Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Kobani bahanesiyle 2014’te düzenlenen eylemlere ilişkin soruşturma kapsamında 7 ilde 82 kişi için gözaltı kararı verdi. Gözaltı kararı verilenler arasında HDP’li belediye başkanları, MYK üyeleri ve eski vekiller de var. Operasyon sonrası HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da bir basın toplantısı düzenledi. Sancar şunları söyledi:
- 31 Mart Yerel Seçimlerinde uyguladığımız seçim stratejisi bu iktidara nasıl kaybettireceğimizi birkez daha gösterdi. 23 Haziran’da tekrarlanan İstanbul Seçimleri’nde de yine aynı politikalarla korkusunda haklı olduğunu gösterdi. O nedenle HDP’yi etkisizleştirmeye mümkünse bitirmeye azmetmiş görünüyorlar.
- Bu operasyonlar 6-7 Ekim olayları bahane edilerek yürütülmüştür. Hatırlatalım ki 6,7 Ekim olaylarının sorumlusu partimiz değildir. Altı yıldır uğraşmalarına rağmen bu olaylarda partimizin sorumluluğunu ortaya koyacak hiçbir delil gösterememişlerdir. Partimizi bu olaylardan sorumlu gösterecek hiçbir makul gerekçe ortaya koyamamışlardır.
-
Sorumlusu partimiz değil tam tersine o dönem uyguladıkları politikalarla İŞİD’in saldırıları müjde gibi duyuran ardından sokakta saldırıların yaygınlaşmasına tepki gösterenlere, şiddetin yaygınlaşmasına zemin hazırlayan siyasi otoritedir. O dönem hem Kobane’de yaşananlara karşı izlediği tutum, hem de İŞİD saldırılarına gösterilen tepkilere yöneltilen saldırılar 6-7 Ekim olaylarından iktidarın sorumlu olduğunu ortaya koymaktadır.
“AYIPLARINI OPERASYON ÇEKEREK ÖRTEMEZLER”
* İktidar HDP’yi susturarak muhalefeti sindirmek ve topluma korku yaymak istiyor. Kobane eylemlerinin aydınlatılması için defalarca Meclis’te araştırma önergesi verdik fakat bu önergelerin tamamı iktidar partilerinin oylarıyla reddedildi. Eğer hakikatı ortaya çıkacak adil ve tarafsız bir araştırma ve soruşturma yürütülürse, iktidar elindeki bu kirli propaganda imkanını kaybedecektir. O nedenle o dönemin karanlıkta kalmasını asıl suçluların çıkmasını istemiyor iktidar. Onun yerine partimize karşı sistemli bir yalan kampanyası yöneltiyor partimize karşı psikolojik savaş yöneltiyor.
- Bu operasyona imza atan ve operasyonu başlatan savcı başta olmak üzere şunu bilsinler ki işledikleri suçların üstünü bize saldırarak örtemezler. Günahlarının ve ayıpların üstünü HDP’ye operasyon çekerek örtemezler. Özel hayatla ilgili herhangi bir değerlendirme yapmak istemem ama yaşananlar özel hayatı çok aşmaktadır. Biz nikah sonrası soluğu sarayda alan savcının, bu operasyonu hangi kaygılarla başlattığını ve yürüttüğünü çok iyi biliyoruz.
“ADALET ER GEÇ HERKESE LAZIM OLUR”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı İzmir Milletvekili Tuncay Özkan: Kardeşim Sırrı Süreyya Önder’e yaptığınız zulümdür. Tam altı yıl sonra yargılanıp serbest kaldıkları dosyadan yüzlerce siyasetçiye yaptığınız zulümdür. Bunların sonunda zulmünüzde boğulursunuz. Kars’ın seçilmiş Belediye Başkanı Ayhan Bilgen’den, RTÜK üyesi Ali Ürküt’e, Sırrı Süreyya Önder’e kadar yüzlerce insan, uydurulmuş gerekçelerle zulm altına alınıyorsa, bedeli ağır olur. Zalimler unutmasın adalet er geç herkese lazım olur.
“SARAY’A DÜĞÜN HEDİYESİ”
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu: Ayhan Bilgen, Sırrı Süreyya Önder, Altan Tan ve bir çok siyasetçi sabah saatlerinde gözaltına alındılar. Nedeni 6-8 Ekim 2014 Kobane olaylarıymış. Aradan tam 6 yıl geçmiş, soruşturulmuş, ifade vermiş ve yargılanmışlar. Bu sabah yapılan gözaltılar Saray’a düğün hediyesidir!
“HAKİM VE SAVCILAR 6 YIL ÖNCE NEREDEYDİ?”
Saadet Partisi Sözcüsü Birol Aydın: İnatla ‘adalete olan güven’ sarsılmaya devam ediliyor. 6 yıl sonra ne değişti de, yargılanıp serbest kaldıkları dosyadan dolayı insanları sabahın erken saatlerinde evlerinden gözaltına alıyorsunuz? İktidar, muhalefeti kendi iç meselelerine meze yapmaktan artık vazgeçmelidir!. Bu insanlar suçluysa; bu memleketin hakim-savcıları 6 yıl önce neredeydi? Yok değillerse; bugün bu gözaltı kararlarının sebeb-i hikmeti nedir?
- Adalet mekanizmasını, gündem değiştirmek ve kamuoyunu meşgul etmek için kullanmanın hiç kimseye faydası yoktur! Bir ülkede adalete olan güven ortadan kalktığı taktirde; o ülkede hiçbir iş yolunda gitmez. Bir kez daha uyarıyoruz; bu ülkenin böylesine keyfi ve hoyrat tavırlara değil; adalete olan güveni yeniden tesis edecek adımlara ihtiyacı var. İnsanımıza ve ülkemize yazık oluyor!