SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamalarda 2020 yılının bir deprem yılı olacağını belirten Deprem Bilimci Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, geçtiğimiz günlerde Fethiye, Marmaris ve Bodrum için uyarılarda bulunmuştu.
Anadolu’nun beşik gibi sallandığı 2020 yılında Muğla ve çevresinde olması muhtemel deprem hakkında konuşan Ercan, “Muğla’da 7 üzeri yıkıcı bir deprem beklemiyorum. Fethiye’de kötü yapılaşan tarım alanları ile Marmaris’in gevşek kıyı kuşağı dışta tutulmak üzere Bodrum ile diğer yazlık beldelerinin deprem çekincesi, İstanbul ile İzmir’e göre daha düşüktür” demişti.
Uzaydan yapılan ölçümlere dayanarak, doğudan gelen itmenin de etkisi altında olan Batı Anadolu’nun yılda ortalama 6 santim hızla güney-batıya (Girit’e doğru) doğru kaçarken, Bodrum- Marmaris- Fethiye’nin saat yönünün tersine döndüğünün (Efe oyunu gibi) son depremlerle de kanıtlandığını söyleyen Övgün Ahmet Ercan, şu ifadeleri kullanmıştı:
- Bu tür karmaşık avkulanmalar (Hırpalanma) güney- batı Anadolu’daki depremler ile kırıklı yapıyı oluşturmuştur. Kuzeydoğu- güneybatı doğrultuları olan yaşlı kırıkların 50 ile 100 kilometre boylu olması depremlerin üst eşik değerini 7,1 ile sınırlandırıyor.
- Doğu- Batı yönlü kırık boylarının 150 kilometreye dek ulaşması ise, Menderes, Gediz göçüntülerinde oluşabilecek en büyük deprem büyüklüğünü 7,3 ile sınırlandırıyor. Dolayısıyla Batı Anadolu’da geçmişte ne 8, ne 7,5 büyüklüğünde deprem görülmemiştir, olmayacaktır.
“MARMARİS İÇİN EŞİK 6,5”
Muğla’da oluşacak bir depremde en riskli yerler olarak Fethiye, Marmaris ve Bodrum’u gösteren Ercan, “Fethiye’de kötü yapılaşan tarım alanları ile Marmaris’in gevşek kıyı kuşağı dışta tutulmak üzere Bodrum ile diğer yazlık beldelerinin deprem çekincesi, İstanbul ile İzmir’e göre daha düşüktür. Deprem, yer davranışı ile yapı niteliğini göz önünde bulundurarak; deprem yıkıcılığı eşik değeri İstanbul ile İzmir’de büyüklük 6,4 iken, Bodrum’da 6,8, Marmaris ile Datça’da 6,5’dur” demişti.
Gelecekte Türkiye’nin gezginciliği (turizmi) baltalanmaması için, yalnız Bodrum- Marmaris değil tüm Marmara, Ege ile Akdeniz kuşağında yer alan konaklama kurgularının; sırası ile 7, 7,3 ve 7,5’lik depreme dayanıklı olduğunu belirten bilimsel belgelerin, konaklama köylerine, otellere, motellere, pansiyonlara asılması, tanıtım belgelerine geçirilmesi gerektiğini belirten Ercan, “Bu doğrultuda TÜRSAB ile Kültür ve Turizm Bakanlığı gerekli yaptırımlar ile denetimleri ivedilikle oluşturmalıdır” uyarısında bulunmuştu.
“TURİSTİK BÖLGELERDE KIYI KUŞAĞI KOŞULU KALDIRILMALI”
Olası depremlerde daha güvenli yaşamın oluşturulması ve turistlerin can güvenliği açısından alınması gereken en önemli kararı da açıklayan Ercan, “Turistik deprem bölgelerinde 100-150 metre kıyı kuşağı koşulu kaldırılarak, oralarda ancak dağ ve tepe ile yamaçlara yapılaşma izni verilmelidir. Günlük önlem olarak bu yörede dinlenen kişilerin öneri, tepelerdeki sağlam kaya üzerindeki otellerde kalmaları, deprem olurken olası süpürtü (tsunami) nedeniyle kumsallardan uzaklaşmaları, gözneklerden (pencerelerden) atlamamaları önerilir” ifadelerini kullanmıştı.