Ahmet Bolat’a 211 mağdurlarından Açık mektup… TK-211 için iadeyi itibar – Airline Haber

 </p><img class="alignleft size-full wp-image-12" style="padding-left: 12px;" src="https://149572917.v2.pressablecdn.com/wp-content/uploads/2022/02/Ukrayna-Rusyanin-kaybi-30dan-fazla-tank-130-zirhli-arac-7.gif" alt="" width="1153" height="90"/>

Sayın Ahmet Bolat beyfendi, öncelikle yeni göreviniz hayırlı olsun,

Türk Hava Yolları na 26 yıl gururla hizmet vermiş bir çalışanım, 1990 senesinde genç bir mühendis olarak başlayan çalışma hayatım 24 temmuz 2016 günü telefonuma gelen bir SMS ile sonlandırıldı. THY 211 arkadaşımla birlikte iş akdimi fesh ederken ‘işletmesel gerekliliği’ sebep gösterdi.

Havacılık sektörünün benim gibi operasyonel bir bölümünde çalışıyorsanız işin doğası gereği sürekli zamana karşı yarışarak çalışırsınız. Günler saatler dakikalara karşı yoğun stres altında zaman nasıl geçmiş anlamadan bir de bakmışsınız çeyrek asır geçmiş ama sanki daha dün işe başlamışsınız gibi heyecanınız gayretiniz hep aynı , her gün üzerine katarak bir yandan gelişiyorsunuz bir yandan da en güzeli ve keyiflisi tecrübenizi bilginizi gençlere aktarıyorsunuz bu duygu tarif edilemez. Çalışma hayatımın son gününe kadar şirketimizin kabin ekiplerinin uçuşlarının planlamasından sorumlu olarak çalıştım ve yıllarımı verdiğim Ekip Planlama Başkanlığının bugünlere gelmesinde çok fazla emeğim olduğunu düşünüyorum. Çeyrek asır dile kolay, bu süre içinde iyi günlerimiz de oldu zor zamanlarımız da oldu ,tüm gayretimle şirketim yararına özveriyle çalıştım ve gene olsa gene aynı aidiyet duygusuyla çalışırdım, işte bu yüzden ,bir SMS ile ‘’ iş akdiniz fesh edildi ‘’ mesajını almak bana çok ağır geldi, hiç ama hiç hak etmediğim bir uygulamaydı.

Görevini en iyi şekilde yapmaya odaklı bir insansınız ve bu yaşananlara karşı ; neden diye düşünüyorsunuz işin içinden çıkamıyorsunuz, burada o günleri ve yaşadığım duygusal çöküntüyü anlatmama gerek yok, çünkü bunu ancak yaşayan anlayabilir. İnsan,hayatında en büyük yıkımı yaşadığı kayıplar ve haksızlığa uğrayınca yaşıyormuş; benim de bu süreci atlatmam hiç ama hiç kolay olmadı .Kahrından kanser olan insanları duyarız ya,ben de bu süreçte sağlığımdan olarak bunu bizzat deneyimledim, bir şekilde hayatımıza devam ediyoruz ama kolay olmuyor.

Asıl yıpratıcı olan ise devamında bana ve birlikte aynı kaderi paylaştığım 211 iş arkadaşıma yaşatılanlar, bize suçlu muamelesi yapılması ve THY nin bizimle ilgili yaptığı basın açıklamasında bizlerin bir suç örgütü ile bağlantılı olduğumuzu ima etmesiydi, işte en ağır gelen ve onurumuza dokunan tarafı da buydu , adımızı temize çıkarmak onurumuzu ve itibarımızı geri almak için hukuki mücadelemizi başlattık ve ben de dahil tüm arkadaşlarım açtığımız işe iade davalarını kazandık çünkü haklıydık, fakat THY tazminatımızı ödeyerek işe iade yapmamayı tercih etti, neden geri alınmadığımızı sorguladığımda ise yöneticilerden birinin , paralarını aldılar ya daha ne istiyorlar gibi bir söylemi olmuş ne kadar çirkin bir söz ,bu sözü söyleyen insan için para her şey demek ki ,manevi değerler para ile alınabiliyor demek ki, insan hayatıyla oynamak ne kadar kolay değil mi. Sanki para, bu yaşadığımız ağır travmayı karşılayacakmış gibi .Adımızın kirletilmek istenmesi ,evlatlarımıza ailemize ve içinde yaşadığımız topluma karşı düştüğümüz durum … Hiç günahımız yokken yaşadığımız bu haksızlığı içimizde sindirebilecek miyiz , tazminat aldık ve her şey kapandı öyle mi, bu sözü sarfeden insan için demek ki öyle ve bu kişi hala THY de görevine devam ediyor ve bu insan Türk Hava Yolları aidiyeti taşıyor ve biz taşımıyoruz öyle mi, işte bunu kabul etmek biraz zor.

