Bakan Albayrak’ın mesajları neyi gizliyor

Bakan Albayrak'ın mesajları neyi gizliyor

Bir süredir sessizliğini koruyan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak dün attığı bir tweet mesajı ile 2 yıllık gösterge tahvil faizinde Kasım 2016’dan bu yana ilk kez tek hanenin yakalandığını açıkladı. “Piyasa beklentilerindeki bu iyileşmeyi çok daha ileri taşıyacak ve kalıcı hale getireceğiz” diyen Albayrak “ekonomi politikalarımızın ortaya koyduğu güven, göstergelere yansımaya devam ediyor” cümlesiyle de kendisine düşen payı da hatırlattı.

Konuyla ilgili uzmanlar ise bambaşka bir tabloya işaret etti. Odatv’nin edindiği bilgiye göre, ekonomi kulislerinde, ilk olarak uzun yıllar tek hanede kalmış olan faizlerin, bugün geldiği noktanın hala geçmiş ortalamaların üzerinde olduğunu hatırlatılıyor ve bu durumun “başarı” olarak sunulmasının yanıltıcı olduğu konuşuluyor. Ayrıca, eskinin nispeten kötüsüne bugün varmış olmayı “başarı” kabul etmenin de çok anlamlı olmadığı görüşü ağır bastı.

Diğer taraftan, Hazine ihaleleri ve tahvil fiyatlamalarında çok da piyasa ile uyumlu olmayan yöntemlerin kullanıldığı iddiaları hala kulislerdeki sıcak konular arasında. Piyasadaki hakim görüş ise; ortada bir başarı olmadığı gibi bu seviyelerin bazı müdahalelerin sonucu oluştuğu fikri.

Bakan Albayrak’ın mesajında yer alan ve “şu tarihten bu yana ilk kez” diye vurgulanan dönem dikkat çekti.

Odatv’nin ekonomi kulislerinden öğrendiğine göre, önce Ali Babacan, ardından Mehmet Şimşek eliyle yürütülmeye çalışılan konvansiyonel politikalara karşı direncin merkezinde yer alanlardan biri de Bakan Albayrak’tı. Cumhurbaşkanı danışmanlarının da içinde yer aldığı bu grup ekonomi politikalarında piyasayı tedirgin eden, aşırı müdahalecilik eğilimini hissettiren, ülke ekonomisini dalgalanmalara karşı kırılgan hale getirdiği piyasa yorumcularınca öne sürülen bir söylemi Cumhurbaşkanının resmi söylemine dönüştürmeyi başarmışlardı. Bitmek bilmeyen büyüme ve faiz tartışmaları, örselenen kurumlar, çok başlı görünüm sergileyen ekonomi yönetiminin yanında, piyasa uzmanlarına göre, işlerin daha da karmaşıklaşacağını anlatan danışman ağırlıklı koro ülkede dengelerin alt üst olmasında en büyük rolü oynadığı öne sürüldü.

Ekonomistler, bugün tekrar erişildiği için sevinilen tek hane faizleri arar hale gelinmesinin sebepleri ve sorumlularının, geçen dönemde ekonomideki bu kakofoniyi yaratanlar olduğu iddia edildi.

BAKAN REEL SEKTÖRÜ UNUTTU MU

Odatv’nin bankacılarından edindiği bilgiye göre, Bakan Albayrak’ın finansal piyasalar ve reel ekonomi arasındaki farkları ve bunların zaman zaman birbirlerinde yaratabilecekleri etkileri görmemesi bugünleri aratacak bir çöküşe yol açabileceği ileri sürüldü. İddiaya göre; o hatalı ısrar sebebiyle bakandan reel ekonomiye dair gerçekçi tek bir söz veya görüş çıkmadı. Buna karşın Bakan’dan, finansal piyasalardaki günlük, hatta anlık veriler üzerine uzun uzun tweetler atıldı. Oysa finansal piyasaların dinamikleri bugünkü ekonomik tabloyu açıklamaktan uzak. Nitekim ünlü iş insanı Abdullah Kiğılı, geçen hafta bir ekonomi dergisine verdiği demeçte, “Sektörde 54’üncü yılımı yaşıyorum. Bu zamana kadar görüp görebileceğimiz bana göre en büyük krizi yaşıyoruz. Bundan daha büyük kriz görmedik” diyerek, reel sektörün halini gözler önüne serdi.

Ekonomi kulislerine göre, birçok finansal göstergenin güvenilirliği ve anlamı zaten sorgulanır halde. Ülkeye yabancı yatırımcı gelmezken (hatta ülkeden çıkarken) ülke risk priminin düşüşünü başarıymış gibi sunan bir ekonomi yönetiminin ne derece inandırıcılığı olduğu konuşuluyor.

EKONOMİ SIKIŞACAK

Odatv’ye konuşan ekonomi kaynakları, Bakan Albayrak’ın en büyük çelişkilerinden birisi de faiz meselesi olduğu söyledi. Cumhurbaşkanı’nın istediğini yapma ve tek hanelere inişi gerçekleştirme hedefinin verdiği heyecanla Twitter mesajlarının verildiği iddia ediliyor ve Cumhurbaşkanlığı’na da bu bilginin iletildiği öne sürülüyor. Ancak Cumhurbaşkanı’nın faiz-enflasyon denklemine göre, faizlerin enflasyon oranın altında gerçekleşerek enflasyonu da aşağıya çekmesi amaçlanıyordu. Ancak faiz indirimlerinde hızla tüketilen alanın bu teorik deneyi imkansız kılmaya başladığı iddia ediliyor.

Ekonomistler, küresel faktörlerin desteği ile bir dönemi rahat atlatan ekonomi yönetiminin olası bir sarsıntıda teori ile pratik arasında sıkışmaları kuvvetle muhtemel olduğunu belirtiler. Diğer taraftan, tabelalardaki indirimlerin ilk başta özellikle tüketime verdiği ivmenin gitgide azaldığı da ifade edildi. Büyümeyi tetikleyecek yatırımlar ve kurumsal krediler konusunda ise bankacılık sektörünün direndiği ileri sürülüyor. Özel sektör bankalarını hedef alan söylem ve eylemlerin de aslında bunu teyit ettiği iddia ediliyor.

ALGI GERÇEKLEERİ ÖRTÜYOR

Odatv’ye konuşan bankacılık kulisleri, iç tutarlılığı olmayan, finansal piyasaları ve kredi arzını kontrol etmeye odaklı, mali disiplini elden kaçırmış, büyümede bunca çabaya rağmen istenen ivmeyi yakalayamamış, reel sektöre ve köklü sorunlara dair çözüm üretememiş, sıklıkla değişen ve etkisi zayıf kalan yoğun adımlarla piyasada güç kullanmayı adet edinmiş bir modele klasik anlamda “ekonomi yönetimi” demek pek kolay değil şeklinde görüş bildirdi.

İddiaya göre, konuya dair bilgisi az olan kesimlere mesaj vermek adına gösterilen bunca çaba günü kurtarmaktan için yapılıyor. Ekonomistler, eleştirilen dönemlere yakınlaşmaktan bile uzak göstergeler “başarı” diye alkışlanırken, iktidar, yaratmaya çalıştığı “başarı” algısı ile gerçeği görmek istemediğini söylüyor.

Odatv.com

2,131 Bu habere tepkiniz:

Kaynak: OdaTV


En son haberler

Bunları da okuyun

Exit mobile version