HAKARET, İŞKENCE, GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN YARALANMALAR
İşkenceye maruz kalan öğrenciler ifadelerinde harp okulunda görevli olan bazı komutanların kendilerine diğer öğrencilerden farklı eğitimlere tabi tuttuklarını, çok ağır ve insanlık onuruna yakışmayacak şekilde eğitim yaptırdıklarını, okuldan ayrılana kadar bunların sistematik olarak devam ettiğini, hastalandıklarında hastaneye götürmediklerini, eğitim faaliyetine devam edemeyecek durumda olmalarına rağmen zorlanarak eğitimleri yaptırdıklarını, hakaret boyutuna varan sözler söylediklerini, bayılacak duruma gelene kadar zorlandıklarını ve bazı müştekilerin bayılarak geri dönüşü olmayacak şekilde yaralandığını, buna rağmen dayanan öğrencilere disiplin hükümlerinden haksız işlemler yaparak disiplin sebebiyle okuldan attıklarını anlattı.
TANJU POSHOR TALİMATIYLA İŞKENCE
İddianamede tanık olarak ifade veren Ersel Ş., sanık Abdulsamet Oyar’ın da aralarında bulunduğu üst devrelerin alt devresi olan sınıf arkadaşlarına FETÖ’nün darbe girişimi sırasında, TRT binasını işgal edip sözde darbe bildirisinin okunmasını sağlayan eski Albay Muhammet Tanju Poshor’un izni ve talimatları doğrultusunda savunma ve disiplin cezası verme, sivil girişli Harbiyelileri koruyup kollama diğer öğrencilere haysiyet ve onur kırıcı şekilde hakaret ve küfürlerde bulunma yetkisi verildiğini söyledi. Ersel Ş, kendi görüşleri dışındaki başarılı Harbiyelilere disiplin cezası verme ve sicil dosyalarını bozmak suretiyle gerçek hakkı olan okul derecelerinden uzaklaştırma, özel hayata müdahale, Harbiyelilerin cep telefonlarını zorla alarak mesajlarını incelemek, kız arkadaşları ile onlar adına mesajlaşmak, günün herhangi bir saatinde dolapları darmadağın ederek aramalar yapmak, bu aramalar neticesinde herhangi bir suç unsuru bulunamaması halinde dolap tertip ve düzeni bozuk olması ithamı ile oda hapsi cezaları vermekle görevlendirildiklerini kaydetti. Ersel Ş., okuldan atılacak Harbiyeli öğrencilerin anne ve babasını okula çağırıp onlara da türlü hakaretlerde bulunduklarını söyledi.
‘ANNEM HALİMİ GÖRÜNCE AĞLADI’
Müşteki Batuhan K., ifadesinde şok mangası içinde olduğunu ve belli bir süre aç bırakıldıklarını dile getirerek, “Diğer arkadaşlarım yemeğe giderken bizlere izin verilmiyordu. Su içiriyorlardı devamlı su içmemizi sağlıyorlardı ve eğitimim sırasında kusan arkadaşlarımız oluyordu. Gün içerisinde eğitim boyunca sürekli bizlere ‘joker hakkını kullanmak isteyen var mı’ diye soruyorlardı. Joker hakkı dedikleri de bizim okulu bırakmamız anlamına geliyor” dedi. Müşteki Hakkı M. T. ise, “Gün boyu yapılan eğitimlerde yat-kalk, otlu-dikenli alanda sürünme, uzak mesafelere koşturup geri çağırma, yerde yuvarlandırma, ördek yürüyüşleri, şınav pozisyonunda bekletmeler gibi eziyetler aralıksızdı. Bir gece çadırda sinir krizi geçirdim ve çadır direklerini ve kampetleri tekmeleyerek ağlamaya başladım. Saat 03-04 civarı ailemi aradım ve ertesi gün ailem İzmir’e geldi. Tanju Poshor beni yanına çağırdı. Harbiyeli üst-devre neredeyse beni sürükleyerek yanına götürdü. Yorgunluktan adım atamayacak haldeydim. Annem benim bu halimi ve bitkinliğimi görünce ağlamaya başladı” ifadelerini kullandı.
‘BAYILAN ARKADAŞLARINIZI SIRTINIZA ALIP KOŞACAKSINIZ’
İddianamede müşteki olarak yer alan Ümit B.K. ifadesinde, toprak futbol sahasında 40 sn. süre verilerek koşmalarını emrettiklerini söyledi. Ümit B.K., “Bu süre içerisinde burayı koşmamız imkansız olduğu için tekrar tekrar ceza amaçlı koşturmaya devam etti. Aramızda bayılan arkadaşlarımız oldu. Hakan Üsteğmen bize ‘bayılan arkadaşlarınızı sırtınıza alıp koşacaksınız’ dedi, bayılan arkadaşlarımıza ise ‘rol yapmayın’ diye şiddetli bir şekilde bağırdı. Biz bu koşuları yaparken bölükteki diğer öğrenciler normal eğitimlere devam ediyordu” diye konuştu.
KAYNAK : SABAH