Çocuklara yedirirken dikkat! Ambalajları yanıltıcı mı? 7 SORU 7 YANIT

class=”cf”>Avustralyalı bir tüketici hakları savunucu grubu olan Choice, küçük çocuklar için pazarlanan atıştırmalıkların genellikle aldatıcı etiketlere ve ilave şekerlere sahip olduğunu söylüyor.

Choice tarafından yapılan araştırma, yürüme çağındaki küçük çocuklar için pazarlanan birçok atıştırmalıkta, yüksek şeker içeriğine sahip yanıltıcı ambalajlar bulunduğunu tespit etti.

Araştırma kapsamında çocuklara yönelik 78 paketlenmiş çocuk ürününün paket görselleri, ürün iddiaları ve içerik bilgileri incelendi. Bu ürünlerin %58’inin çocuk sağlığına zararlı ilave şekerler içerdiğini ve en kötü sonuçlara sahip olan ürünlerin içinde %60’tan fazla şeker içerdiği ortaya atıldı.

EBEVEYNLERE YANLIŞ GÜVENLİK DUYGUSU SUNUYOR

Choice’ın yemek editörü Rachel Clemons, pazarlama hilelerinin bu ürünlerin olduğundan daha sağlıklı görünmesini sağladığını, bunların ebeveynlere yanlış bir güvenlik duygusu vermek için sağlıklı meyvelerin resimlerini kullandıklarını ve ‘gerçek meyveden yapılmış’ gibi açıklamaların olduğunu iddia ediyor.

Araştırmacılar, bu ürünlerde ürünü tatlandırmak için meyve yerine meyve konsantresi veya püresi kullanıldığını söylüyor. İncelenen paketlerin %54’ünde ürünün paketinde kullanılan meyve fotoğraflarının ürünün içinde kullanılan madde ile çok az benzerlik gösterdiğini, bu meyve içeriğinin aslında meyve konsantresi ya da püresi olduğu ve sadece ürünü tatlandırmak için kullanıldığını ortaya attı.

class=”cf”>

MEYVE Mİ ŞEKER DEPOSU MU?

Obezite Politikası Koalisyonu’nun yönetici müdürü Jane Martin, meyve ezmesinin “meyveyi kaynatarak ve bir şeker yığınından biraz daha fazla olana kadar tüm suyunu çıkararak” yapıldığını, bu şekilde işlenmiş meyvelerden elde edilen şekerin, şeker kamışından elde edilenle aynı zarara sahip olduğu belirtiyor.

Martin, paketli atıştırmalıkların çocuklarda diş çürümesi ve sağlıksız kilo alımı gibi olası sağlık sorunlarına ek olarak “çocukların damaklarının da buna alışmasını ve  tatlandırılmış yiyecekleri tercih etmelerine neden olduğunu söylüyor.

Choice’un araştırması ayrıca çocuklar için piyasaya sürülen bu atıştırmalıkların yüksek oranda işlendiğini ve besin değeri açısından çok zayıf olduğunu söylüyor.

class=”cf”>

“BU BİR PAZARLAMA EGZERSİZİ; SAĞLIK EGZERSİZİ DEĞİL”

Martin, süpermarketlerde küçük çocuklar için satılan yiyeceklerin olduğu bölümün son 15 yılda genişlediğini ve bu pazarın çocuklarının sağlıklı gelişimini desteklemek isteyen ebeveynlere yönelik çekiciliğiyle hareketlendiğini belirtiyor ve bu ürünler için herhangi bir özel düzenleme olmadığını da ekliyor.

New South Wales Üniversitesi tıp bilimleri okulunda bir halk sağlığı ve beslenme uzmanı Dr. Rosemary Stanton ve Martin, bu yaş grubu için özel yiyeceklere ihtiyaç olmadığının altını çiziyor. Stanton, “Bu bir pazarlama egzersizi, sağlık egzersizi değil” dedi. “Yeni yürümeye başlayan çocuklar için ayrı yiyecekler vermeye başlandığında onların bir daha normal yemek yiyemeyecekleri düşünülüyor. Bu çocuklar 12 aydan itibaren özel yiyecekler değil aile yemekleri yiyebilirler” diyor. Bu atıştırmalıkların pahalı olduğunu, küçük boyutlarına göre içeriğinin sağlıksız olduğunu ve para ödenilen şeyin şeker olduğunun altını çiziyor ve ekliyor “Küçük çocukları daha sağlıklı bir beslenme düzeniyle tanıştırmanız gerekiyor, böylece okula sağlıklı beslenme alışkanlıklarıyla gitsinler ki paketli ürünlere ihtiyaçlarının olmadığını bilsinler.”

class=”cf”>

Stanton, Martin ve Choice’ın araştırması, tüm gıdaların işlenmiş gıdalara tercih edildiği konusunda fikir birliğine varmışlar.

