İçişleri Bakanı Soylu: Türk ve Hollanda polisinin ortak operasyonunda 2 ton 384 kilo eroin ele geçirildi

İçişleri Bakanı Soylu: Türk ve Hollanda polisinin ortak operasyonunda 2 ton 384 kilo eroin ele geçirildi
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CNN Türk'te canlı yayınlanan "Tarafsız Bölge" programında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Uyuşturucu operasyonlarına ilişkin bilgi veren Soylu, yeni gelişme olarak Türk ve Hollanda narkotik polisinin, 5 ülkede düzenlediği ortak operasyonlarda 2 ton 384 kilo eroin ele geçirildiğini söyledi.

AA muhabirinin İçişleri Bakanlığından aldığı bilgiye göre, uyuşturucuyla mücadeleyle ilgili uluslararası alanda yürütülen çalışmalar kapsamında, Türkiye’nin doğusunda yer alan bazı ülkelerden Avrupa’ya uyuşturucu madde sevkiyatı yapan bir organizasyon tespit edildi.

Bunun üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, iş birliği çerçevesinde Hollanda makamlarıyla irtibata geçerek müşterek soruşturma yürüttü.

Soruşturma doğrultusunda Türk narkotik polisi ile Hollandalı meslektaşları, eş zamanlı operasyonlar düzenledi.

Operasyonlar sonucu, Kazakistan’da 1105, Almanya’da 703, Polonya’da 350, Hollanda’da 171 ve Türkiye’de 55 olmak üzere toplam 2 ton 384 kilogram eroin maddesi ele geçirildi.

Şüphelilerle ilgili adli süreç devam ediyor.

“CHP gayri milli bir sürece itildi”

TBMM Genel Kurulu’ndaki kavganın sorulması üzerine Soylu, olayları herkesin izlediğini söyledi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç’un Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sözlerini eleştiren Soylu, “Kalkacaksınız bu ülkenin Cumhurbaşkanı’na direkt olarak hakaret edeceksiniz. Böyle bir hakkınız yok. Milletvekili olmak, bakan olmak bu tip bir hakkı ortaya koyabilir mi? Bu sözün bittiği yerdir. O kişi, siyaset içinde olmaması gereken birisidir.” diye konuştu.

Süleyman Soylu, CHP’nin uzun zamandan beri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef aldığını belirterek, Erdoğan’ın Türkiye’nin iddiasını, tezlerini ve gücünü dünyaya yansıtan kişi olduğunu söyledi. 

CHP’nin gayri milli bir sürece itildiğini belirten Soylu, bu durumdan CHP’li seçmenlerin de memnun olmadığını aktardı.

Çanakkale’de hayatını kaybeden İdliblilerin olduğunu dile getiren Soylu, “Kılıçdaroğlu çıkıyor diyor ki, ‘İdlib’den gelecek olanların tamamı eli kanlı olan insanlar, terör örgütü üyeleri.’ Bu kabul edilebilir bir şey mi? Oradaki çocukların mı, kadınların mı eli kanlı?” diye sordu.

“Bu vatanın dışında ortak paydamız yok”

Bakan Soylu, Rus Sputnik haber ajansının sitesindeki paylaşımı da eleştirerek, bunun kabul edilebilir bir şey olmadığını söyledi.

Bugünlerde birtakım gazete ve dergilerde yapılan provakatif yayınlara seyirci kalınmaması gerektiğinin altını çizen Soylu, “Bu vatanın dışında ortak paydamız yok. En kritik ve mücadeleci anımızda bunu parçalamak için provoke etmek için ortaya çıkan sözlere devlet gereğini yerine getirmelidir.” değerlendirmesini yaptı.

Şehit cenazesinde kendisi ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun elini sıkmamasının hatırlatılması üzerine Soylu, Kılıçdaroğlu’nun elini bilerek sıkmadığını belirtti.

Kılıçdaroğlu’nun, Türkiye’nin verdiği mücadeleyi hafifletmek için ortaya koyduğu sözlerini unutamadığını anlatan Soylu, “Böyle bir tercih kullandım. Bu da benim en tabii hakkım. O tabutunun altına girdiğimiz çocuklara, evlatlarımıza, eğer ben onun elini sıkarsam, kendime yanlış yapacağıma da o çocuklara yanlış yapacağımı da düşündüm. Bu bir duygu.” diye konuştu.

