Kalın’dan çarpıcı açıklama: Sunulan kağıdı ve haritayı kabul etmedik

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Saray’da dün yapılan kabine toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

İDLİB’DE SAHANIN ŞARTLARI DEĞİŞMEDİ’

Kabinenin gündeminin üst safhalarında Suriye ve İdlib’de yaşanan gelişmeler olduğunu aktaran Kalın, Türk heyetinin Rusya’da yaptığı görüşmeler konusunda şu bilgileri paylaştı:

*Dün ve bugün Moskova’da görüşmeler gerçekleştirdi. İdlib’de bizim temel çizgimiz Soçi Mutabaktı’na derhal geri dönülmesi, daha önce kararlaştırdığımız İdlib çatışmasızlık bölgesi sınırlarının tekrar esas kabul edilerek, özellikle bizim askeri gözlem noktalarımızın ve sivillerin korunması noktasında gerekli adımların atılması.

*Bu konuda arkadaşlarımızın çeşitli görüşmeleri, müzakereleri, kâğıt alışverişleri oldu. Bugün itibariyle çıkan karar bu müzakerelere devam edilmesi yönünde

Rus tarafından gelen bazı açıklamaların sahadaki gerçekleri doğru yansıtmadığını vurgulayan İbrahim Kalın, sahada şartların değiştiğini öne sürerek birtakım zorlamaların yapılmasını kabul etmeyeceklerinin altını çizdi.

Kalın, Rusya ile müzakereler konusunda şunları söyledi:

*Özellikle değişen şartlar dikkate alınarak haritanın yeniden çizilmesi gerekiyor şeklinde birtakım mülahazaların, değerlendirmelerin yapıldığını görüyoruz. Burada bu hususu tashih etmek isterim. Öncelikle değişen şartlar sahanın gerçekleri değil, empoze edilen şartlardır.

*İdlib çatışmasızlık bölgesinin sınırları bellidir. Yaklaşık iki yıl önce üzerinde mutabık kalınan sınırlar ve bizim askeri gözlem noktalarımızın bulunduğu yerler burada açık net sarih bir şekilde ortaya konmuştur.

*12 askeri gözlem noktamız da bu harita esas alınarak buralara konuşlandırılmıştır. Dolayısıyla burada empoze edilen şartları, birtakım zorlamaları, sahanın değişen şartları diye takdim etmenin bizim açımızdan kabul edilebilir olmadığını ifade etmek istiyorum.

*Sahanın gerçekleri özellikle hepimizin üzerinde mutabık kaldığı Soçi Mutabakatı’dır. İkinci oradaki askeri gözlem noktalarımız ve onların güvenliğidir. Üçüncüsü mültecilerin ve sivillerin durumudur.

*Dördüncüsü de tabii Suriye’de devam eden ama maalesef rejimin sabotajları nedeniyle bir türlü ilerleme kaydedemediğimiz siyasi süreçtir, sahanın gerçeklerini bu şekilde konumlandırmak daha isabetli olacaktır.

“RUSYA İLE GÖRÜŞMELER DEVAM EDECEK”

Açıklamalarının ardından soruları da yanıtlayan İbrahim Kalın, Rus heyetiyle yapılan görüşmeler sonucunda Soçi Mutabakatı’nın güncellenmesinin söz konusu olup olmadığına ilişkin soruya, “Şu ana kadar müzakerelerden bizi tatmin edici bir sonuç çıkmamıştır. Bize sunulan kağıdı ve haritayı biz kabul etmedik. Aslında üç aşağı beş yukarı geçen hafta Ankara’da bize sundukları kağıt ve harita Moskova’da sundukları, biz burada da bunu kabul etmeyeceğimizi zaten ifade etmiştik. Tabii ki görüşmeler devam edecek. Bunları ancak müzakere yoluyla çözülecek şeyler. Zaten Astana süreci, Soçi süreci bunlar için var. Burada bütün taraflara, bu anlaşmanın garantörü olan tarafları da dahil ederek söylüyorum, bizim askerlerimize yönelik bir saldırı gerçekleşirse burada, ‘kim yaptı, şu mu yaptı, bu mu yaptı’ diye bir şeye girmeden gerekli cevap en sert bir şekilde verilecektir. Umarım böyle bir durumla karşılaşmak zorunda kalmayız” cevabını verdi.

“BAKAN LAVROV’A EKSİK YA DA YANLIŞ BİLGİ VERİLMEKTEDİR”

Kalın, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un İdlib ile ilgili Türkiye’ye yönelik sözleri için ise “Sayın Lavrov’un açıklamaları sahadaki gerçeklerle uzaktan yakından ilgisi olmayan açıklamalar. Belli ki Sayın Bakan’a eksik ya da yanlış bilgi verilmektedir. Biz askeri gözlem noktalarımızı bulundukları yerlerde muhafaza etmeye devam edeceğiz, onları sevkiyat ile tahkimat ile güçlendirmeye de devam edeceğiz. Burada teröristlerin korunması, teröristlerin bizim askeri gözlem noktalarımızı kullanarak Rus güçlerine bir saldırı yapması söz konusu değildir” dedi.

KILIÇDAROĞLU’NUN AÇTIĞI DAVA

Kalın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında açtığı dava ile ilgili soruyu şöyle yanıtladı:

*Bakın 17-25 yargı darbe girişimi ve sonrasında yaşananları bir hatırlayın. O süreçte FETÖ’cülerin yanında kimler durdu, kimler onlara sahip çıktı? Şimdi Cumhurbaşkanımızı, AK Parti’yi eleştiren çevreler ya da devletin bu konuda zaaf gösterdiğini söyleyenler acaba ne tür gizli, açık, kapalı görüşmeler yaptılar? Kimlerle ne tür temaslar kurdular?

*Bunların hepsini tekrar tekrar konuşabiliriz ama burada aslolan bu terör örgütünün Türkiye Cumhuriyeti’nin tamamına düşman olduğu, başkalarının maşası olduğu, başkalarının dizaynını, planını hayata geçirmek için birer kukla olarak yetiştirildiği, kullanıldığı gerçeğini asla gözden çıkartmayalım.

*Bunu dikkate almadığımız zaman bu siyasi polemikler aynı ‘bu darbe geliyor, Türkiye’de darbe olacak’ tartışmaları gibi bir hedef saptırmaya dönüşü

Kaynak: Sözcü