Corona virüsü tüm dünyada insanları “Sosyal mesafe, temas izolasyonu ve dezenfeksiyon” gibi yeni kavramlarla tanıştırdı. ‘Bu süreçten cildimiz direkt ya da stres nedeniyle dolaylı olarak etkilenebilir’ diyen Prof. Dr. Burhan Engin, bu konuda şunları söyledi…
Prof. Dr. Burhan Engin
YAYGIN SORUN: EGZAMA
Dezenfeksiyon işlemlerinin sık uygulanması; deride yanma, kaşıntı, kızarıklık, kabarıklık gibi aşırı duyarlılık reaksiyonlarına neden olabilir. Egzamaya yatkın kişilerde irritan kontakt dermatite bağlı olarak özellikle ellerde kuruluğun yanı sıra çatlaklar ve kızarıklıklar gelişebilir.
Oluşan bu çatlaklar sonucu da deri enfeksiyona açık hale gelir. Atopik egzama da aynı şekilde deriye uygulanan kimyasal maddelerle tetiklenebilir ve yoğun kaşıntıya bağlı deride yaralar oluşturabilir.
YOĞUN STRESİN ETKİLERİ
Yoğun stres saçlarda dökülme ve bazen beyazlamaya neden olabilir. Hızlı yaşlanmaya, deride kırışıklıklara yol açabilir. Derinin nem ve yağ dengesi stresle beraber bozulur.
Çok fazla stres deride yağlanma artışına neden olabilir. Yağlanan deride de sivilcelenme başlar. Derideki nem oranı azaldıkça kuruluk meydana gelir. Stres kılcal damarların genişlemesine ve deride kızarıklık artışına neden olur.
Sedefe neden olabilir
Strese bağlı bağışıklık sistemimiz olumsuz etkilenir… Bu nedenle uçuk virüsü gibi virüsler tetiklenebilir ve daha şiddetli seyredebilir. Aynı şekilde otoimmün bağ dokusu ve deri hastalıkları tetiklenebilir. Corona sonrası ortaya çıkan stres derimizde birçok hastalığı etkileyebilir.
Dermatolojide psikosomatik hastalıklar olarak bilinen sedef hastalığı, alopesi areata ve vitiligo gibi hastalıklar bu dönemde ortaya çıkabilir veya artış gösterebilir.
Özellikle strese bağlı kronik kaşıma ile alevlenen liken simpleks kronikus, prurigo nodülaris gibi dermatolojik hastalıkların seyrinde bu dönem alevlenme görülebilir.
Tedavi edilmezse hastalık alevlenir
Bağışıklık sistemini baskılayan tedavi alan hastaların bu dönemde korona enfeksiyon riskinden dolayı tedavi alamamalarına bağlı hastalık alevlenme gösterebilir.
Özellikle pemfigus vulgaris gibi otoimmün büllöz hastalıklar, biyolojik tedavi alan şiddetli sedef hastalığı olanlar bu dönemde tedavi dozlarının azaltılması veya kesilmesine bağlı olarak alevlenmeye daha yatkındır.