Göç hareketleri dünyanın en temel problemlerinden biri

Türkiye’nin sınır kapılarında engelleri kaldırmasının ardından Yunanistan’a sığınmacı geçişlerinin devam ettiğini vurgulayan Soylu, “Birinci gün 9 bin 62, ikinci gün 43 bin 68, üçüncü gün 65 bin 127, dördüncü gün 10 bin 30, beşinci gün yani dün de 5 bin 722 kişi geçmiş. Bu sadece Edirne’den Yunanistan’a geçen göçmenler. Bunun sadece 4 binini geri ittiler ama bu itmenin ardından onlar Yunanistan’a tekrar geri girdiler.” dedi.

Soylu, 2005’te 57 bin 428 olan Türkiye gelen kaçak göçmen sayısının 2019’da 454 bin 662’yi bulduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Bunun sebebi şu, dünyada büyük bir göç akımı var. Küresel Güç Raporu’na göre, 2002’deki tahmin 2050 yılında dünyada 230 milyon kişilik bir göç hareketliliğinin yaşanması yönünde. 2018 yılı itibarıyla 245 milyona geldik. Bu göç hareketlerinin bir bölümü ekonomik, bir bölüm vekalet savaşları nedeniyle. Ekonomik derken adalete, eğitime, sağlığa, gıdaya erişimdeki yoksunluk. Bu göç hareketleri şu anda dünyanın en temel problemlerinden bir tanesi. Bundan kaçabilmek mümkün değil. 21. yüzyıl en yakıcı meselelerinden bir tanesi, küresel göç dalgalardır. Bu daha artarak devam edecek. Kaçak göçmen yakalamada geçen yıla göre bu yılın ilk iki ayında yüzde 32 artış oldu. Bize ya aşağıdan geliyor ya da İran sınırından. Afganistan, Pakistan, Afrika, Bangladeş bütün bu ülkelerden geliyor.”

Hayatını kaybeden iki kişi için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine müracaat edilecek

Türkiye’nin göçmenleri sınırına girdikten sonra uluslararası mevzuat gereği almama şansının olmadığını belirten Soylu, şöyle devam etti:

“Mesela Cenevre Sözleşmesi 3’üncü, 9’uncu ve 33’üncü maddeleri. Ayrıca, Avrupa Birliğinin oluşturduğu kendi hukukunda maddeler de var. Bunun yanında İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi. Yunanistan bu konuda 10 tane yanlış hareket yapıyor. Yunanistan’ın sınır kapılarını yabancılara kapatması, İnsan Hakları Evrensel Bildirisinin 2, 6, 7 ve 30’uncu maddeleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile Cenevre Sözleşmesine aykırılık teşkil ediyor. Arkadaşlarımız hayatını kaybeden iki kişinin vekaletlerini ailelerinden alıp hazırlıklarını yaptılar. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine müracaat edecekler. Dışişleri Bakanlığımız bunu uluslararası bir mesele haline getirecek.”

Türkiye’nin 18 Mart Mutabakatı ile denizden Yunanistan’a geçenleri almayı taahhüt ettiğini dile getiren Soylu, Yunanistan’ın bugüne kadar sadece 2 bin 90 kişiyi geri gönderebildiğine dikkati çekti. 

Geçen yıl 7 bin insan kaçakçısı yakaladıklarını belirten Soylu, şunları kaydetti:

“Yunanistan’a 2018’de 15 bin kişi karadan geçti. Bunların 7 bin 600’ü FETÖ’cü. 2019’da karadan toplam 8 bin 500 kişi geçti, bunun da 7 bin 300’ü FETÖ’cü. Bunlar FETÖ’cülere sınırları özellikle açıyorlar. FETÖ’cüleri onlar bize vermeyince Geri Kabul Anlaşmasını biz askıya aldık. Yunanistan sınırını tutamaz, böyle bir yeteneği yok. Şu ana kadar Yunanistan’a 1 milyon 200 bin kişi geçti. Bunların tamamına yakını da Avrupa’nın içlerine gitti.”

Yunan adalarında irtibat görevlilerinin olduğunu vurgulayan Soylu, “Kimin geçtiğini biliriz. 18 Mart Mutabakatı çerçevesinde Göç İdaresi Genel Müdürlüğümüzde görevli arkadaşlarımız var. Kaç kişinin geçtiğini, kim olduğuna, nereden geldiğine bakarız.” dedi. 

