Dolar yine rekorla başladı! İşte piyasalarda son durum ve teknik analizler…

TL’de benzer para birimlerinden negatif ayrışma ile birlikte görülen sert değer kaybı TCMB’nin beklentilerin aksine politika faizini sabit tutup sıkılaştırmayı faiz koridorunu genişleterek yapması ile başladı.

Son günlerde jeopolitik gelişmelerle AB ve ABD ile gerilimin artabileceği endişeleri ve yaklaşan ABD seçimleri de TL’de değer kaybına etki eden unsurlara eklenmiş durumda.

  • DOLAR
  • EURO
  • ALTIN

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın önceki gün küresel şirket yöneticilerine yönelik düzenlenen yatırımcı toplantısı da piyasada takip edildi. Albayrak Türkiye ekonomisinin bir dönüm noktasında olduğu, yeni bir sermaye yatırım dalgasının ufukta belirdiğine yönelik mesajlar verirken; sermaye kontrolüne yönelik soruları ise net bir şekilde reddetti.
PARA POLİTİKASINDA BELİRSİZLİK ARTTI
TCMB geçen hafta politika faizini sabit tutmasına karşın likidite sıkılaştırma adımlarının üst sınırını belirleyen geç likidite penceresini (GLP) 150 baz puan artışla %14.75’e yükseltti. TCMB’nin ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %13 seviyesinin üzerinde.

Temmuz ortasından beri 550 baz puan civarında sıkılaştırmaya gidildi. Ancak süreç TL’de belirgin bir iyimserlik yaratamadı. Gecelik faizler %14.5’e kadar yükselerek GLP ile belirlenen %14.75 sınırına yaklaşırken piyasada ortalama fonlama maliyetinin de gecelik faizlere bir miktar gecikme ile yaklaşacağını düşünüyor.
Özellikle TL’de yaşanan son değer kaybına ve bankanın bu değer kaybını enflasyona etkisine yönelik söylemelerinin takip edileceğini belirten bankacılar, TCMB’nin sabit tuttuğu faiz koridorunu da genişletmesi sonrası para politikasında belirsizliğin arttığına dikkat çekiyorlar.

Bankacılar bir diğer taraftan ise TCMB kararının ekonomi yönetiminin rekabetçi TL söylemiyle uyumuna dikkat çekiyorlar. Ekonomi yönetiminin TL’nin rekabetçi olmasını istemesi TL’de belirgin değer kazancının tercih edilmediğini gösteriyor.

Ancak bu süreç yabancı yatırımcıların portföylerinde sert azalışları da beraberinde getiriyor. Aynı şekilde bu politikalar kamunun 2019’dan beri 130 milyar dolara yaklaşan döviz arzı nedeniyle gerileyen rezervlere yönelik soru işaretlerini de artırıyor.
Ekonomi yönetimi bir süredir benimsediği rekabetçi TL söylemi ile birlikte sıcak para olarak nitelendirilen ve Türkiye’nin cari açığını uzun yıllar finanse eden fonlama tipi bilinçli olarak azaltılırken, doğrudan yatırımların ise payının artması isteniyor.

Bankacılar TL’deki değer kaybının belirginleşerek YEP’te 2023 yılına ilişkin ortalama beklenti olan 8 seviyesine bugünden ulaşılmasının ise enflasyon başta olmak üzere Türkiye’nin makro çerçevesinin YEP’ten belirgin ayrışacağı konusunda endişe ediyorlar.

YEP’te hükümetin ortalama dolar/TL tahmini 2020 yılı için yaklaşık 6.9, 2021 için 7.7 düzeyinde bulunuyor. Piyasada yakından izlenen gelişmeler arasında ABD seçimleri, Brexit, corona virüsünde küresel ve lokal artış trendi, AB ile tansiyonun yeniden artması endişesi, Azerbaycan-Ermenistan gerilimi ve S-400 hava savunma sistemleri konusunda devam eden süreç öne çıkıyor. Corona virüsü salgınında artışın Türkiye’de de belirginleşmesi piyasalarda yakından takip edilen bir başka gelişme.

Sokakta herkes “Dolar, borsa, altın ne olur?” diye birbirine soruyor. İşte finansal kuruluşlardan uzman kişilerin hazırladığı teknik analiz notları:
ALTIN
Ahlatcı Yatırım tarafından hazırlanan altın analizinde çarşamba günü artan vaka sayılarının neden olduğu endişeler ve piyasalardaki riskten kaçınma hissiyatının dolara destek olduğu ve güçlü doların altın üzerinde satış baskıları oluşturduğu ifade edildi. Dün ise ABD’de açıklanan rekor büyüme verisinin de etkisi ile dolardaki güvenli liman talebi devam ederken, ons altının aşağı yönlü hareketlerini derinleştirdiği belirtildi.