Stanton’un anaokuluna giden çocukların ebeveynleri için de bir tavsiyesi var. “Çocuğunuzun arkadaşlarının ebeveynleri ile konuşun ve onlarla öğle yemekleri için  paketli ürün koymayacağınız konusunda hemfikir olun ya da  haftada sadece bir gün bunu yapmayı teklif edin.”

Çocuklara yedirirken dikkat Ambalajları yanıltıcı mı 7 SORU 7 YANIT

class=”cf”>

Stanton, ebeveynlerin çocuklarını meyve ve sebze yemeye ikna etmede yaşadıkları zorlukları sıklıkla duyuyor. Hem araştırmaların hem de kendi deneyimlerinin, çocuklara meyve ve sebze yedirmenin en iyi yollarından birinin çocukların bir bahçeye erişim sağlaması olduğunu, ister evde balkonda, ister okul bahçesinde bir meyvenin büyüdüğüne tanıklık etmeleri gerektiğini söylüyor ve “Bir şeylerin büyüdüğünü gördüklerinde, onu yemeye çok daha fazla ilgi duyuyorlar” diyor.

Gıda ambalajlarını üstündeki fotoğraflar hepimizin dikkatini çekiyor ama kaçımız arkasındaki bilgileri okuyoruz acaba? Ürünün paketinde iddia ettiklerini, arkasındaki etiketi çürütebilir mi? Paketin ön yüzü sizi cezbederken arkasında bilgiler sizi caydırabilir mi? İşte gıda etiketleri, etiketin ön kısmındaki bilgilerin gerçekten doğru olup olmadığını bilmenize yardımcı oluyor. Yeter ki gıda etiketlerini okumayı bilelim.

class=”cf”>

Gıda mühendisi Ebru Akdağ ile çocuklar için piyasada bulunan atıştırmalıkları, denetim süreçlerini, ilave şekerin bilmediğimiz diğer isimlerini ve gıda etiketlerini nasıl okumamız gerektiğini konuştuk.

Çocuklar için piyasada bulunan atıştırmalıklar nasıl bir denetimden geçiyor?

Piyasada bulunan, Tarım ve Ormancılık Bakanlığı onaylı/kayıtlı tüm gıdalarda olduğu gibi çocukların daha çok ilgi gösterdiği atıştırmalıklar da Türk Gıda Kodeksi’nin ilgili yönetmeliğine göre üretilir ve bu kapsamda denetlenir. 

Bunun da ötesinde ülkemizde çocuklara yönelik gıda satışında daha da ileriye gidilerek yeni bir adım atılıyor: OKUL GIDASI. Bu yeni uygulamayla Millî Eğitim Bakanlığına bağlı resmi ve özel okul/kurumların bünyesinde faaliyet gösteren; kantin, kafeterya, yemekhane, büfe, çay ocağı gibi gıda işletmelerinde doğrudan öğrenciye satışa/tüketime sunulacak olan hazır ambalajlı gıdaların onay şartları belirlendi. Okul Gıdası projesi 6 Eylül’de uygulamaya girecek. Ayrıca okul gıdası logosunu kullanmaya hak kazanan ürünler bakkal, market ve benzeri perakende işletmelerde de satışa sunulabilecek. 

MERDİVENALTI FİRMALARA, İNTERNETTE VE AÇIKTA SATILAN ÜRÜNLERE DİKKAT

Ambalajında yazan bilgilerin gerçeği yansıtmaması mümkün mü? Firmalar zararlı şeker seviyelerini saklayabilir mi?

Yasalara uyulması durumunda bu mümkün değil. Ancak merdivenaltı üretim, internette ve açıkta satılan ürünlerde bu pekala mümkün. Sevindirici bir şekilde ülkemiz bu konuda son dönemde attığı adımlarla Avrupa’nın bile önüne geçecek hassasiyeti gösteriyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yayınlanan TGK Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği Hakkında Kılavuza göre gıdalar, tüketiciyi yanıltmayacak ve bilinçli bir seçim yapabilmesini sağlayacak biçimde etiketlenmeli ve tanıtılmalıdır. Gıdanın etiketlenmesi, tanıtımı ve reklamı bu doğrultuda açık ve bilgilendirici olmalıdır. Ayrıca zorunlu olarak verilmesi gereken bilgiler arasında ürünün içerdiği şeker miktarı da bulunmaktadır.

MEYVEDEN DE GELSE ŞEKER ŞEKERDİR

Meyve yerine işlenmiş meyvelerden elde edilen şekerin ( meyve konsantresi ya da türevleri) kullanıldığı ürünlerin çocuklar için ne gibi zararları var?