Bakan Soylu, geçen yıl 202 bin Afganistan uyruklu yakaladıklarını, bunların 70 binin düzenlenen operasyonla geri gönderildiğini söyledi.

“Gitmek isteyen gidiyor”

Avrupa’ya geçmek isteyen sığınmacıların sınır kapılarına doğru hareketine ilişkin soru üzerine Soylu, kimseye “git” demediklerini, gitmek isteyenlerin gittiğini söyledi.

Soylu, “Cenevre Sözleşmesi ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne göre, Avrupa Birliği’nin göç kuralları çerçevesinde Yunanistan ve Avrupa, bu kuralların tamamını eziyor. Haydi Avrupa’yı bıraktım, tamam onlar birbirini tutuyorlar. Bizden bir ses çıkmıyor. Tam tersi muhalefet partileri dahil olmak üzere ‘tü sizin kalıbınıza’ demesi lazımken dönüp Türkiye’yi suçluyorlar.” dedi.

Edirne-Yunanistan sınırının Türkiye tarafında herhangi bir güvenlik zaafiyetinin bulunmadığını ifade eden Soylu, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ve Türk Kızılay’ın yanı sıra birçok sivil toplum örgütünün Edirne’de yardım faaliyetleri gerçekleştirdiğini anlattı.

“Şu anda deniz hariç 137 bin 878 sığınmacı sınırı geçti”

Sınırı geçen sığınmacıların tespitinin nasıl yapıldığına ilişkin soru üzerine Soylu, şunları kaydetti:

“Bizim 23 sınır karakolumuz, 8 bölüğümüz var. Hepsinin kendine ait 5-5,5 kilometrelik sorumluluk alanı var. Eskiden mücadele ediyorlardı, peşinden koşuyorlardı, şimdi seyrediyor ve yazıyor. Dronelar var, 2 tane mekanize tugayı var. Başka bir şey daha var, biz hangi ilden kaç kişi çıktığını biliyoruz. Hangi ilden kaç kişi geldiğini de biliyoruz. Edirne’ye kaç kişi vardığını da biliyoruz. Bizim işimiz bu. Yüzlerce geçilecek yer var. Yunanistan bunu tutamaz. Böyle bir şey yok. Şu anda deniz hariç 137 bin 878’di program başlarken. Bunlar geçtiler, yürüyorlar.”

Suriye’den 3,5 milyon kişilik yeni göç dalgasının geldiğini anımsatan Soylu, “Onlara da ‘Buyrun geçin’ diyeceğiz. Yapacak başka bir şey yok.” dedi.

Sınırı geçen sığınmacıların uyrukları

Soylu, Edirne’den Yunanistan’a geçen sığınmacıların uyruklarına ilişkin soruyu yanıtlarken, “Esas itibarıyla Suriyeliler bizim içimizde yerleşik. Ama şu anda yüzde 20-25’i Suriyeli. Geri kalan Afgan, Pakistan. Araya karışan Türk vatandaşlarını da gördük. Şu ana kadar 14-15 FETÖ’cü de yakaladık.” şeklinde konuştu.

“Cumhurbaşkanının MYK toplantısında ‘Atina’yı ve Avrupa’yı doğrudan İdlib’e bağladık’ dediği ifade edildi. Bu mültecilerin Türkiye’yi terk edip Avrupa Birliği’ne geçiş yapması, Avrupa Birliği’nin İdlib politikasında bir değişikliğe yol açar mı?” sorusuna Soylu, şu yanıtı verdi:

“Biz orada yeni bir politika değişikliği istiyor değiliz, kimseden de bir şey bekliyor değiliz. Oradaki tavrımızı Cumhurbaşkanı bütün dünyaya ifade etti. Avrupa, kendine ‘değerler birliği’ diyor. Hangi değerini bugün tutabiliyor? Orada insanları öldürüyorlar. Avrupa Birliği neredeyse Amerika’nın, Rusya’nın ve diğer tüm ülkelerin altlığı haline gelmiş. Avrupa Birliği, inadıyla İngiltere’yi kendi içinden ayırdı. Şimdi yeni bir inat ortaya koymaya çalışıyor. Bu inat, Avrupa Birliği’ni büyütmez. Avrupa Birliği’nin yola çıktığını iddia ettiği değerleri tamamen ortadan kaldırır. Bu kadar net. Onun için Avrupa Birliği burada bir şey yapmayacak, insani değerlere sahip çıkacak. Dönecek diyecek ki ‘Yaptığınız yanlıştır, bunu yapmayacaksınız’ Orada Türkiye’nin ortaya koymuş olduğu politika ve tezleri destekleyecek. Desteklediği zaman göç de yönetilir, o bölgedeki karmaşıklık da ortadan kalkar.” 

