Kılavuzda görüşlerine yer verilen DSÖ Sağlık Geliştirme Direktörü Ruediger Krech, “Şekerli içecekler üzerindeki vergiler sağlığı desteklemek adına güçlü bir araç olabilir. Bu vergiler hayat kurtarırken ve hastalığı önlerken, sağlıkta eşitliği destekleyebilir ve ülkeler için gelir kaynaklarını harekete geçirebilir. Bu gelirler, evrensel sağlık güvencesini gerçekleştirmek için kullanılabilir.” değerlendirmesinde bulundu. Kılavuzda şekerle tatlandırılmış içecekler başta olmak üzere tütün ve alkol ürünlerine getirilen vergilerin hastalık, sakatlık ve etken ölüm riskini azalttığının kanıtlandığı, şekerli içeceklerin vergilendirilmesinin aynı zamanda üretici firmaları, ürünlerini daha az şekerli olacak şekilde yeniden formülleştirmeye teşvik edebileceği vurgulandı.
Kılavuzda, şekerli içeceklerin fiyatlarına uygulanacak yüzde 50 verginin, küresel ölçekte bu içeceklerin tüketim talebini azaltarak, 50 yıl içinde dünya ekonomisine 1,4 trilyon Amerikan doları ek gelir sağlayabileceği vurgulandı. Kılavuz ayrıca üye ülkeleri, şekerli içeceklere vergi uygulamaya, mevcut vergileri artırmaya ve bu sağlıksız içeceklerin talebini azaltmaya yönelik çabalar konusunda girişimde bulunmaya çağırdı. Dünya Sağlık Örgütü kılavuzda ayrıca daha yüksek vergilerin, özellikle karayolu trafiğindeki ölüm ve yaralanmaları azaltarak, kanser, kalp hastalıkları ve diyabet riskini düşürerek, tüketimi azaltmaya yönlendirdiğini belirtiyor. Ayrıca, yüksek vergilerin üreticilere, daha sağlıklı ürünler üretme konusunda bir teşvik sağladığı ifade ediliyor. Son zamanlarda, Dünya Sağlık Örgütü tarafından gerçekleştirilen bir ankette, Kolombiya, Hindistan, Ürdün, Tanzanya ve ABD’de 7,000 katılımcıyla yapılan ankette, katılımcıların yüzde 60’ından fazlasının ölümleri önlemek amacıyla alkole daha yüksek vergi uygulanmasını destekledikleri ortaya çıktı.
