TBMM Başkanı Şentop’tan önemli açıklamalar

 Şentop, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Parlamento Muhabirleri Derneğini (PMD) ziyaret ederek, parlamento muhabirleri ile bir araya geldi.

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün hafta sonuna gelmesi nedeniyle ziyareti bugün gerçekleştirdiğini belirten Şentop, gazetecilerin gününü kutlayarak, çalışmalarında başarılar diledi.

Basın mensuplarının yeni yılda Meclis çalışmalarının neler olacağına yönelik sorusunu yanıtlayan Şentop, yeni bir hükümet sistemine geçişin olduğunu ve TBMM İçtüzüğü’nün oldukça eski olduğunu söyledi. Şentop, TBMM İçtüzüğü’nün 1973’te hazırlandığını ve o dönemde iki bölümlü bir parlamentonun bulunduğunu anlattı.

Yeni sisteme göre Meclisi biraz daha yasama alanında etkin hale getirecek enstrümanların iç tüzükte olması gerektiğini ifade eden Şentop, eskiden kanun önerilerinin iki şekilde yapılabildiğini, milletvekillerinin önerilerinin kanun teklifi, hükümetin önerilerinin ise kanun tasarısı olduğunu ancak artık tasarının sistemden çıktığını, sadece milletvekillerinin kanun teklifi verebildiğini anımsattı.

Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eski sistemde hükümet sadece tasarı yoluyla kanun önerisinde bulunmuyordu ayrıca yasalaşan kanun tekliflerinin önemli bir kısmının da altyapı çalışmaları hükümet tarafından yapılıyordu. Buna uygun da hükümet kısmında çalışmaları yürütecek yapılar vardı. Fakat şimdi sistem değişince bu sefer tekliflerle ilgili altyapı çalışmalarının bir nevi mutfak çalışmalarının Meclis’te yapılması lazım ve bu bakımdan özellikle Meclis komisyonlarına biraz daha fazla çalışma imkanı tanımak ve elindeki enstrümanları arttırmak gerekiyor diye düşünüyorum. Bu bakımdan, yeni sistemin paradigmasına uygun, hükümet sistemine uygun bir iç tüzük yapılması lazım. Yeni bir iç tüzük yapılması daha doğru olur; yeni sisteme göre ve bu çerçevede mevcut olan ve iyi işleyen sorunsuz gördüğümüz düzenlemeler mevcut iç tüzükte muhafaza edilebilir.”
Bu konuda farklı ülkelerdeki uygulamalar üzerine çalışmalar yapıldığını ifade eden Şentop, “Siyasi partilerin iç tüzükte, Meclis’te en azından grubu bulunan partilerin, bütün milletvekillerinin bu yönde bir iradelerinin olması halinde bu konuda bir adım atılabilir diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

class=”cf”>

2021 yılının İstiklal Marşı’nın kabulünün 100. yıl dönümü olduğunu dile getiren Şentop, 2021’in “İstiklal Marşı Yılı” olmasına ilişkin bir teklif hazırladığını ve siyasi partilerin hepsinin destek vermesiyle bunun kabul edildiğini söyledi. Şentop, İstiklal Marşı’nın o tarihte kabulünün aynı zamanda TBMM’nin İstiklal Harbi’nin artık kazanıldığına dair bir kanaate sahip olması anlamına geldiğini söyledi. Şentop, konuya ilişkin birçok çalışmanın ve serginin de olacağını kaydetti.

class=”cf”>

TBMM Başkanı Şentop, 1921 Anayasası’nın kabulünün de 100. yıl dönümü olduğunu anımsatarak, 20, 21 ve 22 Ocak tarihlerinde konuya ilişkin bir sempozyum düzenleneceğini bildirdi. Şentop, TBMM’nin açılışının 100. yıl dönümüne ilişkin aksayan, ertelenen çalışmaları da tamamlayacaklarını söyledi.

Meclis Başkanı Şentop’un diğer açıklamaları şöyle:

PARTİ KAPATMA

Bunun nasıl olacağı mevzuatımızda belli. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bir dava açıyor, bir hazırlık yapıyor gerekli görürse dava açıyor. Bunu resen yapabiliyor veya Siyasi Partiler Kanunu’na göre belli şartları sağlayan siyasi partilerin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına başvurusu üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı davayı açabiliyor. Nihayetinde karar Anayasa Mahkemesinde değerlendiriliyor. Bu konuda benim hukuki sürecin ne olduğunu izah etme dışında bir açıklama yapmam doğru olmaz bu aşamada…

ABD KONGRESİ’NİN BASILMASI

class=”cf”>

ABD Kongresi’nin basılması, kongreye girilmesi, yapılan tahribat üzücüdür. Hangi ülkede olursa olsun üzücüdür. Demokrasi içinde ve hukuk sisteminin işleyişi, kuralları içinde, yapılan seçimden itibaren başkanın belirlenmesine yönelik süreçler var anayasa ve teamüller gereği. Bunlar işliyor ve işlemesi suretiyle ortaya bir netice çıkacak. Herkesin bunu kabul etmesi gerekir.

Hala burnundan kıl aldırmama tavrı, ‘biz her tarafa laf söyleriz ama bize kimse laf söyleyemez’ tavrı çarşamba akşamı olan görüntülerle, bütün dünyada da Amerika’da da çökmüştür. Herkesin kendini oturup gözden geçirmesi, öz eleştiriler yapması gerekir.

REKABET KURULU’NUN KONUYA RESEN GİRMESİ ÖNEMLİ BİR ADIM

Herhalde önümüzdeki dönemin darbeleri dijital darbeler, sosyal medya platformlarının darbeleri olacak. Birçok ülkede bunları yapabilecekler. Seçim kampanyalarını etkilemek gibi yollarla. Bu alanın mutlaka düzenlenmesi lazım, bu bizim için bir işaret fişeği oldu, Whatsapp’la ilgili durum. Rekabet Kurulu’nun bu konuya resen girmesi de bence önemli bir adımdır, kıymetli bir adımdır.

KILIÇDAROĞLU’NUN ‘SÖZDE CUMHURBAŞKANI’ DEMESİ

Eleştiri şüphesiz olabilir. Bütün parlamentolarda ve genel olarak siyasette, dünyada, bizde nükte denilen bir yaklaşım vardır. Eleştiri yaparken bunu çok ince, çok zekice çok zarif bir şekilde yapmak, bir taraftan eleştirinizi yapmak ama bir taraftan da ortaya, eleştirdiğiniz kişilerin bile hoş karşılayabileceği bir tablo, sonuç ortaya koyabilmek… Bizim siyasetimizde de bunun çok örnekleri vardır geriye dönüp baktığımızda. Böyle bir durum içinde siyaseti yürütmemiz gerekir.”

Kaynak: Hürriyet