Son dakika… Bakan Soylu: Hiç lafı eğip bükmeye gerek yok… Aksi felakettir

Son dakika... Bakan Soylu: Hiç lafı eğip bükmeye gerek yok... Aksi felakettir

Soylu’nun açıklamaları şöyle:

“AKSİ FELAKETTİR”

Bugün iki önemli sunumumuz var. Bir tanesi güvenlik ve trafik çalışmamız. Sürekli bunu anlatıyoruz, depremin ilk 6 saati bizim için mühimdir. Çünkü bu ilk 6 saatte hem deprem ve afetlerle ilgili alacağımız aksiyon, hazırlıkların sahaya yansıtılması; en önemlisi vatandaşımızın bilinçlendirilmesi. Çök, kapan, tutun. Özellikle doğalgaz gibi elektrik şalterleri gibi, bir takım hem yangın hem zehirlenmelere teşkil edebilecek süreçlerden vatandaşımızın depremden hemen sonra tedbir alabilmesini sağlayabilmek.

Ardından arabaların yola çıkmamasını sağlayabilmek, bununla birlikte yolların açık olması. İnşallah boş kalacak olduğunu değerlendirdiğimiz yollarda itfaiyelerin, ambulansların, arama kurtarma ekiplerinin araçlarının ilgili yerlere, enkaz alanlarına ulaşmalarını temin edebilmek. Aksi? Aksi felakettir. Bunu net söyleyeyim, hiç lafı eğip bükmeye gerek yok.

Biz bir afet bölgesindeyiz, her türlü afetle de karşı karşıyayız. Coğrafyamız böyle bir coğrafya. Ne kadar kıymetli, ne kadar dünyanın gözünün üzerinde olduğu, bir takım hasetliklerin oluşturulduğu coğrafyaysa da bir özelliği daha var o da afet coğrafyası.

class=”cf”>

“YAPMAMIZ GEREKEN MÜMKÜN OLDUĞU KADAR HATIRLATMAKTIR”

Bir örnek vereyim, İzmir’de de anlattım. Bugün iki hafta 112 mülki idare amirimiz geldiler, üçer gün hem tatbikat hem de bütün bunları tekrar gözden geçirebilme kabiliyetine sahip olduk.

Bir, İstanbul böyle bir depremde nereden kapanacak? Yollar hangi ölçekte kapanacak? Hangi hastane yollarını, hangi arama kurtarmayla ilgili nereye ve nasıl ulaşacağız bütün bunlara yönelik adımlar şimdi yapılacak. Ardından toplanma bölgeleri ve tahliye gibi değerlendirmeler Kağıthane üzerinden gerçekleştirilecek.

Bazen bir takım kafa karışıklıkları söz konusu oluyor. Bunu da doğal olarak değerlendiriyorum. Bir örnek, yanlış anlaşılmasın ama cenaze ve bayram namazları, hocalarımız tarafından tarif edilir. Tarif edilmesinin nedeni de açıktır. Tarif edilmelerindeki temel amaçlardan bir tanesi de hem hatırlatmak hem de bu konuda toplu bir şekilde namazın ahenk içinde kılınabilmesini temin edebilmektir. Bir karmaşıklığa sebebiyet vermemektir. Toplumsal olaylarda da budur. Deprem de bizim her gün karşılaştığımız mesele değildir ama karşılaşabileceğimiz meselelerdir. Yapmamız gereken mümkün olduğu kadar hatırlatmaktır.

İzmir’deki depremde de gördük. Burada hakikaten MEB ile gerçekleştirilen eğitimlerin ne kadar başarılı olduğu açıktır. Çocuklarımızın çök-kapan-tutun eğitimini nasıl aldıklarını, nasıl tutunduklarını örneklerle müdahale ettik.

class=”cf”>

Oysa yaş aralığı bizim gibi olan vatandaşlarımız, maalesef şöyle bir masada deprem olduğu zaman kapanıp tutulması gerekirken masada şöyle duruyor. Bunun onlarca örneğini gördük.

Ayrıntılar geliyor…

.bigpara-banner {display: block; width: 100%;margin: 15px 0;float: left;}.bigpara-banner-link{display: block;width: 100%;}.bigpara-banner img{display: none; width: 100%;}.bigpara-banner .web{display: block; width: 100%;}@media screen and (max-width:767px){.bigpara-banner .web{display: none;} .bigpara-banner .mobile{display: block;} }

Kaynak: Hürriyet


En son haberler

Bunları da okuyun

Exit mobile version