Yaptığı sunumda şirketin, endüstriyel tesisler için tasarlanan danışmanlık hizmetinden ve bir prosesin uçtan uca verimli ve güvenli olmasını sağlayan IoT tabanlı, artırılmış gerçeklik özellikleri de içeren çözümlerinden bahseden Yurdakul, “Firmalar 3 ana ihtiyaç nedeniyle dijital dönüşüme katılıyor. Bunlar, zorlu rekabet ortamı, uzun yatırım geri dönüş süreleri ve yeni neslin iş hayatına girmesidir. Rekabetin arttığı uluslararası pazarlarda yer edinebilmek, aranan ve tercih edilen tedarikçi olmak için firmalar, dijital dönüşümden faydalanmak istiyor. Ayrıca dünya devleri, tedarikçilerinin de en az kendileri kadar dijital, denetlenebilir ve entegre olmasını talep ediyor. Veriye dayalı alınmayan yatırım kararları, geri dönüş süreleri üzerinde ciddi belirsizlik yaratıyor. Üretimin mevcut verileriyle en kısa sürede geri dönecek ve en büyük faydayı getirecek yatırım öncelikleri dijital dönüşümle veriye dayalı olarak daha doğru tespit ediliyor.Son olarak da bazen çok farkında olmadığımız ama dijital dönüşümün ana lokomotifi haline gelen konu, yeni neslin iş hayatına girmesi ve bu insanların dijital çağa ayak uyduramayan tesislerde çalışmak istememesidir” şeklinde konuştu.
Schneider Electric tarafından geliştirilen EcoStruxure mimarisi, bağlantılı bir dünyada enerjinin güvenli, verimli, güvenilir, bağlı ve sürdürülebilir olmasına hizmet ediyor. Haberleşen, bağlı ürünler, kontrol ve izleme çözümleri, uygulama, analiz ve servisler katmanlarından oluşan EcoStruxure mimarisi aynı zamanda Nesnelerin İnterneti, haberleşme ve bulut teknolojileri, büyük veri analitiği ve siber güvenlik gibi teknolojileri kullanıyor. Böylece Bina, Güç, Veri Merkezi, Makine, Tesis ve Şebeke alanlarında endüstrinin tüm katmanlarında dijital dönüşüme hizmet ediyor.