Eğer meyveden elde edilen şeker türevlerinde lif ve flavanoidler gibi yararlı birleşenler korunuyorsa bunun artısı olabilir. Ancak şekerin “şeker” olduğu unutulmamalı ve sırf meyveden gelen şeker olması nedeniyle, fazlasının zararlı olmayacağı gibi bir illüzyona kapılmamalıdır. Şekerin meyveden gelmesi kulağa hoş gelse de bu onu tek başına farklı kılmaz. Ancak tek başına şekeri de “zararlı” olarak fişlemek doğru değil, başta beynimiz olmak üzere vücudumuzun şekere ihtiyacı var, önemli olan fazla tüketmemek.

Sağlıklı atıştırmalık var mı? Yoksa ambalaja giren şey ne kadar doğal olursa olsun zararlı mıdır?

Ambalaja giren şey zararlıdır yaklaşımı yanlış ve hatta bizi sağlık riskleri olacak seçimlere iten bir yaklaşımdır. Asıl ambalaja girmeyen, açıkta satılan, üretim ve saklama koşulları bilinmeyen gıdalar risk teşkil eder. Bir gıdayı sağlıklı veya sağlıksız yapan etkenlerin başında onu tüketme miktarımız yer alır. En olumlu etkiyi alabileceğimiz atıştırmalıklar meyve, sebzeler, kuruyemişlerdir diyebiliriz. Ancak bunların da fazla tüketimi olumsuz sağlık etkisi yaratacaktır. Öte yandan şeker, yağ, tuz oranı yüksek olan atıştırmalıklar illa ki yasaklı listede olmasına gerek olmasa da bunların tüketim dozu ve sıklığı konusunda daha hassas davranmamız doğrusudur. 

Çocukları tamamen tatlıdan ve atıştırmalıklardan uzak tutmak mümkün değil elbette ama en azından daha bilinçli bir tüketici olmak için bu atıştırmalıkları satın alırken nelere dikkat etmeliyiz?

Öncelikle etiket okuma alışkanlığımızı ve etiket üzerinde yazanları anlama yetimizi geliştirmeliyiz. Gıda alışverişinde patronun biz olduğumuzu unutmayalım bu nedenle doğru seçimleri yapmanın sorumluluğu da bizdedir. Öncelikle ambalajlı olmayan açıkta satılan gıdaların ne güvenliğinden ne de içeriğinden emin olamayız. Bu alınmaması gereken bir risktir. Yasal düzenlemelere uygun olarak üretilmiş gıdaların etiketinde besin değerleri, alerjenler ve içindekiler gibi bize kılavuz edecek bilgiler yer alır. Bilinçli bir tüketici olarak ürünün ne kadar şeker, tuz, karbonhidrat, kalori, protein vb içerdiğini kontrol etmeli ve tüketim seviyemizi buna göre belirlemeliyiz. Elbette son tüketim tarihi, ambalajın zarar görmemiş olması gibi hususlar da göz ardı edilemez.

Etiketlerde, ilave şeker için 60’dan fazla farklı isim kullanılıyor.  Özellikle en zararlı olanlarını sıralar mısınız? 

Şekerin herhangi bir türünü daha zararlı veya daha faydalı diye tek başına etiketlemek bilimsel bir yaklaşım değil. Önemli olan gıdadaki diğer bileşenler, şekerin miktarı ve tüketim dozudur. Örneğin tartışmalara en çok konu olan fruktoz, aslında meyve şekeridir. Risklere işaret eden çalışmalarda fruktoz saf halinde hayvan deneylerinde kullanılmıştır. Ancak biz insanlar hiçbir zaman früktozu tek başına tüketmeyiz, fruktoz şurubunda ve meyvelerde bile fruktoz glikozla beraber, neredeyse aynı oranlarda bulunur. Bu kombinasyonda tartışılan riskli etkileri göstermediği bulunmuştur.

Gıda etiketi nasıl okunur? Hangi ibareler neyi ifade ediyor? Ambalajın önünde yazanların doğruluğunu arka yüzeyindeki bilgilerden anlayabilir miyiz?

Genellikle tüketiciler olarak çok küçük yazılardan şikayetçiyiz ancak bir ambalajda yer alması gereken çok bilgi var ve bunları sığdırabilmek için de çok geniş bir alan yok. Ancak yine de son tüketim tarihi, besin değerleri tablosu gibi bilgilere bakmalıyız. Aslında çoğu zaman ürünün adını bile okumuyor, görseline veya algıya göre seçim yapıyoruz.

Mesela “nar ekşisi sosu” aynı şey olmadığı halde nar ekşisi diye alabiliyoruz. Ya da meyve oranı %100 olan meyve suyunu almak isterken, ambalajı ve görselleri çok benzer olan ancak meyve oranı %10’un altında olan “meyveli veya aromalı içeceği” sepetimize atabiliyoruz. Haklısınız ambalaj ve görseller çok benzer, ancak haksızlığımız ürünün üzerinde adının yazıyor oluşu. Hepimize düşen doğru seçimler için gıda okur yazarlığımızı arttırmak.

Canlı Borsa – Altın Fiyatları – Döviz Kurları için Bigpara

Kaynak: Hürriyet