‘KADINLARIN ÇALIŞMA HAYATINDAKİ YERİ AK PARTİ DÖNEMİNDE ARTTI’
Bakan Bozdağ kısa süreli evliliklerde hükmedilen nafakaya ilişkin, “1 ay evlilikte ömür boyu nafakayı ben de doğru bulmuyorum. Bunun adil ve hakkaniyetli olması son derece önemli bununla ilgili Bakanlığımızın çalışmaları var. İki tarafın mali durumlarına göre eğer gelirleri yaşam tarzları bakımından evlilikten sonra standart değişmemişse bir nafakaya hükmedilmediğini biliyoruz. AK Parti iktidarında kadınlar da erkekler kadar çalışma hayatında var oluyorlar. Kadınlar kamu ve özel sektörde ciddi şekilde varlar. Bu konu üzerinde elbette haksızlıklar var biz de kabul ediyoruz, 1 ay evliliğe ömür boyu nafakayı benim de gönlüm el vermez. Bu 30 bin kişi içerisinde bir gün evli kalıp da böyle nafaka alan kaç kişidir istatistiğine bakmak lazım. Eskiden boşanmayı ayıp bir şey olarak görürken şimdi normalleşti. Bu da sayıyı arttırdı. İnsanlar nafaka yüzünden değil evdeki saadet, huzur ve ailevi problemler nedeniyle bunu göze alıyor. Ben nafakayı düşünerek çiftlerin hareket ettiklerini düşünmüyorum. Boşanmayı göze aldıktan sonra hukukun tanıdığı haklar olarak görmek lazım nafakayı” diye konuştu.
‘KADINLARIN MAĞDURİYETİNİ GÖZETMEMEK HAKSIZLIK OLUR’
Tarafların yaşları küçük olması halinde oluşan evliliklerde cinsel istismar suçundan cezaevine girenler hakkında konuşan Bakan Bozdağ, “Türkiye’de çok büyük bir yanlış anlama var. Geçmişte bunu meclise getirdik son anda geri döndü. Kamuoyunda sanki çocukların tecavüzcüleriyle evleneceği gibi bir algı yapıldı. Burada bizim geleneklerimizde böyle bir sorun var mı var hala devam ediyor mu ediyor. Aldığım en son rakamlar 3 bin 500 civarında aile olduğu söyleniyor. Mahkemeler vicdan nedeniyle bu davaları erteliyorlar. Ortada tecavüz yok geleneklere göre evlenme var. Şikayet yok, böyle bir sorun var bu birçok kişiyi ilgilendiriyor. Bir kadın mağdur ediliyor, çocuğu varsa bir daha mağdur ediliyor. Kadının bu noktada bu mağduriyetinin gözetilmemesi haksızlık olur. Ortada bir haksızlık ve mağduriyet var” şeklinde konuştu.
‘ERKEN EVLİLİKLERİ ÖNLEMEK İÇİN SÜRESİZ EĞİTİMİ12 YILA ÇIKARDIK’
Bakan Bozdağ kız çocuklarının kendi ayakları üzerinde durabilmeleri ve erken evliliklerin önüne geçebilmek için kesintisiz eğitimi 12 yıla çıkardıklarını kaydederek, “Türkiye’de evlilik oranları 30’a yaklaştı. Erken evlilikleri önlemek için kesintisiz eğitimi 12 yıla çıkardık, kadın erkek okusun diye. Okul çağında evlenmesinin önüne geçtik. Bu süreçte reşit olacaklar ve kendileri karar verecek. Özellikle kız çocuklarını okutmak için ciddi şeyler yapık. Eğitim ve iş sahibi olsunlar kendi ayakları üzerinde durabilsinler bu bilinçle hareket etsinler ki bu şekilde evlilik kurabilsinler. Evlilik yaşı ciddi oranda yükseldi ancak erken yaşta evlilikler de devam ediyor. Bu konuda en uç örneği veriyorlar ki tepki toplasın. Türkiye 84 milyon bir kötü örnek bütün Türkiye’yi temsil etmez” ifadelerini kullandı.
