Bayraktar TB2 ile büyük başarılar elde eden ve savaş dönemindeki performansı ile birçok ülkeye ihracat gerçekleştiren Baykar’ın lideri Selçuk Bayraktar, AKINCI ile ilgili müjdeyi paylaştı. Bayraktar TB2’nin dünyada en fazla ülkede kullanılan İHA olduğunu belirten Bayraktar, “Akıncı da bir yıldır görevde ve halihazırda onun da ihracat sözleşmeleri imzalandı” ifadelerini kullandı.3
Türk savunma sanayiinin güçlenmesinde en büyük rolü oynayan ve Bayraktar TB2, AKINCI ve Kızılelma gibi ürünlerle başarısını dünyaya kanıtlayan Baykar Teknoloji’nin lideri Selçuk Bayraktar, 20 sene öncesinde ‘insansız hava aracı mı olur’ şeklinde bir algı olduğunu ancak bugüne bakıldığında Bayraktar TB2’nin dünyanın en fazla ülkede kullanılan insansız hava aracı olduğunu belirtti.
Zirve 23 kapsamında 2.500’den fazla öğrenciye seslenen Selçuk Bayraktar, geliştirdikleri insansız hava araçları hakkında bilgi verdi.
2000’li yıllardan itibaren ufak bir ekip olarak Baykar’ın insansız hava araçları serüvenine başladığını anlatan Bayraktar, “2000’li yıllara dönecek olursak drone çok bilinmiyordu. İnsansız hava aracı tanınan bir teknoloji değildi” dedi.
BAYRAKTAR TB2 DÜNYAYA DAMGA VURDU
Yaptıkları insansız hava araçlarının gelişiminden bahseden Bayraktar, 2007’de ilk defa Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterine milli bir uçak girdiğinin altını çizdi.
Bayraktar, “2009’da Bayraktar TB1 uçtu. 2014’te bütün dünyaya nam salmış Bayraktar TB2 ilk uçuşunu yaptı. Bu uçak, 2015’te Roketsan’ın geliştirdiği milli akıllı mühimmat ile donatılması ile birlikte ilk milli SİHA’mız haline geldi. Bizim yolculuğumuz 6 kilo ile başlamıştı. 2019’da 6 tonluk Akıncı ilk uçuşunu gerçekleştirdi. 2021’de de silahlı kuvvetlerin envanterine girdi” diye konuştu.
AKINCI İÇİN SÖZLEŞMELER İMZALANDI
Bayraktar TB2’nin bugün dünyada en fazla ülkede kullanılan insansız hava aracı olduğunun altını çizen Bayraktar,”Kendi sınıfındaki en meşhur ve gelişmiş insansız hava aracı olarak tüm dünyada takip ediliyor. Akıncı da bir yıldır görevde ve halihazırda onun da ihracat sözleşmeleri imzalandı” ifadelerini kullandı.
“SOLUNUM CİHAZI ÜRETTİK”
Dünyada salgın döneminde yaşanan solunum cihazı sorununa değinen Bayraktar, bu dönemde solunum cihazı yokluğu sebebiyle pek çok insanın yoğun bakımlara düştüğünü anlattı.
Bayraktar, solunum cihazları yokluğundan ölenler olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Bu tıbbi cihazlar arasında nispeten vasat sayılabilecek bir cihaz. Baktığınızda dünyanın bugün geldiği teknolojide yapamayacağı bir cihaz değil. Ben öleceksem herkes ölsün yaklaşımı ile parça satılmaz oldu. Modern batıda cihazların üreticileri parça bulamaz oldular. Bu sefer kimse cihazı üretemez hale geldi. Üretilemeyince çok fazla insan ölmeye başladı. Bunları 21’inci yüzyılda modern dünyada yaşadık. Peki bizler o dönemde ne yaptık? Bir şekilde geliştirdiğimiz birikimlerimizle sağlık çalışanlarının da gayretine destek vermek amacıyla ve medeniyetimizin değerlerinden aldığımız ilhamla acaba cihaz mı bağışlasak dedik. Ama bu yetmez bundan öte bir şey yapalım dedik ve solunum cihazı ürettik.”
“ASIRLARI AŞAN BİR ANLAM KAZANIYOR”
Türkiye’nin ürettiği bu cihazların sadece ülke içinde kullanılmadığını ve dünyadaki ülkelere de gönderildiğini anlatan Bayraktar, “Makine içinde elektronik bazı aksamları olan bir makine. Bu haliyle bir şey ifade etmiyor. Ama makinenin dünyanın bir ucunda en imkanı olmayan bir insana gidip nefes olması çok anlam ifade ediyor. Siz eğer o makineyi bir insana nefes olması için yapıyorsanız bütün çabanız asırları aşan bir anlam kazanıyor. O ruhsuz makine sizin inancınız ile birlikte bir anda anlam kazanıyor” değerlendirmesinde bulundu.
