Türkiye hazır! Çelik kanatlar… – AirlineHaber | Havacılık Haberleri

Onlar Türkiye’nin gökyüzündeki gözü kulağı! Sadece terörle mücadelede değil ülkemizin kara-hava ve deniz sınırlarının korunmasında da çok kritik görevler üstlenen kahraman Türk pilotları, yetenekleri ve sahip oldukları imkânlarla dünyanın en iyileri arasında kabul ediliyor. Peki, ama böylesine zorlu bir görevde bu denli başarılara ulaşan pilotlar nasıl yetişiyor?

İşte Türkiye’nin ilk jet üssü olan Balıkesir 9. Ana Jet Üs Komutanlığında ve Eskişehir 1. Ana Jet Üs Komutanlığındaki eğitim süreçleri ve faaliyetleri…

Burada gerek özel salonlarda verilen toplu dersler, gerek brifing odalarındaki bire bir eğitimler gerekse de simülatör üzerinden pilot tıpkı uçaktaymış gibi yaratılan ortam üzerinden gerçekleşen eğitimler dikkat çekici.

 

Pilotlar, bu eğitime tıpkı bir savaş uçağına biniyor gibi hazırlanıyor ve uçuş kabinine o şekilde biniyor. Koltuğun simülasyon alanına girmesi ve siyah perdelerin otomatik olarak kapanmasıyla dış dünya bağları kesilen pilotlar bu sistem sayesinde düşman uçaklarıyla havada muharebeden mühimmat atımına, tüm hava şartlarında ve en zorlu koşullarda iniş-kalkış yapabilmekten havada yakıt ikmaline kadar çok farklı süreçleri bire bir deneyimleyerek çok daha donanımlı hale geliyor.Savaş pilotlarının sağlıkları da son derece kritik bir unsur. Tüm süreç çok farklı merkezler tarafından kontrol edilirken, aynı zamanda üs içerisinde sağlanan imkânlarla savaş pilotlarının spor faaliyetlerini de en ufak bir aksama olmadan tamamlaması sağlanıyor.

 

Konuştuğumuz savaş pilotları yemek tercihlerinden uyku saatlerine kadar çok farklı dengelere dikkat ettiklerini, çünkü uçağa bindikten sonra fiziken, zihnen ve ruhen hazır olmanın son derece önemli olduğunu anlattı.

 

 

Savaş uçaklarımız ülkemizin kara-hava ve deniz sınırlarının 7/24 esasıyla korunmasında da önemli roller oynuyor. Eğitimler ve uçuşlar sırasında gözlemlediğimiz en önemli hususlardan biri öğretmen olan rütbeli subaylar ile öğrenci olarak eğitimlerine devam eden daha düşük rütbeli pilotlar arasındaki güçlü bağ. Normalde operasyona çıkan askerlerde görmeye alışık olduğumuz ‘can emanetliği’ anlayışı söz konusu hava kuvvetleri ve savaş uçakları olduğunda da aynı şekilde devam ediyor.Öğrenci pilotlarla üst rütbeli komutanlar arasındaki güçlü bağ hem eğitimlerin daha verimli geçmesini sağlıyor, hem de Türk Hava Kuvvetleri personeli arasındaki bağın her daim güçlü ve sürekli olmasını beraberinde getiriyor. Balıkesir’de eğitim alan pilotların görev yerlerinden biri de Eskişehir. Kentte bulunan 1. Ana Jet Üs Komutanlığına gelen pilotlar buradaki filolarda farklı görevler icra ediyor. Eskişehir’deki üs farklı görevler üstlenen çok sayıda filoyu barındırıyor.Burayı diğer üslerden ayıran önemli özellikler var. Bunlardan biri de Türkiye’nin son F-4 filosunun Eskişehir’de konuşlanması. Yurt içi ve yurt dışındaki terör operasyonlarında savaş uçaklarıyla nokta hedeflerin vurulmasında buradaki F-4 filosunun büyük katkıları var. F-4 uçaklarını dünyada kullanan çok az sayıda ülkeden biri Türkiye… Savaş pilotlarıyla bu durumu konuştuğumuzda, uçakların her ne kadar eski nesil olsa da yapılan modernizasyonlar ve faydalı yük kapasiteleri ile son derece etkili bir şekilde kullanılabildiğine işaret ediyorlar.Bu uçakların ayrıca yerli ve milli sistemlerimizin geliştirilmesinde önemli katkıları da bulunuyor. Son derece zorlu eğitimlerden geçen savaş pilotları, bu sürecin ardından farklı şehirlerdeki üstlerde görevlendiriliyor. Eskişehir’deki jet üssünde çok farklı görevler başarıyla icra ediliyor. Bunlardan biri de aslında kamuoyunun 1990’lı yıllardan bu yana aşina olduğu ‘sınır ihlali önleme’ görevi. Tehdidin yeri ve boyutuna göre Türk savaş uçakları farklı noktalardan kalkış yaparak ani müdahalede bulunabiliyor. Hava Kuvvetlerimizin kahraman pilotları, havadan bir tehdit oluştuğunda ve ani hava harekâtı gerektiğinde 10 dakika içinde havalanarak tehdidi bertaraf edebilecek bir kabiliyete sahip.Bu süre NATO standartlarında olmakla birlikte savaş pilotlarımız bu sürenin daha altında bir zaman diliminde de kalkış gerçekleştirebiliyor. Türkiye’nin bölgede hava kuvvetleri ve pilotlar özelinde ne durumda olduğu konusunda tüm savaş pilotlarından “Bu bölgenin en iyisiyiz” yanıtı geliyor. Sürekli gerçekleşen uçuşlar, ikili kol faaliyetleri, terör operasyonları, sismik gemilerimize refakat, Ege ve Doğu Akdeniz’de gösterilen kararlılık gibi ülke menfaatlerini doğrudan ilgilendiren konularda son derece kritik görevler üstlenen Türk Hava Kuvvetlerinin sağladığı faydalar aslında bu yanıtın ne denli isabetli olduğunu gösteriyor. Geçtiğimiz günlerde Türk hava sahasını ihlal eden Yunan jetleri, kahraman Türk savaş pilotlarının önleme harekatının ardından söz konusu alanı terk etmek zorunda kalmıştı.

Kaynak: Airline Haber