‘SOSYAL MEDYAYA BAKMADAN DOSYAYA BAKACAĞIZ’
Sosyal medyanın yargıya etkisine ilişkin konuşan Bakan Bozdağ, Türkiye’de sosyal medya savcılığı ve mahkemesi olduğunu gördüğünü söyleyerek, savcıların dosyaya ve delillere baktıklarını Anayasaya göre vicdani kanaatle karar verdiklerini söyledi. Bakan Bozdağ, “Hakim savcı o bunu diyor bu bunu diyor diye bakarsa karar veremez. Hakim savcının vicdanı Anayasaya kanuna bağlıysa rahattır. Vicdan bizde bağımsız değil, hukuk da çünkü Anayasaya bağlanmış. Sosyal medyaya bakmadan dosyaya bakacağız. Sosyal medya istediği kadar yazsın çizsin. Biz ne yapacağız, gerekçemizi doyurucu yazacağız. O gerekçeyi okuyanlar sosyal medyada yazanın doğru olmadığını görecek. Dosyaya konulan bilgi belgelerin doyurucu olması gerekiyor. Tokatta Cumhurbaşkanımız bahsetti, 23 yerinden bıçaklayan adamı serbest bıraktılar 23 bıçak darbesi kullanan adam serbest bırakılmaz. Beyanlar alınıyor hakimde bir kanaat oluşuyor sonuçta, verdiği kararı tatmin edici yapmalı. Hakim savcılarla meslek içi eğitimler yapıyoruz ki bu hataları aza indirelim. Ama hatalar oluyor ne yazık ki. 23 bin hakim savcımız var, rakamlara bakınca bunlar bir elin parmağını geçmez ama sosyal medyaya bakınca hepsi böyleymiş gibi oluyor” dedi.
‘YARGIDA YANLIŞ OLMAZ’
Yargıda yanlışın olmayacağını, yapıldığı takdirde düzeltecek makamların olduğunu dile getiren Bakan Bozdağ, “Yargıda yanış kalıcı olamaz zaman alır ama mutlaka düzeltilir. Tabii bu da yargıya güveni olumsuz etkiliyor. Eksiksiz soruşturmada daha dikkatli olmalıyız. Eksiklikler inşallah en aza inecek ve kamuoyundaki rahatsızlık da ortadan kalkacak. Eksik soruşturma en büyük sıkıntı onu çözmek için çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
HAKİM SAVCI YARDIMCILIĞI GELİYOR
Hakim ve savcılar için yeni düzenlemelerin yapıldığını bu kapsamda yardımcı hakim savcılık getirileceğini ifade eden Bakan Bozdağ, “Hakim savcılardan 24-25 yaşında göreve başlayanlar oluyor. Bu yeni değil uzun zamandır var olan bir şey biz getirmedik. Hakim ve savcılarımız FETÖ’nün Türk yargısını işgali ve bağımsız karakterini yıkması karşısında bir bedel ödedi. FETÖ’nün Türk yargısı içerisinde nüfuzunu yok ettik. Hukukla bağlı olmayıp bir terör örgütüyle bağlı olması mümkün değil adalet terazisi doğru olmalıdır. 20 Temmuz’da o zorluklar içerisinde istinaf mahkemeleri kurduk, yeni hakim savcılar aldık. Şu anda çok yeni hakim savcılar var ancak tecrübe kazandılar. Şu anda baktığınızda 6 yıl geçti dolayısıyla bir tecrübe dönemi oldu. Bundan sonraki süreçte tecrübe kaynaklı sorunların azalacağını düşünüyorum. Bakanlık olarak yeni bir adım atıyoruz hakim ve savcı yardımcılığı müessesini getiriyoruz. Önce hakim veya savcının yardımcısı olarak atayacağız ihtiyacımız olursa 2 kişi atayacağız. Usta çırak ilişkisiyle bizzat arazide kürsüde hakimin nezaretinde orada olanları öğrenecek ve 3 yıl sürecek. Bu süre hakim savcıların yaşını 30’a doğru çekecektir. İyi bir meslek öncesi eğitim alacakları için kürsüde acemiliği çekmeden vazifelerini daha iyi yapma fırsatını bulacaktır. Mayıs ayında mecliste görüşülecek” diye konuştu.
‘YASAYA UYGUN’
Bakan Bozdağ Kaşıkçı cinayeti dosyasının Suudi Arabistan’a gönderilmesine ilişkin ise şunları söyledi: “Kaşıkçı cinayeti tasvif edilemez, ilk müdahil olan biziz. Süreci bekleyeceğiz. Yargılamanın Suudi Arabistan’a nakledilmesi tamamen yasaya uygundur. Davanın naklinden sonra ismi geçen diğer sanıkları da yargılayacaklar. Yargılama Suudi Arabistan mahkemelerinde yapılacaktır. Burada Türkiye’nin yargı yetkisini devretmesi söz konusu değildir.”
KAYNAK : SABAH