5G ile hayatımızda ne değişecek?

class=”cf”>
5G hayatımızda neleri değiştirecek? 

5G teknolojisinin tüm sektörlerde önemli bir katma değer yaratması bekleniyor. Dijitalleşme ve 5G gibi ileri teknolojilerle sağlanan verimlilik ve üretkenlik artışı birçok endüstrinin dijital dönüşümünü hızlandırarak dijital ekonominin hızla büyümesini sağlıyor. 5G teknolojisi ile birlikte, internetin daha hızlı olmasının yanı sıra aynı anda birçok cihazın internete bağlanıp kontrol edilebilmesi ve gecikmenin çok az olması farklı alanlarda yenilikçi uygulamaların gelişmesinin önünü açıyor. Dünyada 5G’ye geçen ülkelerde yapılan ilk uygulamaların özellikle dikey sektörlerde üretim ve otomasyon, oyun ve eğlence, ulaşım ve sağlık alanlarında yoğunlaştığını görüyoruz. Ancak, önümüzdeki dönemde şu an belki bilmediğimiz daha birçok alanda yeni uygulamalar göreceğiz.

5G teknolojisinin sunduğu düşük gecikme süreleri, güvenilirlik ve yüksek hızlar ile mevcut bağlantı hizmetlerinin ileri seviyelere taşınması ve gerçek zamanlı olması mümkün hale gelecek. Bu sayede, yüksek kalitede canlı yayın yapabilme, sanal gerçeklik üzerinden ziyaretler, gaming gibi alanlar öne çıkacak. 5G teknolojisinin farklı kullanım alanları da olacak. Örneğin, bir doktor, başka bir şehirdeki hastaya uzaktan tıbbi müdahalede bulunabilecek. Akıllı fabrikalarda endüstriyel ekipman uzaktan kontrol edilerek iş güvenliği daha da artırılacak. Yol koşulları, tehlikelerin önceden belirlenmesi ve araçların birbirleriyle iletişime geçmesi noktasında 5G’den faydalanılacak.

class=”cf”>
5G’nin hayatımızı nasıl değiştireceğini göstermek üzere bir çalışma da yaptık. Vodafone 5G’nin sunduğu eşzamanlı bağlantı teknolojisiyle, ünlü sanatçımız Haluk Levent Vodafone Park’tan, “kusursuz kulak” Bager Çalışcı ise Muş’tan piyanoda “Elfida” adlı parçayı çaldı. Aralarında yaklaşık 1.400 kilometre mesafe bulunan Levent ve Çalışcı, 4.5G’ye kıyasla ortalama 10 milisaniye daha düşük gecikme süresine sahip olan Vodafone 5G üzerinden karşılıklı olarak piyanolarının tuşlarına bastı.

Türkiye 5G’ye ne zaman geçecek ve bu geçişe hazır mı?

Beklentimiz önümüzdeki yıl 5G ihalesinin yapılması ve 2023 yılında da 5G teknolojisinin kullanıma sunulması yönünde. Ancak, bu teknolojinin tam anlamıyla hayata geçirilebilmesi için gerekli ortamın ve koşulların oluşması önem taşıyor. Bu hazırlıkların kuşkusuz en önemli parçası, tüm ülkeyi kapsayan yaygın bir fiber ağına sahip olmak. Türkiye’deki fiber ayak izini yaygınlaştırmak, sadece sabit pazar için değil, aynı zamanda mobil şebekelerin veri taşıma kapasitesini güçlendirmek için de gerekli. Fiber yatırımlarının teşvik edilmesi ve öncelikli bir kamu politikası haline getirilmesi gerekiyor.

class=”cf”>
Bununla birlikte, 5G için kullanılacak frekans bantları teknolojinin hayata geçmesinde önemli rol oynuyor. Spektrum kaynaklarının hem tüketici refahını hem de sektörde uzun vadeli yatırımları teşvik edecek bir yöntemle operatörlere tahsis edilmesi yönünde bir politika benimsenmesi kritik. Ancak bu şekilde teknolojinin yaygınlaşması ve ülkemizde beklenen ekonomik katma değerin ortaya çıkması mümkün olacaktır. 

Vodafone’un 5G hazırlıkları ne durumda?

