THY’DE KAPSAM İÇİ- KAPSAM DIŞI ÇALIŞANLAR VE YÖNETİM KURULU – Airline Haber

2006 Yılında THY ile yolları ayırdığımız o tarihten bu güne hiç aralıksız her hafta mutlaka köşe yazımı yazarım. Bu yazılarımı, Airlinehaber sitemizi açmadan önce gerek başka haber sitelerinde ve gerekse kişisel bloğumda görmüş, okumuş olmalısınız.

Bu yazıları yazarken öncelikle gündem oluşturmuş önemli konuları seçerim. Ancak, her hafta gündemi zorlayan, çok önemli havacılık olaylarına rastlanmıyor. Bu hafta da gündeme alınacak önemde bir konuya rastlayamadım. Biz dâhil hepimiz, pandemi sürecinin bir an önce bitip normal hayatımıza dönmemizi bekliyoruz.

Sektörümüz inanılmaz durgun. Sektör durgun olunca yazacak konu bulmakta zorlaşıyor. Kimin yerine kim gelmiş, kim kaç lira maaş alıyor? Üst yönetim sallanıyor mu? Bu bilgiler şirketin üst düzeyinden alınacak bilgiler olup çalışanları da pek ilgilendirmez.

Kusura bakmayın, “aynı derenin çocuğu olduğum” üst düzey yönetici arkadaşım olmadığından sizlere bu tür özel bilgiler aktaramıyorum. Aslında tarafıma gelen bilgileri teyit ettirmeden yayınlayamayacağımdan pek de işime gelmez.

Ben üst yönetimi sadece genel kurullarda görmekte olup, orada sorular sormakta ve kendimce gördüğüm yanlışları arkadan konuşarak veya yazılarımın arkasına sığınarak değil, yüzüne söylemeyi tercih etmekteyim. Bilirsiniz bazıları genel kurul öncesi atar tutar, belgeler elimde ortalık birbirine girecek falan derler. Tabii ki bizim toplum tartışmayı çok sever. Kendi içine girmese de kavga, dövüşten de hoşlanır. Bu nedenle genel kurula belgeler ve evraklarla geliyorum dediğinizde en yüksek katılımlı genel kurul olur.

Genel kurullarda karşılıklı dalaşmalar, genel kurullara devamlı gelen ve en ön sırada devamlı yönetimlere (kim olursa olsun) övgüler dizen iş insanı, yönetmen, senarist, KTHY yönetim kurulu başkanı ile benim aramda geçerdi. Bu zat ı muhterem yönetimde kim olursa olsun övgüler dizerdi. Tabii ki her zaman yaptığı bu yalakalık beni rahatsız eder ve bende genel kurulda herkesin önünde Ümit beyle tartışırdım. Neyse fazla bilgi vermeme gerek yok. Çünkü kendisi 2016 yılında vefat etti.  Allah rahmet eylesin…

Sonra bu yönetim kurullarına övgüler dizenlerin arasına Dr. Suphi Ayvaz da dâhil oldu. Suphi Bey’de Ümit Beyden eksik kalmazdı. Bu tür gereksiz yalakalıklar neticesinde aile fertlerinden bir kaçını THY ailesine de sokmuştu. Son genel kurullarda, Suphi Bey ’i de kızdırmış olmalıyım ki genel kurullarda pek göremiyorum. Hâlbuki torpilsiz girenin pek nadir olduğu THY’de bu kadar hassas olmaya gerek yoktu. Bulunduğu konuma yatkın ve kriterleri yüksek birinin torpilli veya torpilsiz girişi kimseyi rahatsız etmemeli… Aslında Suphi beye aile bireyleri ile ilgili lafta atmamıştım. Neyse ben kendisini severim. Her ne kadar zaman zaman fikir ayrımına düşüyorsak da genel kurullara beklerim.

Bildiğiniz üzere, yönetim kurulu dışında THY’de “Kapsam İçi” ve “Kapsam Dışı” iki ayrı grup vardır.    Bu gruplardan kapsam dışı olanlar sendikalara üye olamadıkları gibi ne verilirse onu alırlar. Grev veya Eylem hakları yoktur.  Toplu iş sözleşmelerinde çalışanlara verilen zammın kapsam dışı çalışanlara (md, başkan, genel müdür yrd, gen md ve yardımcıları) verilmediğini de hatırlarım. Yönetim kurulu özel olarak başbakanlıkla yazışarak aylar sonra aynı zam miktarını kapsam dışı çalışanlarına da almışlardı. Bir zaman kapsam içi çalışanlar 4 ikramiye alırken kapsam dışılar 2 ikramiye alıyordu.

İşin ilginç yanı, medyada en çok konuşulan konulardan biri kapsam dışı çalışan yöneticilerin ne kadar maaş aldıklarının yanı sıra arabaları, kiralık arabaları, kullandıkları yakıtları, şoförleri, odaları, vb… Bu konuları Yönetim Kurulu bilir. Kapsam dışının sendikası falan yoktur. Toplu iş sözleşmesi de yoktur, ne verirsen onu alırlar.