“Teknik olarak incelediğimizde, ons altının 1874 dolar seviyesinde belirleyici olmaya devam ettiği gözlendi.” denilen analizde, “Azalan talep ile ons altında aşağı yönlü hareketlerin devam etmesi durumunda sırası ile 1869, 1862 ve 1855 seviyeleri takip edilmesi gereken önemli destek seviyeleridir. Olası bir yukarı yönlü harekette ise 1880, 1887 ve 1895 direnç seviyeleri kısa vadede takip edilebilir.” ifadelerine yer verildi.
BORSA
Ak Yatırım araştırma bölümü tarafından hazırlanan borsa notunda BIST100 endeksinin son işlem gününde aşağı yönlü hareketini sürdürdüğü belirtilerek, “Kapanış 1123 seviyesindeki 100 günlük ortalamanın hemen üzerinde, 1126.99 seviyesinde gerçekleşti. Endekste günlük periyot için önemli gördüğümüz 1140-1115 bandına gelindi. Kısa periyot için ortalamalarda aşağı eğilim ve zayıflama devam ediyor.

Dolayısıyla bandın altına inilmesi durumunda 1096-1072 ana destek bölgesinin de gündeme gelebileceğini belirtmemiz gerekiyor. BIST’te kısa periyotta yukarı hareketin güç kazandığını söyleyebilmek ve yeni bir iyimserlikten bahsedebilmemiz için ise 1160- 1175 bandı üzerine geri dönüşü gerekli görüyoruz. Bu banda kadar yaşanabilecek olası hareketler olağan-sınırlı tepki çabası kapsamında değerlendirilebilir. Saatlik periyot için bandın üzerini iyimserlik bölgesi olarak değerlendiriyoruz. BIST100’de 1125-1115-1096-1072 destek, 1134-1157-1168-1175 direnç olarak belirtilebilir.” denildi.

Şeker Yatırım tarafından hazırlanan BIST100 analizinde ise şu ifadelere yer verildi:
“Güne hafif negatif başlangıç yapan BIST-100 endeksi satıcılı seyrini devam ettirerek günü %2,22 düşüşle 1.126,99’dan kapattı. Endeks gün içinde 1.143, kısa vadede ise 1.175 altında kaldıkça tepki yükselişleri oluşsa da satış fırsatı olarak kullanılması ve 1.120 altında düşüşün 200 GHO ve orta vadeli yükseliş trendinin geçtiği 1.090-1.097 aralığına kadar devam ettirmesi beklenmektedir.

Endeks kısa vadede 1.103 üzerinde tutundukça ilerleyen günlerde 1.143 seviyelerine kadar tepki yükseliş gerçekleştirme potansiyelini koruyacaktır. Kısa vadede 1.097-1.104 aralığına gerileme tepki yükselişi için alım fırsatı, 1.143 ve üzerine düşük hacimli yükselişler ise satış fırsatı olarak takip edilebilir. Teknik göstergelerdeki güçlü negatif eğilim tepki alımı denemeleri oluşsa da kısa vadede satış baskısı ve dip arayışının devam edeceğine işaret ediyor. Ancak kısa vadeli göstergelerin aşırı satım gelmesi nedeniyle satış baskısı devam etse de düşüşlerin tepki yükselişi için alım fırsatı olarak kullanılması beklenir. Endeksin güne güçlü satış bakısı ile başlaması beklenmektedir.”
DOLAR
Ahlatcı Yatırım tarafından açıklanan paylaşılan dolar notunda ABD ekonomisinin, yılın üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 33,1 ile rekor büyüme kaydettiği belirtilerek, “Gün içerisinde artan vaka sayılarının neden olduğu endişeler ve küresel piyasalardaki riskten kaçınma hissiyatı dolara destek olmayı sürdürürken, yurt içi piyasaların kapalı olduğu günün sonunda kurun yukarı yönlü hareketi takip edildi.

Teknik olarak incelediğimizde, kurun 8,31 seviyesinde belirleyici olmaya devam ettiği gözlendi. Gelebilecek alımlar ile birlikte kurdaki eğilimin yukarı yönlü hareketine devam etmesi durumunda 8,34, 8,37 ve 8,40 seviyeleri takip edilmesi gereken önemli direnç seviyeleridir. Gelebilecek olası satışlar ile kurdaki eğilimin aşağı yönlü hareketinde ise 8,28, 8,25 ve 8,22 destek seviyeleri takip edilebilir.” ifadelerine yer verildi.

QNB Finansbank tarafından hazırlanan analizde küresel risk iştahındaki azalma ile gelişmekte olan ülke  para birimlerindeki zayıflama eğiliminin yanı sıra içeride jeopolitik  gelişmelerin TL’de ek baskıya neden olduğu belirtilerek, “Dolar/TL’de 8,20 destek, 8,3350 tarihi zirve ise direnç olarak izlenebilir.” denildi.

Kaynak: Sözcü