İBB Meclisi’nde istifa eden genel sekreter yardımcısı tartışması: Cadı avı başlatıldı

İBB Meclisi Eylül ayı ikinci oturumu 1. Başkanvekili Zeynel Abidin Okul başkanlığında toplandı.

Meclis oturumunda İSMEK bölge sorumlusu olan türbanlı kadınlara hakaret ettiği iddia edilen ve tartışmalar üzerine görevinden istifa eden eski İBB Genel Sekreter Yardımcısı Yeşim Meltem Şişli hakkında araştırma yapmak üzere şubat ayında İBB Meclisi bünyesinde kurulan komisyonun raporu sunuldu.

Araştırma Komisyonu raporuna CHP grubu muhalefet şerhi koydu. Raporu komisyon başkanı AKP’li Meclis Üyesi Kadir Çakır sundu.

Çakır, 19 Ağustos 2020 tarihinde Şişli’nin 20 İSMEK bölge temsilcisi ile toplantı yaptığı ve bu kişilerin 5 ay sonra işine son verildiğini söyledi.

Çakır, toplantıya katılan tüm tarafların tek tek dinlendiği ve yazılı beyanlarının da alındığını belirtti. Çakır, Şişli’nin başörtülü kadınlara hakaret ettiğini, söylem ve vücut diliyle nefret suçu işlediğini savundu.

Çakır, Şişli’nin bildirildiği gibi açığa alınmadığı, yalnızca görevlerini başka bir Genel Sekreter Yardımcısının vekaleten yürüttüğünü, ücretlerini tam olarak aldığını iddia etti.

“YARGISIZ İNFAZ YAPILIYOR”

CHP’nin rapora koyduğu muhalefet şerhini CHP’li Meclis Üyesi Orhan Çakır sundu. Rapora eksik ve yanlış beyanlar girdiğini, Şişli’nin beyanlarının ve sunduğu delillerin raporda dikkate alınmadığını ifade etti. Raporun “yargısız infaz” olduğunu belirten Çakır, şunları söyledi;

*Ortada Yeşim Meltem Şişli hakkında kesinleşmiş herhangi bir mahkumiyet kararı yok.

*Komisyonda istedikleri kişiyi dinleyip olayın tüm tarafları, tanıklar dinlenmeden Yeşim Meltem Şişli’nin beyanlarında geçen CİMER şikayetleri dikkate alınmadan, sunduğu belgeler rapora eklenmeden yönlendirilmiş ifadeler ile rapor yazmak ve suçu sabit olmamış bir insanı mahkum ediliyor.

*Ak Partili üyeler hazırladıkları rapor ile en temel İnsan hakkı olan ‘adil yargılanma hakkını’ Anayasanın 38. Maddesinde düzenlenen ‘masumiyet karinesini’ yok sayıp, yargısız infaza gitmiştir.

ANAYASAYA DİKKAT ÇEKTİ

*Ak Parti komisyon üyelerinin amacının zaten insan haklarını savunmak ve gerçeği araştırmak değil, baştan verdikleri mahkumiyet kararını rapora yazıp kamuoyu oluşturmak ve sürmekte olan bir davayı etkilemek olduğu açıktır.

*Mahkemenin dahi delilleri toplama aşamasında olduğu bir yargılama sürerken AK Partili üyeler çoktan yargılamayı bitirmiş ve suçluyu ilan etmiştir. Amacı ve görevi durum tespiti yapmaktan ibaret olan komisyonun yetkisini aşan, Anayasa ve TCK hükümlerini ihlal eden raporuna hiçbir şekilde katılmamız mümkün değildir.

İSMEK hakkındaki usulsüzlüklerin hiç sorgulanmadığına dikkat çeken Çakır, “Kursiyerlerden çeşitli yollar ile tahsil edilen 194 bin TL ‘nin açıklaması neden sorulmamaktadır? Amaç gerçeği ortaya çıkarmak değil, yargısız infaz yapmak, geçmişte yapılan usulsüzlükleri unutturmaktır” dedi.

“DELİL VE BULGU YOK”

CHP’li Meclis Üyesi Emel Tığlı da raporun delil ya da bulguya dayanmadığını, komisyonun bir kişiyi yok etmeye odaklandığını belirterek “Meclis üyelerinden çok, cadı avına çıkmış engizisyon üyeleri görüyorum” dedi.

ÜST MAHKEMEYE TAŞIDI

CHP’li Meclis Üyesi Alaeddin Aktay, İSMEK’teki usulsüzlük iddiaları ile ilgili yargının verdiği görevsizlik kararının üst mahkemeye taşındığını söyledi. Aktay ayrıca köy enstitüleri örneğini vererek “Eğitim bizim işimiz. İSMEK çalışanları merak etmesin çalıştıkları sürece yanlarındayız” diye konuştu.

AKP Grup Başkanvekili Tevfik Göksu da “Halkevleri, köy enstitüleri diyorlar. Kendi ideolojik körlüklerine mahkum etmek istiyorlar” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Doğan Subaşı da İSMEK tartışmasının CİMER’e gelin usulsüz para topladığı şikayeti üzerine ortaya çıktığını aktararak “Şikayet İBB’ye yönlendirildi. İddiaları ciddiye alıp araştırdık. Bazı İSMEK çalışanları tarafından kurslar kazanç kapısını dönüştürülmüş” dedi.

Kaynak: Sözcü