Prof. Dr. Kürşad Zorlu tarafından kaleme alınan o yazı;
Dün Bakü’de gururlandıran, duygu dolu görüntüler tarihteki yerini alırken Karabağ’daki savaşın detayları da yavaş yavaş belli olmaya başladı. Savaş sırasında Ermeni tarafının en büyük kara propagandası “Suriye’den savaşçılar getirildiği” iddiasıydı. Ermenistan basınında farklı içeriklerle sürekli kullanılan bu iddialar hiçbir somut bilgi ve belgeye dayanmadığı gibi paylaştıkları materyallerin uydurulmuş olduğu da ortaya çıktı. Oysa Ermenistan’ın tarihsel süreç içerisinde PKK terör örgütü ile yaptığı işbirliği, artık açık kaynaklardan ulaşılan bilgilerle anlaşılabiliyor.
Bunlardan biri de 18 kasım tarihinde Azerbaycan’ın BM nezdindeki daimi temsilcisi Yaşar Aliyev’in BM Genel Sekreterine yazdığı kapsamlı mektup… İyi anlatılabilirse ses getirecek gibi görülüyor.
Adeta bir rapor niteliğindeki mektupta sahadan bilgiler, somut bulgular, fotoğraflar ve Ermeni esirlerin ifadeleri yer alıyor. Öncelikle Azerbaycan’a karşı Karabağ’da savaşmak için getirilen yabancıların önemli bir bölümü Irak, Suriye, Lübnan’dan gelenler. Bu noktada PKK/YPG terör örgütü ile işbirliği yapıldığı belirtiliyor. Bu kapsamda PKK’nın Suriye ve Irak’taki merkezlerinden birçok terörist Dağlık Karabağ’a getirilmiş. Üstelik daha önemlisi transferleri gerçekleştiren uçaklar Yunanistan’a ait uçaklar. Uçuş bilgileri günleriyle bu raporda bulunuyor. Eylül ve Ekim aylarında Olympus Airways’a ait uçaklarla 100’lerce kişi getirilmiş. Teröristlerin telsiz konuşmalarında İHA’lardan nasıl rahatsızlık duydukları, bunlardan bazılarının sağ ele geçirildiği ve çatışma bölgesine geldikleri için pişman oldukları da raporda yer alan bilgiler arasında. Elde edilen bilgilere göre Ermenistan tarafınca adeta şeytana taş çıkartan senaryolar planlanmış. En dikkat çekici olansa, savaş sırasında Şuşa şehrindeki teröristlere Azerbaycan askeri üniformaları giydirilmesi. Amaçları hem Azerbaycan birlikleri arasında karışıklık oluşturmak hem de olası bir çatışma sonrası dünya kamuoyunca Azerbaycan’ı suçlayabilmek… Rapora göre Ermeni savaş esiri Albert Mikaelyan, bu gerçeği ve teröristlerin Dağlık Karabağ’daki Ermeni saflarında aylık 600 dolar maaş ile yer aldığını itiraf ediyor.
Bununla birlikte Yaşar Aliyev’in yazdığı mektupta Ermenistan’ın ABD, Fransa, Yunanistan, Ürdün, Belarus, İran, İspanya, Belçika ve daha başka ülkelerden kişileri çatışma alanına getirdiği kaydediliyor. Tabii bu kişilerin ülkelerinde dönmeleri halinde orada da bir güvenlik tehlikesi oluşturacakları uyarısı yapılıyor.
Bu ve benzeri detayları önümüzdeki günlerde daha fazla duyacağız. Özellikle yerlerinden edilmiş insanların ağır kayıpları ve yakılıp, yıkılan onlarca şehir, kültürel ve tarihi eserlerin tespit edilmesi Azerbaycan’ın Ermenistan’dan milyarlarca dolar tazminat hakkını gündeme getirecektir. İşte o zaman uluslararası hukuk ve uluslararası toplum gerçekleri bir kez daha test edilmiş olacaktır.