“3,5 ton patlayıcı oluşturulabilecek madde yakaladık”

Soylu, açıklamalarına şöyle devam etti:

“Ankara ve İstanbul’daki terör eylemlerinin önemli bir bölümü orada pişirildi. Terör üniversitesi, terör akademileri kuruldu. Suriye’den kuzey Irak’a kadar olan bölgenin tamamında yeni işler beceriliyor. Bu bir tehdit. Ne beceriliyor? Biz bugün bir şey peşindeyiz, bir şey yakaladık. Eğer bu doğruysa, Suriye’nin içinde öyle bir şey oluşturuyorlar ki Türkiye’nin bütün büyük şehirlerinde bir anda patlatabilecek, yüz binlerce insanın ölebileceği bir yapı oluşturuyorlar. Bütün bu tehditlerin, yeni terör teknikleri, taktikleri, teknolojileri, hepsi orada deneniyor. Bugün sabah jandarma istihbaratımızın yakaladığı önemli bir şey. Şimdi biz bunun üzerine gidiyoruz. 3,5 ton patlayıcı oluşturulabilecek madde yakaladık. Ucunu da öbür tarafta yakaladık. Öbür tarafta DEAŞ da PKK da var. Biz buraları eğer istikrarlı bir hale getiremezsek bu tehditler sürekli olarak Türkiye üzerinden asimetrik bir sonuca ulaşmak isteyenlere imkan tanıyacaktır.”

İdlib’den 34 şehit haberinin geldiği gece neler yaşandı? 

İdlib’de Rusya destekli rejim unsurlarının düzenlediği hava saldırıları sonucu 34 Türk askerinin şehit olduğu 27 Şubat gecesi neler yaşandığına ilişkin soruyla ilgili Soylu, şunları kaydetti:

“Biz o gün güvenlik toplantısındaydık. O gece sabaha kadar bugün Cumhurbaşkanımız da ifade etti, izah etti hem güvenlik toplantısında Cumhurbaşkanı, Dışişleri Bakanımız, Milli Savunma Bakanı, ben, Genelkurmay Başkanı ve MİT Başkanı vardı. Tüm bunlar konuşuluyordu sonra şehit haberleri ard arda gelmeye başladı. Neler yapacağımız, hangi tedbirleri alacağımız, nasıl bir süreç yönetmemiz lazım geldiği teker teker konuşuldu. Cumhurbaşkanımız uluslararası diplomasiye başladı o akşam ve ertesi gün. Dünyaya bu meseleyi anlattı ve ilk etaptan sonra genel meseleyi kavradıktan sonra da Milli Savunma Bakanı Hulusi Bey, hemen Hatay’a gitti. Hatay Valisinin açıklamayı yapması bizim kararımızdı. Çünkü biz kriz masasının içerisindeyiz. Biz meseleyi bir taraftan kriz masasından yönetmeliyiz bir taraftan da halkı doğru bilgilendirmek adına valiyle sürekli temas halinde olduk.”

Şehit sayısının gizlendiği iddiaları

“Türkiye’de şehit sayısı gizlenebilir mi, eksik açıklanabilir mi?” şeklindeki soruya Soylu, “Biz zaten bir tane şehidimiz olsa hemen bu konuyla ilgili harekete geçilir. Bunun hastanesi, morgu, uçağı, ailesi, devlet töreni, şehit töreni var. Bu deli saçması bir şey. Böyle bir şey nasıl saklanabilir, nasıl gizlenebilir? Nasıl saklayacaksın? Annesinden mi saklayacaksın, babasından mı saklayacaksın, kardeşinden mi saklayacaksın? Yarım saat, bir saat, bir buçuk saat saklarsın. Biz ciddi bir devletiz. Bu konularda bizim en ufak bir eksikliğimiz söz konusu olamaz. Buna kimse müsaade edemez, edilemez. Bir devlet bunu yapabilir mi kimse bu riski alamaz?” yanıtını verdi.

Kaynak: AA


En son haberler

Bunları da okuyun

Exit mobile version