Bu platformlardaki en eski THY’li olarak, bu tür dedikoduları sıklıkla duymuş biriyim. Sakın ola ki kapsam dışı çalışanların maaşlarını tenkit edeceğim sanılmasın. Onların maaşlarını da tam olarak bilemiyorum. Onların bordroları sanırım kapalı teslim ediliyordur. Tam olarak müdür-başkan, genel müdür yardımcısı-genel müdür ve maaşlarını bordro üzerinden görmediğim için bilemem. Bir rakam yazarsam bunun belgesi mutlaka bende olmalı. Aksi takdirde malum dedikodu sitelerine döneriz.

Benim bildiğim, yönetim kurulu üyelerinin maaşları (Aslında her sene yapılan genel kurullarda yönetim kurulu maaşına zam yapıp veya yapmamak genel kurulun yetkisi dâhilinde olduğundan) deşifre ediliyor. Birçok kere bu konuda atışmalar yaşandıysa da genel olarak kabul görüyor.

Şimdiye kadar bazı itirazlar yapıldıysa da genel kurul tarafından kabul edilmeyen yönetim kurulu üyesi maaşına rastlamadım.

Şimdi de gelelim kapsam içi çalışanlara… 

Kapsam içi çalışanların kapsam dışı çalışanlara nazaran bence avantajları var. Tabii ki bu avantajlarını kullanabilirlerse…

Şimdilerde nasıl bilemiyorum.  Sendikalarımız var. Derneklerimiz var. Gerektiğinde kapsam içi çalışanları koruyabilirler. Aslına bakacak olursanız,  en avantajlı grup olarak kapsam içi çalışanlar ortaya çıkıyor. Tabi ki, sendikaları ve derneklerini seçemezlerse (ki son senelerde seçemiyorlar) bu avantaj anında dezavantaja dönüşebilir. (Şimdilerde olduğu gibi)  Ben 30 sene kapsam içi çalıştım ve son derece memnundum. Bir fark olarak o zamanki sendikalar ve derneklerin aktif olması. Buda işvereni ilgilendiren bir konu değil.

Pilotun, teknisyenin, mühendisin, kabin memurunun maaşı beni ilgilendirmiyor. Dernekçilik yaparken de ilgilendirmezdi. Çünkü biz sendika istemese bile haklarımızı kendimiz alabilecek bir gruptuk. (Toplu sözleşmesi dışında ekstra zam alan bir iş grubunda çalışırdım)

Aslına bakacak olursanız; Beni ilgilendiren, meslek grupları arasındaki dünya standartlarına göre yapılması gereken iş değerlendirmesi ve tabii ki gelir düzeyleri.

Çünkü dünyadaki her havayolunda aynı mesleklerde çalışanların, yaptıkları görev, risk, çalışma şartları, temininde çekilen güçlük vb… aynı olduğundan, meslekler arasındaki orantı ona göre şekillenmiş.

“Tamam, kardeşim burası Türkiye bizde böyle, ister çalışırsın ister çalışmazsın o kadar” denmemeli ve bu konu bilimsel bir kritere oturtulmalı.

Yani örnek aldığınız şirketlerin ortalaması aynı görevi yapan örneğin; kaptana 100 puan verdiğinizde, her meslek grubuna da yaptığınız iş değerlendirmesine göre puanlar verebilirsiniz (bu puanlar tabii ki tartışılır ve uluslararası standart puan neyse onu vermek gerekir). Aksi takdirde hak yenmiş olur.

İş kollarını ayırmaları (Malum kişinin işi) THY ile et ve tırnak kadar birbiri ile bütünleşmiş THY ve Teknik A.Ş’nin ayrılmış olması hem idari yönden hem de toplu iş sözleşmesi zamanlarında, birlikte dayanışma içinde bulunulamaması adına kötü oldu. Kapsam İçi çalışanların yediği en büyük kazık işte budur…

Bunun yanı sıra havacılığın H sini bilmeyenlerin THY yönetim kurulu başkanlığı makamına getirilmesindeki yanlıştan dönüldü dönülmesine ama o geçen senelerde THY’nin resmen içine edilmişti. Onun tabiri ile “Ucuz Uçak Ucuz”… Kaçırılacak gibi değil”…Mantığı ile uçak alımlarını unutmayalım. Birde kendi kişilik yapısına uygun ve onun peşinden ayrılmayan, 305 eyleminde fotoğrafları veren ve onları işten attırtan malum insanlar ile çok iyi anlaşırdı.  Hani derler ya: “Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim…”Bu sözcük çok doğrudur. Genel olarak baktığımızda Hırsız hırsızla arsız arsızla anlaşıyor.

Kaynak: Airline Haber