Dünya çapında 5G teknolojisinin gelişiminde kritik rol oynayan Grubumuz, İngiltere, İspanya, Almanya ve İtalya gibi 10’u aşkın ülkede 5G şebekesini devreye aldı. Bu güçlü global birikimi tam 15 yıldır Türkiye’ye de taşıyoruz. Türkiye’ye çok daha yüksek hız ve kapasiteyle veri transferi imkânı sunacak 5G teknolojisini müşterilerimize sunmak üzere hazırlıklarımıza devam ediyoruz. 5G konusundaki global bilgi birikimimiz ile platform desteği ve modül tedariki alanlarında öncü rol üstleniyoruz. 

class=”cf”>
Türkiye’nin 5G’ye hazırlanması konusunda kamu otoriteleriyle işbirliği halindeyiz. Grubumuzun uluslararası düzeyde zenginleştirdiği bilgi ve donanımı, 5GTR Forum ve 5G Vadisi gibi platformlara aktararak, Türkiye’nin 5G Beyaz Kitabı’nın tamamlanması gibi çalışmalara önemli katkılar sağladık. İTÜ Vodafone Future Lab ile 5G ve Ötesi Ortak Lisansüstü Destekleme Programı bünyesinde 20’den fazla yüksek lisans ve doktora öğrencisine 5G ve ötesi teknolojilerinin araştırılması için destek sağlıyoruz. Üyesi olduğumuz 5G Vadisi Açık Test Sahası’nda verilen ilk sinyale de gerçekleştirdiğimiz testler ve çalışmalarla katkı sunduk. Türkiye’de ilk defa hizmete aldığımız 5G’nin öncü teknolojilerinden Dar Bantta Nesnelerin İnterneti (NB-IoT) üzerinde çalışan yerli ve milli firmalarımızın sayısı her geçen gün artıyor. Geçen yıl Tofaş ile yürüttüğümüz Özelleştirilmiş Mobil Şebeke çözümümüz ile Endüstri 4.0 yolunda geleceğin sunacağı olanakları şimdiden tecrübe etme imkânı bulduk. 5G Test Vadisi’nde ve teknokentlerde birçok firma ile ortaklaşa çalışmalar yürüterek, yerli ve milli 5G ekosisteminin oluşmasına katkı sağlıyoruz. Burada global tecrübemizi de katarak uluslararası pazarda rekabetçi olabilecek yerli ve milli ürünleri hayata geçirebilmek için çalışıyoruz. Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G (UUYM5G) Projesi’nde HTK firmalarımızla birlikte çalışıyoruz. Ürünlerin teknik gereksinimlerinin belirlenmesinden tasarım süreçlerine, prototip testlerinden canlı saha testlerine kadar tüm süreçlerine katkı sağladık. Türkiye’nin ilk dijital üretim tesisini bünyesinde bulunduran MEXT’in 5G sağlayıcısı olduk. Türkiye’yi dijitalleşme liginde hızlı adımlarla tırmandıracak olan 5G uygulamaları, şimdiden mevcut şebekemiz üzerinde çalışmaya başladı. Yeni nesil kapsamamızla müşterilerimiz için 10 kata kadar daha yüksek hız, daha fazla bağlantı sayısı ve daha düşük gecikme süresi sağlayabileceğiz.

class=”cf”>
Türkiye’deki ortak altyapı çalışmalarını değerlendirir misiniz?

Son 1,5 yıldır yaşadığımız pandemi süreci, dijitalleşmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Pandemi, daha fazla insanı yalnız internet ile değil aynı zamanda yüksek hızlı internet ile buluşturmamız gerektiğini hepimize bir kez daha hatırlattı. Ülkemizde sabit genişbant abonelerini dikkate aldığımızda ancak %30’u yüksek hızları sağlayan fiber ve kablo altyapısı ile hizmet alabiliyor. Bu noktada ihtiyacımız olan en önemli şey fiberin yaygınlaşması. Ancak, fiber altyapıda hem erişim hem de yatırım engeli ile karşı karşıyayız. 

class=”cf”>
Bildiğiniz gibi, 2023 yılında her eve 100Mbit hızında genişbant hizmeti götürmek ülkemizin hedefi. Mevcut trend üzerinden yapılan projeksiyonlar, hem fibere erişim imkânı olan hane sayısındaki hem de fiber abone sayısındaki artış eğilimi göz önünde bulundurulduğunda hedeflere ulaşmamızın on yıllar alabileceğini gösteriyor. Ülkemiz, hak ettiği fiber kapsamasına ve penetrasyon düzeyine sahip değil. OECD tarafından yayımlanan genişbant verilerine göre, her 100 kişi başına abonelik hızları sıralamasında ülkemiz sondan beşinci sırada yer alıyor. Diğer yandan, internet hızı karşılaştırması için referans olarak tüm dünyada genelde kullanılan Ookla hız testi verilerine göre, Türkiye sabit genişbant hız sıralamasında dünyada 99. sırada. İlk onda yer alan ülkelerde kullanıcılar 200Mbit hızları görürken ülkemizde ortalama hız 38Mbit olarak ölçülüyor. Bu nedenle, mevcut fiber yatırımları ülkemizi geleceğe taşıyamayacağından, yatırımlara çeviklik kazandıracak iş modellerine ve yatırım sürecini hızlandıracak düzenlemelere ihtiyaç var. 

