Asıl Kurtuluş Savaşı sağlık sektöründe oldu

Türkiye, 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutluyor. Ne var ki, doktorlar mutsuz, hastalar çaresiz ve ekonomik zorluklar yoksulların belini bükmeye devam ediyor…

“Ben bir Cumhuriyet döneminin stajyer doktoruyum” diyen ünlü kalp ve damar cerrahı Prof. Dr. Bingür Sönmez, Corona virüsten korkanlara cesaret versin diye Atatürk Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında salgın hastalıklara karşı verilen örnek mücadeleyi anlattı ve şu yorumu yaptı:

  • Atatürk’ü minnetle şükranla anıyoruz. O yoksulluk içindeki devlet vatandaşından para almadan hizmet verdi.

– 4 Mart Tıp Bayramı’nızı kutlamak istiyorum…

  • Beni ya da günümüz tıbbiyelilerini değil Cumhuriyeti kuran Atatürk’ü ve o yoksulluk içindeki ilk yıllarda salgın hastalıklarla  imkansızlıklar içinde mücadele eden o sağlık ordusunu kutlayalım.

Prof. Dr. Bingür Sönmez, arkadaşımız Yüksel Şengül’e konuştu.

– Sizin bu konuda araştırmalarınız var…

  • 1974-75 yıllarında stajyer doktorluğum süresince ben sıtma, trahom, frengi, çiçek, difteri (kuşpalası), kızıl, şark çıbanı görmedim. Türkan Saylan hocamızın sayesinde cüzzam görmedim. Kahraman verem savaşçıları sayesinde ise çok az sayıda verem gördüm.

  • Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin verdiği asıl Kurtuluş Savaşı sağlıkta oldu. Çünkü Anadolu’da salgın hastalıklar çığ gibi büyümüştü. Terhis edilen askerler vasıtasıyla da hastalıklar ülkenin en ücra köşelerine kadar bulaştı. Sağlık hizmetleri ücretsiz yapıldı.

Heybeliada Sanatoryumu 2005’te kapatıldı.

İşte o dönemin hastalıkları
O dönemin salgın hastalıklarını Sönmez şöyle anlattı:

  • SITMA… Cumhuriyet’in ilk yıllarında ülkeyi en çok zorlayan hastalık oldu. Ülkede 5 milyon sıtmalı vardı. Tedavi için 50 ton kinin ilacına ihtiyaç vardı. 1924 yılı bütçesiyle sadece 1.381 kg kinin alınabilmişti. Bataklıkları kurutmaya çalışan genç doktorlar bu uğurda hayatını kaybetti.
  • FRENGİ… Cumhuriyet’in ikinci büyük salgınıydı. 1925’te uzman hekimlerden oluşan Frengi Komisyonu kurularak tedavi usulleri tespit edildi, ciddi yaptırımlar getirildi.

  • ÇİÇEK… En iyi korunma yöntemi çiçek aşısıydı. Aşının yapıldığı yerde çıban çıkıyor, bir müddet sonra iyileşse de iz bırakıyordu. Çiçek çopuru (Çiçek yüzü)’nun en bilindik örneği Aşık Veysel’dir.

  • VEREM… Yüzde 15 ölüm nedeni olan ‘Verem’ hastalığında paranın önemi büyüktü ama devlet parasız tedavi ediyordu. Bugün sadece özel hastanelerde değil, şehir hastanelerinde bile hastaya müşteri gözüyle bakılıyor.
    ATATÜRK SAĞLIK SAVAŞINDA DA ÖNCÜYDÜ
    Bingür Sönmez Atatürk’le ilgili de şu açıklamayı yaptı:

  • 2 Mayıs 1920’de (Henüz Sakarya Meydan Muharebesi kazanılmadan) Mustafa Kemal, ilk sağlık örgütünü kurdu. Bu örgütün görevi milletin sağlığını korumaktı.

  • Sağlık mücadelesi kentlerden köylere kadar yılmadan verildi. 1930 yılında Umumi Hıfzısıhha Kanunu çıkarılarak ülkede olan bütün salgın hastalıklarla mücadelenin devletin asıl görevi olduğu ortaya konuldu.

  • Atatürk, 1924’te ise 2005’te kapatılan Heybeliada Sanatoryumu’nu açtı…

Kaynak: Sözcü