Türkiye ziyareti hakkında Hürriyet’e konuşan James Jeffrey’nin açıklamalarından satır başları şöyle: “İdlib’de ateşkes ilan etme konusunda Türkiye’nin çabalarını destekliyoruz. İdlib’deki kriz konusunda üst düzey Türk yetkililerle görüşüyoruz. Türkiye ile aynı zamanda Suriye’nin kuzeyi konusunda iletişim halindeyiz.
HEP DESTEKLEDİM
Türkiye’nin PKK’ya karşı mücadelesini yıllar boyunca destekledim. Aynı zamanda DEAŞ’a karşı savaşta YPG’nin de bir bileşeni olduğu SDG ile işbirliği içindeyiz. Bu durum, Türkiye’de endişelere neden oluyor. Bu konuda Türkiye ile konuşmayı sürdürdük. Barış Pınarı harekâtı sürecinde Türkiye ile ateşkes konusunda birlikte çalıştık. Bu işbirliğinin sonuçlarından memnunuz ve işbirliği sürecek.
ABD, Türkiye’ye, SDG’nin Barış Pınarı harekâtı bölgesinden tamamen çekildiği garantisini verdi. Sonraki süreçte, haftalarca operasyon bölgesinin tam sınırlarını belirlemeye çalıştık. Barış Pınarı harekâtı bölgesinin yüzde 99’undan çekilme gerçekleşti. Daha sonra, operasyon alanının sınırlarına yakın bölgelerde bazı çatışmalar yaşandı. Şimdi Barış Pınarı harekât bölgesinde Türk güçlerine ve sivillere yönelik saldırılar görüyoruz ve bunlara yakından bakıyoruz. Bunlar bizim için de endişe arz ediyor.
İRAN TEHDİT
(İran tehdidine rağmen) DEAŞ’ı hâlâ önemli bir tehdit olarak görüyoruz. Tabii ki şu anda bölgede İran daha büyük tehlike. ABD’nin, Türkiye, Avrupa, Arap Ligi, ve Suriye muhalefeti ile bağlantılı olarak Suriye’deki en önemli hedefi siyasi bir çözüm ve Esad’ı halkına sergilediği tutumu değiştirmeye zorlamaktır. DEAŞ ile mücadele ve İran ile bağlantılı milislerin Suriye’den çıkarılmasıdır. İran’ın bölgedeki varlığı insanları DEAŞ’a katılmaya motive ediyor.”