Madem sadece işletmesel gerekçe sebebiyle çıkarıldık, öyleyse neden yıllarımızı verdiğimiz ikinci yuvamız olan şirketimizin kapısından sokulmadık bir kaç gün önce toplantı yaptığım odadaya güvenlik eşliğinde girebildim ve önüme imzalamam için koyulan kağıt, o gün yaşananları unutulur diye düşünebilirsiniz ama her hatırladığımda aynı açı yüreğime oturuyor . Masalarımız ve eşyalarımız didik didik arandı, bilgisayarım müzik CD lerim bile alınıp incelendi eşyalarımı toplamak isteyen arkadaşlarıma eşyalara dokunurlarsa suçlu olacakları gibi göz dağı verildi, bunları duymak beni nasıl yaraladı nasıl üzdü ,neden neden söyleyin madem birşey aramıyordunuz bize terörist muamelesi yapıldı dediğimizde neden inkar edildi, bu yaşananlar normal şeylermiydi.

22.07.2016 günü THY resmi internet sayfasında basın bülteni yayınladı ,bültende yazılanlar hepimizce malum , ayrıca bu da yetmedi THY, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne yazdığı yazıda ,işten çıkarılan 211 kişinin isimlerini bildirirken ‘’15 Temmuz dan sonra çıkarılmıştır’’ ifadesini kullanmıştır, böylelikle havacılık camiasında iş imkanlarımızı da engellemiştir ; şimdi burada nasıl bir niyet okumalıyız .

O kara günün üzerinden beş buçuk yıl geçti ,bu süre zarfında kimlerle konuşsak herkes, haklısınız demekten öte hiçbir şey yapmadı buna Hava-iş sendikası dahil, daha sonra kendileriyle defalarca yaptığımız toplantılarda onlar da haklısınız ama elden ne gelir demekten öteye gidemediler, ardından toplu sözleşmede maddelerinde kırmızı çizgi olduk, yada bize öyle söylediler ,sözleşme imzalandı ve biz gene kendi başımıza kaldık mücadelemize yalnız devam edecektik ,tüm havacılık camiası 211 THY çalışanına haksızlık yapıldığını bile bile bu haksızlığa sessiz kaldı, şimdi bir şansımız var mı bilmiyorum umarım vardır.

THY yönetiminin, işletmesel gereklilik arkasına sığınarak şirkette eleman eksiltmesinin gerektiğini savunması gerçekten iyi niyetli olmuş olsa , pandemi döneminde yaptığı gibi ,emeklilik hakkı gelen çalışanlarına tanıdığı hakkı, 211 içinde emekli olmak isteyen personele de tanırdı ama bunu yapmamayı seçti,emeklilik hakkı dolmuş ve dilekçesini verenleri bile emekli etmeden ,onur kırıcı bir şekilde kapının önüne koymayı seçti ,bu da göstermiştir ki yok işletmesel gereklilik yok ekonomik zorluklar, küçülme vs. bunların hepsi gerçek dışı ve uydurma gerekçeler, bizim için inandırıcılığı yok hükmündedir. THY çalışanı arkadaşlarıma; bize yapılan bu vefasızlığı gördükten sonra, yarın da kendisine bir haksızlık yapılmayacağının garantisini kim verebilir.

Sayın Ahmet Bolat ; kıymetli mesai arkadaşlarım diye başlayan sözlerinizin arasında şu cümle özellikle dikkatimi çekti ”Türk Hava Yolları için emek harcayan ailemizin üyesi tüm çalışma arkadaşlarımıza değerli olduklarını hissettirecek, ortaklığımıza duyduğu aidiyeti artıracak çalışmalar gerçekleştireceğiz.” Bu sözünüzü gerçekleştirmenizi, arkadaşlarım adına canı Gönül den diliyorum , gerçi aidiyet kültürü bizim jenerasyonla birlikte bitti diye düşünüyoruz ama inşallah ,bunu tekrar yaşatabilirseniz arkadaşlarım adına mutlu olurum, THY çalışanları biz büyük bir aileyiz sözü sadece afişlerde kalmaktan öteye geçer. Şirket kültürü ve aidiyet, emek ister güven ister zaman içinde gelişir eğitimlerle pekişir.

Sayın Bolat, sözünüzün arkasında duracaksanız haksız yere iftira atılarak kötü muamele ile şirketinden koparılmış 211 çalışanın yani bizlerin sözlerimize kulak verin ve şu an halihazırda çalışan arkadaşlarımıza güven verin, aldığım duyumlar çalışanlar arasında ne güven ne sevgi ne de saygının kalmış olduğu ,bunun da baş nedeni sizin de bildiğiniz gibi liyakat .

Ahmet bey sizden ricamız 211 konusunu araştırmanız adalet ve liyakat mesajınıza uygun olarak kararınızı vermeniz.
Saygılarımla

Kaynak: Airline Haber