‘DARBEDEN HABERDARLARDI’
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 3. Ceza Dairesi, incelemesini tamamlayarak bazı sanıklar yönünden ilk derece mahkemesi tarafından verilen beraat kararlarını bozdu. Ceza Dairesi, 18 sanığın, ‘Askeri hizmete mahsus eşyayı tahrip, terk, kayıp etmek, hizmete mahsus askeri eşyayı hususi menfaatinde kullanmak’, ‘6136 sayılı Kanuna muhalefet’, ‘Cebir ve tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’, ‘İşyeri dokunulmazlığını ihlal etme’, ‘Kamu malına zarar verme’, katılan Ali İnci’ye karşı ‘Kasten öldürmeye teşebbüs etme’ suçlarından verilen beraat kararı ile ‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme’ suçundan davanın reddine verilen kararı ‘Anayasayı ihlale teşebbüs suçuna yardım etmek’ suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden delillerin değerlendirilmesinde düşülen yanılgı sonucu olduğu gerekçesiyle bozdu. Kararda, sanıkların konumları, rütbeleri ve mesleki tecrübeleri itibariyle gelen emir mesaj içeriğinin açıkça suç teşkil etmesi nedeniyle yerine getirilmesinin cezai sorumluluk doğuracağını bilebilecek durumda olduğu kaydedildi. Jandarma personeli sanıkların darbe girişiminden haberdar oldukları aktarılan kararda, bu anlamda sanıkların darbe girişiminden haberdar olmadıkları ve emir komuta zinciri kapsamında eylemlerini gerçekleştirdikleri yönündeki savunmalarına itibar edilemeyeceği ifade edildi. Sanıkların, fail olarak sorumlu tutulmalarını gerektirmeyeceği, ancak suçun icrasına başlanmasından sonra katılma iradelerini açıkça ortaya koyan hareketlerinin, zaman, nitelik ve yakın zarar tehlikesine yaptığı katkı itibariyle bütün olarak değerlendirildiğinde, eylemlerinin darbenin icrasını kolaylaştırmaya yönelik olduğu belirtildi.
‘SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNE ÜYE OLMA SUÇUNU OLUŞTURDU’
Anayasayı ihlal suçundan beraat kararı verilen 50 sanık hakkında ise hazırlık hareketi niteliğinde kalan eylemlerin bu suçun hazırlık hareketlerini suç sayarak yaptırıma bağlayan silahlı terör örgütüne üye olmak suçunu oluşturacağı belirtilerek, kararda, “Asker bir şahsın; örgütün gizlilik ve deşifre olmamak kuralına riayetle, örgütün talimatı ile ve örgütsel irtibatı sağlamak maksadıyla kamuya açık ve birbirinden bağımsız market, büfe, kırtasiye, lokanta vb. gibi sair işletmelerde kurulu bulunan, ücret karşılığı kullanılan sabit hat veya ankesörlü hatlar ile mahrem imam tarafından arandığı, ‘her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak somut olgu ve teknik verilerle tespit edilmesi ve yargılama yapan mahkemenin de tam bir vicdani kanaate ulaşması halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren hukuka uygun delil olacağı’ anlaşılmıştır” denildi.
KAYNAK : SABAH