Koronayı yendim lösemiyi de yeneceğim

Koronayı yendim lösemiyi de yeneceğim

Eskişehir’de özel bir şirkette satış temsilcisi olarak çalışan evli ve 1 çocuk babası Necdet Çelen (37), mart ayının son günlerinde 2 gün süren yüksek ateş şikâyetiyle Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne gitti. Çelen’e burada yapılan tetkiklerde lösemi teşhisi konuldu. Daha sonra akciğerlerinde de lekeler görülmesi üzerine yapılan COVID-19 testi pozitif çıkan Çelen, hastanede tedaviye alındı. İki günü yoğun bakımda olmak üzere 17 gün hastanede kalan Çelen, koronavirüsü yenerek taburcu edildi.

‘MORALİNİZİ KAYBETMEYİN’

Hastaneden taburcu olduktan sonra evinde ailesiyle birlikte karantinaya devam eden Çelen, “Daha öncesinde de halsizlik ve kilo kaybım vardı. Ateşim yükseldiği için eşimle birlikte şüphelendik. Eşimin de baskısıyla hastaneye gittim. Orada kan alındı, akciğer röntgeni çekildi. Ateşim yüksek olduğu için serum taktılar. Aradan 2-3 saat geçtikten sonra kan değerlerimde bir sıkıntı olduğundan dolayı tekrar kan aldılar. Acil doktoru yanıma gelip, ‘Sizin kan değerlerinde bir sıkıntı var. Lösemi olabilirsiniz’ dedi. O anda başımdan kaynar sular indi. Hayatım film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Aynı zamanda ciğerlerimde leke olduğu için COVID-19’dan şüphelendiler. COVID-19’u yendim, lösemiyi de yeneceğim. Diğer hastalar da kesinlikle ümitlerini yitirmesinler. Her zaman moralli, umutlu olsunlar. Hayata bağlı kalsınlar. Çünkü bu hastalığı yenmenin en büyük desteği moral” dedi.

‘HERKES ATLATABİLİR’

Necdet Çelen’in eşi Derya Çelen (31), moralini yüksek tutan herkesin koronavirüsü atlatabileceğini anlatarak, “Evde çocuğumuz olduğu için eşim hastaneye tek başına gitti. Gece beni aradı ve kendisine lösemi teşhisi konulduğunu söyledi. O an inanamadım. Lösemiyi sindirmeye çalışırken sonrasında bir de COVID-19 testi pozitif çıktı. Hem koronavirüs hem de lösemi çıkınca atlatamayacağını düşündüm. Herkes moralini yüksek tutsun. Necdet hem lösemi hem de koronavirüs teşhisi konulmuşken atlattı. Herkes atlatabilir” diye konuştu.

SABRETMEYİ ÖĞRENDİM

Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil tıp uzmanı Doç. Dr. Hayriye Gönüllü (42), yapılan COVID-19 testinin pozitif çıkması üzerine tedaviye alındı. Hastalığı yenerek sağlığına kavuşan Gönüllü, tedavi sürecinde yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Maskesiz çalışmamıştım, mesafeye özen gösterip arkadaşlarımla aynı odada çok fazla bulunmamıştım. Aldığım önlemler sayesinde çalışma arkadaşlarımdan kimseye bu hastalığı bulaştırmadığımı öğrenmek beni mutlu etti. Kliniğe yattığımda ise hekim olduğumu unutup, kendimi hekim arkadaşlara emanet ettim. Böyle de olması gerekiyor, sağlık çalışanlarına tavsiyem budur. Ben bu süreçte sabretmeyi ve şükretmeyi öğrendim. Hep bildiğimizi zannederiz ama başımıza kötü olaylar geldiğinde durum daha farklı oluyor.

‘KENDİMİ İZOLE ETTİM’

Kişisel koruyucu ekipmanlarımızı kullanmaya özen gösterdik, ancak tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sağlık çalışanları bu durumdan etkilendi. Mesleğimizin belli riskleri var. Biz de bu riskten nasibimizi aldık. Mart ayından sonra rahatsızlandım. Halsizlik, yoğun terleme, yorgunluk ve boğaz ağrısı vardı. Örneğim pozitif geldi ve tomografimde pnömoni saptandı. Hastalık sürecinde moral ve motivasyonunuzun çok yüksek olması gerekiyor ve olumsuz haberlerden uzak kalmanız gerekiyor. Çünkü her şeyi kendinize yorabiliyorsunuz. Kendimi bu dönemde izole ettim.

‘VİRÜS SINIR TANIMADI’

Çok şükür hem tıbbi hem de psikolojik olarak toparlandım. Her şey zamanla daha iyiye gitti. Üç tane çocuğum var. Eşim de başka bir şehirde doktor olarak çalışıyor. İlk başta durumu nasıl yöneteceğimle ilgili endişelerim oldu ama sonunda her şey yoluna girdi. Bu dönemde dünya olarak da birçok şeyi öğrendik. Virüs sınır tanımadı. Sınırların önemsiz olduğunu öğrendik. Hiçbir şekilde cinsiyet, din, dil, ırk, sosyal statü ayrımı yapmadan herkesi etkiledi. Bunların aslında hayatımızda önemsiz olduğunu ve doğayı dinlememiz gerektiğini öğrendik.” (Eda Ebru NANECİ / DHA)

Kaynak: Hürriyet


En son haberler

Bunları da okuyun

Exit mobile version