Hindistanlı Bayan Neerja Bhanot, 1985 yılında Pan American Airlines’da (Pan Am) kabin memuru olarak çalışmaya başladı. Daha önce model olarak çalışıyordu ve Pan Am da önüne çıkan yeni iş fırsatını değerlendirerek, başvurusunu yapmış ve işe kabul edilmişti.
Pan Am, Frankfurt ile Hindistan arasındaki uçuşlarında kabin görevlilerinin Hintli olmasını istiyordu. Kabin memuru Neerja, yeni işine hızla adapte oldu, çalışkanlığı, başarılı çalışması ve aldığı eğitimlerle kısa sürede kabin amirliğine terfi etti.
Neerja, 5 Eylül 1986’nın o kötü kader gününde PA73 sefer saylı uçuşta kabin amiri (Purser) olarak görevliydi. PA73 sefer sayılı uçuş Bombay ve ABD New York arasında, Karaçi ve Frankfurt’ta duraklarla uçuyordu. İlk bacak olan Bombay-Karaçi uçuşunu tamamlayan ‘Clipper of the Seas’ ticari isimli B747 Jumbo Jet uçağında, 379 yolcu ve mürettebat vardı.
Frankfurt’a yapacağı uçuşa hazırlanan uçak, sabah saat 06.00’da Pakistan Karaçi Cinnah Havalimanı’nda yerde iken, havalimanı güvenlik kıyafetleri giyinmiş silahlı 4 Filistinli terörist, bir minibüs ile gelip uçağa geldiler, havaya ateş açarak uçağın içine girdiler.
Neerja, bunun bir terör eylemi olduğunu anlayıp önündeki panelden kokpite “uçak kaçırılıyor” acil durum kodunu iletmeyi başardı. Bu bilgi pilotların kokpit döşemesindeki kapağı açarak uçaktan kaçmalarına olanak sağladı. Pilotların ve Flight Engineer’in kokpitten kaçması ile uçak uçamaz hale geldi. Teröristler kokpite girince pilotların olmadığını gördüler.
Durumun zorluğunu fark eden Neerja, kabin amirliği gereği uçağın içinde olup bitenlerin sorumluluğunu üstlendi, kendisini ve ekibini sakin tuttu. Teröristler, Kıbrıs’da tutuklu olan bazı Filistinli mahkumları serbest bıraktırmak için uçağı Kıbrıs’a götürmek isteyen Abu Nidal Terör Örgütü’nün elemanlarıydı. Özellikle Amerikalı yolcuları hedef alıyorlardı. Teröristler havalimanı otoritesi ile pazarlığa girerek uçağı uçuracak pilot bulunmasını istediler. Birkaç saat sonra beklenen pilotlar gelmeyince, Hindistan asıllı bir Amerikalı yolcu olan Rajesh Kumar’ı seçip onu L2 ön kapıya sürükleyip diz çöktürdüler ve kafasına ateş ederek uçaktan aprona attılar. Bu hareket teröristlerin kesin kararlı olduklarını gösteriyordu.
Bundan 4 saat sonra, teröristler Neerja’dan, Amerikalı yolcuları teşhis edebilmek için, uçaktaki insanların pasaportlarını toplamasını istedi. Neerja ve diğer kabin memurları, yolculardan aldıkları Amerikan pasaportlarını koltukların altına ve bir çöp kutusuna sakladılar, böylece kimlerin Amerikalı olduğu tespit edilemeyecekti. Neerja ve ekibi, gülümsemeye devam ederek yolculara yiyecek ve içecek ikram ederek ortamı soğutmaya çalıştılar.
Artık gece olmuştu. Teröristler, uçağı ele geçirdikten 17 saat sonra, gece saat 23:00 civarında, APU kendiliğinden sustu. Bundan 15-20 dakika sonra bataryalar da çökünce kabin komple karanlığa gömüldü. Kabin aydınlatma ışıkları sönünce teröristler panik yaparak kabin içinde rasgele ateş açtılar.
Neerja, karanlık içinde bazı yolcuların acil durum kaydırağını kullanarak kaçmalarını sağlamak için R4 kapısını ve kaydırağı (Slide) açmayı başardı. Teröristler henüz farkında değillerdi. Kendini kurtarmayı seçebilirdi ama önce yolculara yardım etmek için elinden geleni yapmaya karar verdi.
Üç çocuğun kaydıraktan aşağı inmesine yardım etti. Ancak, bir terörist onun yolcuların kaçmasına yardım ettiğini görünce onu saçlarından yakaladı ve yakın mesafeden başına ateş ederek vurdu.
Bayan Neerja, 23. doğum gününden sadece iki gün önce, Karaçi Jinnah hastanesine götürüldüğünde henüz yaşıyordu. Ne yazık ki, uçakta öldürülen 22 kişiden biri oldu. Eylem sona erdiğinde ekip ve yolculardan 150 kişinin yaralı olduğu anlaşıldı.
Sonunda uçağı Kıbrıs’a götüremeyeceklerini anlayan teröristlerden üçü gece karanlığında uçaktan aprona inerek kaçmak isterlerken polisler tarafından yakalandı. Dördüncü terörist ise uçağa giren polisler tarafından yakalandı.
Ölümünden sonra Neerja’ya, olağan üstü cesareti nedeniyle, Hindistan, Pakistan ve ABD’den üç ödül verildi. Hindistan cesareti ve yolculara yaptığı yardımlar için Ashoka Çakra Ödülü’nü verdi. Bu ödülü Hindistan’da alan en genç kişi ve ilk kadın oldu. 2004 yılında Hindistan Posta Servisi onun hatırasına posta pulu çıkarttı.
Olaydan sonra sessizliği koruyan kabin ekibi 30 yıl sonra, ilk defa konuşup o gün uçakta olanları anlattılar. Onların anlatımına dayanılarak 2016’da, Cesur Kabin Amiri Neerja ve uçak kaçırma olayını dramatize eden “PanAm Flight 73-Hijacjed” adıyla bir sinema film yapıldı.
O uçaktan Neerja’nın yardımı ile sağ olarak kurtulan 3 çocuktan biri, daha sonra Neerja’nın o günkü eylemlerinden etkilenerek havayolu pilotu oldu.
