Faizler AKP döneminde 5 kez olağanüstü artırılmak zorunda kaldı

Türkiye ekonomisi son yıllarda faiz ve enflasyon sarmalı içinde. Döviz kurları ne zaman yukarı gitse zamanında alınmayan ve alınamayan bazı önlemler sebebiyle faizi yükseltiyoruz.

Faizlerin yükseltilmesi AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tepkisini çekse de Erdoğan bu defa ‘acı reçeteyi’ içmekten çekinmeyeceklerini söylüyor.

Faizlerin yükseltilmesi ülkeler için enflasyonu frenlemenin temel yollarından biri. Fakat iş lafta bitmiyor faizi artırmanın ekonomi açısından çok net sonuçları var.

Bunlardan en önemlilerinden biri ise Merkez Bankası’nın bankalara yüksek faizden borç vermesi dolaylı yoldan bankaların da müşterilerine daha pahalı kredi sunması. Yani faizler arttığı zaman vatandaş ve iş insanları bankadan rahatça kredi alamıyor. Böylece özellikle Türkiye gibi borçla yaşayan ülkelerde tüketime ciddi bir fren gelmiş oluyor. Çarklar yavaşlarken enflasyon da kontrol altına alınabiliyor.

Türkiye son 18 yılda -biri bu hafta içi olmak üzere- zamanında ekonomiyi soğutmadığı için 5 kez olağanüstü faiz artışları yapmak zorunda kaldı. Ne zaman enflasyon ve döviz kurları ciddi şekilde yükselse zamanında alınmayan önlemler yüzünden yüksek faiz artışları yapılmak zorunda kalınıyor.

Ekonomist Mahfi Eğilmez faiz artışına giden yolu şöyle açıklıyor:
AKP döneminde Merkez Bankası 5 kez olağanüstü toplanıp faiz artırdı.
1-DOLAR 1.70’E DAYANINCA OLAĞANÜSTÜ TOPLANDILAR
Haziran 2006’da dolar 1.70 TL’ye çıkmıştı. Bunun üzerine 25 Haziran Pazar günü Merkez Bankası olağanüstü toplandı. Toplantıya şu an İYİ Parti saflarında olan eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz Londra’da bir toplantıda olduğu için katılamamıştı. Toplantıya Yılmaz’ın başkan yardımcısı Erdem Başçı başkanlık etmişti.

Toplantı sonucunda alınan kararla gecelik faizler 225 puan artırılmıştı. 26 Haziran piyasalar açıldığında bu önlemin etkisini hemen göstermemesiyle dolar kuru tekrar 1.71 TL’ye çıkmıştı. Merkez Bankası bunun üzerine iki ayrı vade ile açtığı ihalede 500 milyon TL alım yaptı. Üçüncü önlem olarak döviz satım ihalesinde 500 milyon dolar sattı. İhaleler de yeterli olmayınca doğrudan 1 milyar dolarlık döviz satışı gerçekleştirdi. Dolar faiz hamlesinden bir ay sonra 1.44 TL’ye kadar inmişti.

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz ve daha sonra kurumun başına geçecek olan Başkan Yardımcısı Erdem Başçı sıklıkla siyasetin hedefinde oldular. Fotoğraf: Depo Photos

2-BAŞÇI FAİZLERİ 550 PUAN YUKARI ÇEKMİŞTİ
İkinci olağanüstü toplantı 29 Ocak 2014 tarihinde gerçekleşti. O dönem enflasyonun tırmanışa geçmesiyle Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan başkanlığındaki heyet faizlere bir çözüm üretmeye hazırlığında idi. Merkez Bankası Başkanı bu kez 2006’daki olağanüstü toplantıya da başkanlık eden Erdem Başçı idi.

Başçının başkanlığındaki Para Politikası Kurulu politika faizini 550 puan yükseltmişti! TCMB bir haftalık repo faiz oranını yüzde 4.5’ten yüzde 10’a yükseltirken, gecelik borç verme faiz oranını yüzde 7.75’ten yüzde 12’ye, gecelik borçlanma faiz oranını yüzde 3.5’ten yüzde 8’e, geç likidite penceresi borç verme faiz oranını yüzde 10.25’ten yüzde 15’e, APİ borçlanma faizini ise yüzde 6.75’ten yüzde 11.50’ye yükseltmişti.
3-ÇOK BEKLEDİ 300 PUAN ARTIRDI
Üçüncü olağanüstü faiz artırım toplantısı ise 23 Mayıs 2018 tarihinde gerçekleşti. Murat Çetinkaya başkanlığında gerçekleşen toplantıda Geç Likidite Penceresi 300 baz puan artırıldı. Faizler yüzde 16.5 seviyesine çıktı.
4-AKP TARİHİNİN EN YÜKSEK FAİZ ARTIŞI
AKP döneminin en yüksek faiz artışı 13 Eylül 2018’de gerçekleşti. Merkez Bankası o dönem faizleri 625 puan artırarak yüzde 24’e çıkarmıştı. Dolar ilk refleks olarak 40 kuruş düşmüş, AKP döneminin en yüksek politika faizi artışı gerçekleşmişti. Bu kararı alan Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya bir sonraki temmuz ayında kovuldu.
5-475 PUAN YUKARI ÇEKTİ
Merkez Bankası, Naci Ağbal geldikten sonra gerçekleştirilen ilk toplantıda, politika faizini 475 baz puan artırarak yüzde 10.25’ten yüzde 15 seviyesine yükseltti. Kararın açıklanmasının ardından TL dolar karşısında yüzde 2 seviyesinde değer kazanarak 7.50 seviyesine kadar indikten sonra tekrar 7.60’ın üzerine yükseldi.

Kaynak: Sözcü