Havacılık Personelinin Omurga Ağrıları Konusunda En Çok İhtiyaç Duyduğu Uçuş Fizyoterapistlerinin Önemi  — Son Dakika Havacılık Haberleri | Türk Hava Yolları, Pegasus, Sunexpress, Corendon, Havacılık, Havayolları, Havalimanları, Havaalanları, THY, Hostes, Pilot, Uçak, Kabin Memuru, SHGM, DHMİ

Havacılık Personelinin Omurga Ağrıları Konusunda En Çok İhtiyaç Duyduğu Uçuş Fizyoterapistlerinin Önemi 

Pilotlar dünyanın en havalı ve en önemli mesleklerinden birini icra ediyorlar. Vücudun fiziksel olarak en çok yüke maruz kaldığı mesleklerden birinin pilotluk olduğunu çoğu kimse bilmez. İnsanlar pilotların bütün mesai boyunca oturduğu için sadece popo ağrısı yaşayacağını düşünür. Ancak bunun doğru olmadığını biliyoruz.

Bunlara da Göz Atabilirsiniz

Pilotlar, tüm kariyerleri boyunca sürekli fiziksel muayenelerden geçtikleri için ortalama bir insana göre daha sağlıklı olmaları beklenir. Meslekleri sebebiyle oluşan yaşam tarzı ömürlerini kısaltabilecek çeşitli sağlık tehditlerine maruz kalmalarına sebep olur. Ortalama 35 yıllık kariyerleri boyunca binlerce saat belli pozisyonda oturacak, kozmik radyasyonlara maruz kalacak, kontamine ve işlenmiş havayı soluyacak, düzensiz saatlerde çalışacak, yetersiz uyku alacak ve sağlıksız “hızlı tüketim” işlenmiş havayolu yiyeceklerini tüketerek ortalama ölüm yaşlarının 10 yıl kısalmasına sebep olacaklar. Pilotlar çok seyahat edip iyi maaş alıyor olabilirler ancak yaptıkları işin bıraktığı fiziksel ve psikolojik hasar kazandıkları yüksek maaşlardan daha ağır basıyor. Araştırmalar, pilotların genellikle emekli olduktan kısa bir süre sonra öldüğünü ortaya koymaktadır. Yapılan çalışmalara göre pilot ölümlerinin yüzde 69’u emekliliğin ilk dokuz yılında gerçekleşmektedir. Amerika’da uluslararası bir pilotlar örgütünün yaptığı yakın tarihli bir araştırmaya dahil edilen 282 emekli havayolu pilotunun %60’ının işlerini bıraktıktan sonraki 5 yıl içinde öldüğü ortaya konmuştur. Pilotların ortalama ölüm yaşının yaklaşık 61 olduğu belirtilmektedir. Dünyada ise normal bir insanın ortalama ölüm yaşı 72’dir.

Pilotların erken ölüm sebeplerini araştırdığımızda uzun süreli oturma, sürekli titreşime maruz kalma, düşük oksijen seviyeleri, hareketsizlik ve yüksek stres seviyeleri gibi etkenler kas iskelet sistemi, omurga yapısı ve kalp damar sistemi üzerinde ciddi etkiler yaratmaktadır. Bu etkiler, pilotların erken ölüm riskini ciddi anlamda artırmaktadır. Bu makalede, pilotların erken ölümüne sebep olan fiziksel sağlık faktörünün önemine ve düzenli fizik tedavi yöntemlerinin rolüne odaklanacağız. Almanya’da 698 hayayolu pilotunun katıldığı bir araştırmada %8,2 akut, %2,4 subakut, %82,7’sinin ise kronik bel ağrısı olduğu tespit edilmiştir. Bu sonuçlara göre pilotların toplamda %93,3’ünün bel ağrısı yaşadığı ortaya konmuştur. Normal insanlarda ise kronik bel ağrısı prevalansı %23’tür. Sonuçlar gösteriyor ki pilotlardaki kronikleşmiş bel ağrısı normal ortalamanın 3.5 katından daha fazladır. Ayrıca çalışma sonuçlarında dikkat çeken bir başka detay ise son 12 ayda 600 saatten fazla uçan pilotların akut bel ağrısı ile önemli derecede ilişkili oldukları belirlenmiştir.

Kokpitte uzun saatler hareketsiz oturuş, etkisiz bel desteği ve koltuk dolgusu, yanlış duruş pozisyonu, uçuş sırasındaki titreşimler, kalkış ve inişlerde uçağın açısal pozisyonundan kaynaklı sırt ve bel bölgesine uygulanan kuvvetler, kontrollere ulaşmak için vücudun sürekli asimetrik olarak esnemesi ve gergin tutulması gibi sayısız faktör nedeniyle bel fıtığı, skolyoz(omurga eğriliği), boyun düzleşmesi, sırt spazmları, fibrozit(kulunç) gibi birçok kas iskelet sistemi rahatsızlıkları meydana gelir.

