Sonunda gerçekten halk sağlığını düşünen bir dağıtım yapıldı; Niğde’de vatandaşa portakal dağıtıldı! – Gıda Dedektifi

Aylardır çeşitli belediyeler ve yardım kuruluşları tarafından abur cubur markalarının yüksek kalori, ilave şeker ve nişasta bazlı glikoz-fruktoz şurubu bulunan ürünlerinin sözde yardım veya promosyon olarak evlere kapı kapı dağıtıldığına şahitlik ediyorduk. Bu süreçte içinde limon olmayan limonata dağıtımlarına, 23 Nisan’da çocuklara dağıtılan abur cubur kolilerine, yardım tırlarıyla hastanelere kolilerle götürülen abur cubur yardımlarını yayınlarımıza taşıdık. Hatta defalarca belediye imkanlarıyla çocuklara yönelik reklamı ve promosyonu Ticaret Bakanlığı tarafından yasaklanan ürünlerin kapı kapı dolaştırılarak çocuklara ikram edildiğine de tanık olduk. Fakat dün bir takipçimizin gönderdiği bu fotoğraflar; “Sonunda!” dedirtti.

Sonunda bir aklı selim çıktı ve insanlara “gerçek gıda” dağıtmaya karar verdi. Belki tüm hanelere olmasa da; imkanlar dahilinde hane hane dolaşılarak file file portakal dağıtıldığına şahit olduk. Elbette bir çözüm değil ama bunu hanelere yapılan dağıtımlarda anlayış değişikliğinin sinyali olarak görebiliriz, görmek isteriz. Eğer yardımların amacı gerçekten “destek” olmak ise, kurumlar bu süreçteki samimiyetini göstermeli ve temel gıda dağıtımları yapmalıdır.Bu durumun tüketiciye küçük bir jest olsa da; tedarik edilen ürünlerin üreticilerine büyük destek niteliğinde olduğunu söylemek gerekiyor. Anadolu’nun her köşesinde, her bölgemizin ve ilimizin kendine has ürünleri – en azından bu zor dönemde – bu tarz dağıtımlara konu edilse; ülkemizin dört bir yanında hem tüketicinin sağlıklı gıda ile buluşması hem de üreticinin desteklenmesi sağlanabilir.

Fakat diğer yandan halk sağlığına hiçbir yararı olmayan, bağışıklığı bırakın desteklemeyi – düşürdüğü kanıtlanan, haz ve keyif vermek dışında vücuda olumlu bir etkisi bulunmadığı birçok bilimsel araştırmalarla ortaya konmuş endüstriyel ürünlerin sözde yardımlar ve jestlerle tüketici ile buluşturulmasının kamuya düşen bir görev olmadığı da aşikardır. Bir çocuğu mutlu etmenin yolunun gofretten geçtiğini düşünen zihniyet 1980’lerden bugüne çocuklarda obezite ve diyabet oranının artışını araştırırsa; çıkan sonuç onların mutlu mu yoksa mutsuz mu olduğunu söyleyecektir. #NeYediğiniziBilin

Kaynak: Gıda Dedektifi