI, ŞİMDİ BEN SÖZDE GENEL BAŞKANI DESEM, KABUL EDER Mİ?”

Kurtulmuş, CHP’nin genel başkanı, şimdi ben sözde genel başkanı desem, kabul eder mi? CHP’nin sözde genel başkanının nasıl geldiğini nasıl getirildiğini cümle alem biliyor. İnsanın azıcık yüzü kızarır. Demokrasiye ufacık da olsa bir inancı olur. Seçilmişlere karşı eğer beğenmesen bile, millet seçtiği için seçilmişlere karşı saygı en azından içinde demokratik edebin bir parçası olarak bulunur. Türkiye’de milletin oylarıyla seçilmiş olan Cumhurbaşkanımıza, ’sözde Cumhurbaşkanı’ diyebilmek, demokrasiye yapılmış en büyük ihanet, millete karşı açıkça işlenmiş en büyük düşmanlıktır” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE 2021’DE ÇOK DAHA GÜÇLÜ HEDEFLERE ULAŞACAK”

class=”cf”>

Numan Kurtulmuş, Bir siyasi kadronun en büyük gücü bir davasının olması, hedefinin olması ve hedefine kilitlenmesidir. Hedefi, davası olmayanların bir suyun üstündeki saman çöpü gibi oradan oraya savrulduğunu tarihin hep şahit olmuştur. Türkiye 2021’de çok daha güçlü hedeflere ulaşacak çok daha büyük başarılara imza atacak. Bu çerçevede 2021 yılı Türkiye için ekonomide, hukukta ve siyasette reformlar yılı olacaktır.” dedi.

“HİÇ KİMSENİN GÜCÜ BU MİLLETİN KADINLARINI BAŞÖRTÜLÜLER, BAŞI AÇIKLAR DİYE AYIRMAYA YETMEYECEKTİR”

Kurtulmuş, konuşmasına şöyle devam etti:

Bir şey yapmak isteyenler, bir de bir şey yaptırmamak isteyenler var. Türkiye ne zaman büyük hedeflere kilitlense, içeride ve dışarıda birileri hem gündemi değiştirmek ister hem de yaptırmamak ister. Gücü nereye, ne kadar yeterse. Dışarısını bir tarafa bırakalım ama sadece son günlerde içeride Türkiye’nin bu gidişatını önlemeye çalışanların ne kadar biraz da ümitsiz bir şekilde ortaya saçıldıklarını görüyoruz. Bir tanesi ’28 Şubat’ın o karanlık dehlizlerinden çıkarak başörtülü bir hakimin benim hakkımda karar vermesinden endişe duyarım’ diyecek kadar çağ dışı, gerici, yobaz bir anlayışı ortaya koyuyor. Durduk yere neden bu laf söylendi? Türkiye’nin gündemini meşgul etmek için Türkiye’nin bu gidişini engellemek için. Artık bu memlekette hiç kimsenin gücü bu milletin kadınlarını başörtülüler, başı açıklar diye ayırmaya yetmeyecektir.”

 

 

Kaynak: Hürriyet