Diğer yandan, 5G teknolojisinin tam anlamıyla uygulamaya geçebilmesi ve yüksek kapasite ile çalışabilmesi için de baz istasyonları arasındaki iletimi sağlayacak fiber transmisyon ağına ihtiyacımız var. Türkiye’de mevcut fiber altyapıya erişimin düzenlenmesi ve yeni yatırımların ortak altyapı üzerinden gerçekleştirilmesi önem taşıyor. 

Yerleşik işletmecinin altyapısının etkin bir şekilde paylaşımı sağlaması için şebekenin ihtiyaçları karşılayacak nitelikte olması gerekiyor. Bunun için eski şebeke bileşenlerinin yenilenmesi, altyapı kurulumu esnasında alternatif işletmecilere sağlanacak erişim imkanlarının gözetilmesi gerekiyor. 2018 yılında altyapıya erişim yoluyla hizmetlerin yaygınlaştırılması için Ulaştırma Bakanlığımızın yönlendirme ve teşvikiyle imzalanan protokolde her ne kadar Vodafone olarak üzerimize düşen tüm sorumlulukları yerine getirsek de protokol ne yazık ki ülke genelinde fiberin yaygınlaştırılması için kullanılacak ve tüm sektör paydaşlarının ihtiyaçlarına hizmet edecek bir iş modelinin ortaya çıkarılmasına katkıda bulunamadı. Dolayısıyla, bu süreç ilerlemediği için kendi yatırımlarımızı da yapamaz durumdayız. Hal böyleyken, fiber transmisyonun temin edilmesi gerektiğinde karşımıza sürdürülebilir olmayan maliyetler çıkıyor. Maalesef, son yapılan indirimler bu ihtiyacımızı karşılamaktan çok uzak. Bugün sunulan fiyatlar, kendi altyapımızı kurmamız halinde yapacağımız yatırımın maliyetinden 4 kat daha yüksek seviyelerde kalıyor. Görüldüğü gibi, yatırımın, paylaşımın olmadığı, kiralamanın ise kabul edilemez maliyet seviyelerinde olduğu bir fiber iklimi, ülkemizin dijital geleceğini bir kısır döngüye soktuğu gibi, ülkemize sermaye girişini ve adil rekabet ortamını da mümkün kılmıyor.

Dolayısıyla, fiber meselesinin ortak sahiplenilmesi gereken bir memleket meselesi olduğunu düşünüyoruz. Bu düşüncemize paralel olarak, Sayın Cumhurbaşkanımızın fibere yatırım yapılması ve konunun önceliklendirilmesi gerektiği konusunda önemli bir uyarısı oldu. Ortak altyapı şirketi kurulması için Varlık Fonu’nun devreye sokulması ve bununla ilgili çalışmaların başlaması gibi girişimler var. Bu konuda önemli bir siyasi irade var. Bunlar güzel gelişmeler. Biz bu gelişmelerin önümüzdeki dönemde hız kazanacağına inanıyoruz.

Sadece fiberde değil, mobilde de ortak paylaşım, ortak altyapıda neler yapılabilir konusu konuşulabilir. Kulelerin ortak olması, altyapının bazı yerlerde gerekiyorsa ortak olması, bazı sistemlerin ortak kullanılması gibi sektörün önünü açacak, hizmetin yaygınlaşmasını sağlayacak çözümler hayata geçirilebilir. Kulenin paylaşımı, kulenin üzerindeki ekipmanların paylaşımları gibi konular yapılıp hızlandırılabilir. Hem fiber ortak altyapı hem mobil ortak altyapı operatörler arasında çalışılabilecek konular. Sektör olarak birlikte çalışmayı daha iyi yapabiliriz. Vodafone olarak, hem sabit hem mobil pazarda altyapı paylaşımına, yatırımları hızlandıracak ve bu sayede daha yaygın ve daha iyi bir hizmet sağlayacak her çözüme sıcak bakıyoruz.

Kaynak: Hürriyet