Sivil havayolu pilotları askeri savaş pilotlarına kıyasla kas iskelet ve kalp damar sistemi açısından daha büyük risk altındadır. Sebep ise ileri yaş ortalaması ve uzun saatler boyunca icra edilen görevlerdir. Sivil havayolu pilotlarının çoğunluğuna baktığımızda ise eski askeri pilot kökenli oldukları dikkat çekmektedir. Konuyla ilgili ülkelerin ne tip önlemler aldığı incelendiğinde ABD başta olmak üzere Avustralya, İngiltere ve birçok Avrupa ülkesi savaş filolarına tahsis ettikleri fizik tedavi üniteleri sayesinde pilotların omurga sağlığını, kas ve iskelet anatomisini koruyarak sağlık süreçlerini havacılık uzmanı fizyoterapistlerin takibine ve tedavisine emanet etmiştir. NATO da, bu önemli ihtiyacı tanımış ve havacılık uzmanı fizyoterapistlerin varlığına önem vermiştir. NATO STO Teknik Raporu, “Aircrew Neck Pain Prevention and Management” isimli yayınında, havacılık birimlerinde fizyoterapistlerin varlığına özellikle değinilmiştir. Bu kaynakta, filolarda çalışacak fizyoterapistlerin, askeri pilotların fiziksel ve psikolojik sağlığı için ne derece kritik bir rol oynadığının altı çizilmiştir. Bu nedenle NATO kaynakları, filolarda fizyoterapistlerin varlığına büyük önem vermektedir. NATO’nun en son yayımladığı Sağlık İşbirliği Yıllık Raporu’nda, filolarda çalışan pilotların sağlık sorunlarına dikkat çekilirken ayrıca pilotların fizyoterapi desteğine ihtiyaç duyduğu belirtilmiştir. Raporda fizyoterapistlerin pilot performansını artırabilecek egzersiz programları ve diğer önleyici tedbirleri alarak filonun verimli bir şekilde çalışmasında önemli rollerinin olduğuna değinilmiştir. Peki daha büyük risk altında olan sivil havayolu pilotları için ülkemizde buna benzer önlemler alınıyor mu? Maalesef hayır. İlerleyen dönemlerde sivil havayolu şirketlerininde havacılık uzmanı fizyoterapist çalıştıracağına şahit olacağız. Uçuşun güvenliği pilotun fiziksel ve psikolojik sağlığına bağlıdır. Sağlıklı olmak için önlem almaları pilotların kendi insiyatifine bırakılmamalıdır. Pilotların amerika’da sık sık fizyoterapist ve karyoprakti uzmanları tarafından kontrolden geçip bel, sırt ve boyunlarında bir sorun olduğunda hemen tedavi edilirler. Türkiye’de ise pilotlar genellikle doktora gitmeyi uçuşa engel teşkil edebilececek bir sağlık sorunuyla karşılaşmaktan çekindikleri için ertelemeyi tercih ederler. Ayrıca uygulamada bel ameliyatı olanlara getirilen dört aylık uçuş yasağı nedeniyle doktora gitmekten çekinilmektedir. Oysaki pilotların yaşadığı ağrıların %90’ı ameliyata gerek kalmadan ortadan kaldırılabilir. Bunun içinde sivil havacılık genel müdürlüğü sağlık yönergelerini hazırlarken sivil havayolu şirketlerinin uçuş fizyoterapisti bulundurmayı zorunlu kılması gerekmektedir. SHGM bu şartı bugün zorunlu kılmazsa ilerleyen dönemlerde uluslararası havacılık örgütlerinin zorunlu tutması halinde yine mecbur kılmak zorunda kalacaktır. Bugün artık spor kulüplerinden tutun yatak imalatı yapan şirketlere kadar birçok sektör fizyoterapist bulundurmayı zorunlu hale getirdi. Ülkemizdeki sivil havayolu şirketleri çalışanlarının sağlığı için böyle bir imkanın oluşması yabancı havayolu şirketlerine öncülük etme ve rekabet açısından büyük bir avantaj sağlayacaktır.

Uçuş fizyoterapistleri havacılık personelinin yoğun çalışma temposu arasında doktora gitme oranını azaltacak, personelin işten izin alma yoğunluğunu düşürecek, tecrübeli iş gücü kaybını önleyecek ve şirkette işlerin aksamasına sebep olan faktörlerin etkinliğini azaltacaktır. Bu durum ile ilgili örnek bir klinik çalışma ABD Hava Kuvvetlerinde Christian G. Erneston tarafından yapılmıştır. Çalışma sonucunda savaş filolarında fizik tedavi programları uygulanmaya başladıktan sonra sağlık sorunlarından kaynaklı tecrübeli personelin işten ayrılma oranı %50 azalmıştır. Çünkü sağlık durumunu havacılık personelinin kendi insiyatifine bıraktığınızda tedaviden yanıt alamayacak kadar kötü duruma gelmeden herhangi bir sağlık kuruluşuna gitmek istemezler. Sebep ise uçuşlarının sağlık personeli tarafından kesilebileceği düşüncesidir. Oysaki fizyoterapistlerin uçuş kesme gibi bir yetkisi yoktur. Bu nedenle gönül rahatlığıyla gidebilecekleri ilk sağlık meslek mensubu uçuş fizyoterapistleridir. Bir pilotun yetişmesinin 2020 yılında ABD Hava Kuvvetlerine maliyeti 8,22 milyon dolardır. Tek bir pilotun dahi sağlık sorunu nedeniyle hava kuvvetlerinden ayrılmasını önlemek 8,22 milyon dolarlık maliyetten kurtulmak anlamına gelir.

Konunun sivil havacılık sektörü yöneticileri tarafından dikkate alınması ve uçuş fizyoterapistlerinin mali bir yük olarak görülmesinden ziyade tasarruf sağlayarak kaybı önlemek için var olmaları gerektiğinin farkına varılması ümidiyle.

Türkiye’nin İlk Uçuş Fizyoterapisti Cumali ALTUNDAĞ

Kaynak: Airline Haber


En son haberler

Bunları da okuyun

Exit mobile version