Siyah nokta!..

“Profesör ani bir kararla ders anlatmayı bırakıp, öğrencilerine sürpriz bir sınava hazırlanmalarını söyler. Merak içinde soruyu bekleyen öğrenciler, kapalı olarak dağıtılan sınav kâğıdını açtıklarında çok şaşırırlar. Çünkü sorunun olmadığı kağıdın tam ortasında sadece siyah bir nokta vardır.

Hoca, öğrencilerinden sınav kâğıdında gördükleri hakkında yorum yapmalarını ister.

★★★

Sınav süresi bitince kağıtları toplayıp, öğrencilerin siyah nokta hakkındaki yorumlarını yüksek sesle okumaya başlar. Ayrıca bu sınavı not olarak değerlendirmeyeceğini, onlara sadece
düşünme fırsatı vermek istediğini belirterek, şu hayat dersini paylaşır:

Sayfanın beyaz kısmı hakkında kimse bir şey yazmamış. Herkes siyah noktaya odaklanmış. Buna şaşırmadım. Çünkü aynı şey hayatımızda da olur. Etrafımızda birçok güzellikler bulunmasına karşın, dikkatimizi ve enerjimizi genellikle başarısızlıklar ve hayal kırıklıklarına harcarız. 

Oysa hayat bize özel bir armağandır ve onu kutlamak için her zaman bir nedenimiz vardır. Karanlık noktaların farkına varıp, onların oluşmaması için gereken önlemleri almak yerine, üzerinde gereğinden fazla durur ve bunların zihnimizi kirleterek bizi yormasından kurtulamayız.

Bu nedenle hayatınızdaki siyah noktalardan gözlerinizi ayırıp, her anınızın tadını çıkarmaya bakın…”

★★★

Ege Üniversitesi’nin değerli öğretim üyelerinden Prof. Levent Kırılmaz’ın başucu kitaplarımdan biri olan “Yaşama Sanatı” adlı eserinde anlattığı bu öyküden yola çıkarak, sözü, yaşadığımız zorlu sınava getirmek istiyorum.

★★★

Koronavirüs günleri, hepimiz için gerçekten çok zorlu, tehlikelerle dolu bir sınav…

Sadece bizde değil, tüm dünyada insanlar ve ülke yönetimleri, bu ağır ve tehdit edici sınavı en az zararla atlatmaya çalışıyorlar…

★★★

Hayat okulunun sınav sorusu da şu:

“Acaba virüsle mücadele sürecinden yararlı bir şeyler öğrenebilir miyiz, kendimize ve başkalarına zarar vermemek için hangi hatalarımızı düzeltebiliriz, toplum olarak kaybettiğimiz ‘yardımlaşma, vefa, empati’ gibi erdemleri
geri kazanabilir miyiz?..”

Bu soruya içtenlikle cevap vererek, bizi insan kılan özelliklerimizi hatırlayabilir miyiz?..

Fiziki-sosyal mesafe, maske ve temizlik önlemlerini asla ihmal etmeden, korkuyu geride bırakıp, siyah noktalar yerine, bunlara odaklanabilir miyiz?..

Giden geminin ardından bakakalmadan, başka hayatlara iyiliklerle dokunabilir miyiz?..

Kaynak: Sözcü