İddianamede “Maktul” sıfatıyla yer alan 22.11.2012 doğumlu Mert Yağız Köksal’ın yanı sıra; okul kantincisi N.Y. (30), üretici Y.T. (36) da “Şüpheli” olarak yer aldı. İddianamede “Mert Yağız Köksal’ın Aktepe Şehit Ahmet Kabukçu İlkokulunda 1-G sınıfından öğrenci olduğu, maktulün okul günü şüpheli N.Y.’nin işlettiği bahse konu okul kantininden almış olduğu şırınga şeklinde ve içerisinde çikolata bulunan malzemenin içindeki çikolatayı yemek amacıyla şırınga şeklindeki malzemenin kapağını yutmak suretiyle baygınlık geçirdiği, daha sonra tanık olarak beyanı alınan okulda hizmetli olarak görev yapan S.K. ‘ın bu sırada baygınlık geçiren Mert Yağız’ın okul müdürü ile birlikte bahse konu okulun yanında bulunan Kamil Ocak Seffak 1. Nolu Aile Sağlığı Merkezi’ne götürdüklerini, burada müdahale yapmaya çalışıldığı akabine 112 Acil Ambülansı çağırıldığı, ambülansta entübasyon uygulandığı, yolda kalbi duran ve arrest olan çocuğun Keçiören Eğitim Araştırma Hastanesi Aciline sevk edildiği, burada yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak vefat ettiği” ifadeleriyle Mert Yağız’ı ölüme götüren skandallar silsilesi açıklanmaktadır. İddianamenin devamında ise Mert Yağız’ın kesin ölüm sebebinin “solunum yollarının tıkanmasına bağlı mekanik asfiksi” olarak ifade edildiği anlaşılmaktadır.
Dosyada ayrıca 15.10.2020 tarihli Adli Tıp Uzmanlığı’ndna alınan bilirkişi raporundan bahsedilmekte ve bu bilirkişi raporuna dayanılarak; “Maktulün plastik enjektörün ucundaki tıpayı elle çıkarmadan ağzına alarak dişiyle çıkarmaya çalışırken boğazına kaçması ve boğularak ölmesine sebep olduğu, maktulün böylece kendi tedbirsiz ve dikkatsiz davranışı sonuccunda boğularak ölümüne sebep olduğu” ifadeleri yer almaktadır. Bilirkişi bu ifadeler çerçevesinde hayatını kaybeden Mert Yağız’ı “asli kusurlu” olarak tanımlamaktadır.
Diğer yandan bahse konu bilirkişi raporunda ürünün üreticisi konumundaki T.Y.’nin ve kantin işletmecisi N.Y.’nin “tali kusurlu” olduğuna hükmedildi. T.Y. ile ilgili olarak “ürünün üzerine elle çıkarılması gerektiği, ağza alınmasının tehlikeli olduğu gibi bir uyarı yazısı bulunmaması ve bu şekilde piyasaya sürülmesi olayında tedbirsiz ve dikkatsiz davranarak olayın meydana gelmesinden tali kusurlu olduğu ifade edildi. Ayrıca T.Y.’nin ifadelerine yer verilerek “Maktulün ölümüne sebebiyet veren içerisinde çikolata olan enjektör şeklindeki ürünü 2017 yılında İstanbul Tüyap Fuarında gördüklerini, fason olarak ürettirdiklerini ve toptancılara sattıklarını” beyan ettiği belirtildi. Bunun yanısıra kantin işletmecisi N.Y.’nin ise “söz konusu kantinde çocukların sağlığı ve güvenliğinin önemli olduğu hususunu gözetmeden enjektör şeklindeki çikolatayı okul kantininde sattığı ve ürünü alan çocuklara başındaki tıpanın elle çıkartılması gerektiği ve ağıza alınmasının tehlikeli olduğunu belirleterek uyarı yapmamış olmasından dolayı tedbirsiz ve dikkatsiz olduğu olayın meydana gelmesine sebep olduğu sebebiyle tali kusurlu olduğu” ifadelerine yer verildi. Bunun yanında iddianamede bahse konu olayda ihmali olduğu düşünülen okul müdürü ve müdür yardımcılarının görevi ihmal suçu yönünden değerlendirme yapılmak üzere Ankara Memur Suçları Bürosu tarafından soruşturma yapıldığı ifade edildi.
Yani kısacası; bu skandal olayın sorumluluğunu ve kusurunu ürünü fason olarak üreten, bunu denetlemeyen, kantinde bu tür ürünlerin satışının mevzuata göre yasak olmasına rağmen bu yasağı delen, bu aykırılıkları tespit edip tutanak düzenlemeyen, kantinlerdeki aykırılıklara rağmen denetim eksikliği sebebiyle bu aykırılıklara göz yumanlara değil, 7 yaşında hayatını kaybeden Mert Yağız’ın omuzlarına yükledik.
Bu ayıp da bize yeter.
Bu ayıp hepimize yeter.
Bu skandal bilirkişi raporunu ve bu rapora istinaden oluşturulan iddianameyi kamuoyu vicdanının takdirine bırakıyoruz.
#ÇocuklarımızıYedirmeyeceğiz