Emre anlattı, Ömer coştu!

Emre anlattı, Ömer coştu!

Emre Bedir Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nde görevli 29 yaşında bir polis memuru. Üniversitede Türk Dili ve Edebiyatı eğitimi almış. 6 ay önce de polis memuru olarak göreve başlamış. Sosyal medyada paylaşılan bir video ile daha önce hiç tanımadığı görme engelli Ömer Aydın’a tirübünde maçı anlattığı görüntüler ortaya çıktı. Emre’ye ulaştık ve o maçın öyküsünü dinledik…

ABİ NE OLDU?

‘Biz misafir tribününde, tampon alt bölgesinde görevliydik. Ben de tampon bölgesinin en üst tarafındaydım. Bir abi ile birlikte içeri girdi. Dikkatimi çekti. Yanındaki kişi gazeteciymiş. Bir tanıdığıymış. Üst taraf tıklım tıklım olduğu için yer bulamamışlar. Basın bölümüne de alamamış. O yüzden bizim olduğumuz yere getirmiş. Görme engelli olduğunu anlamıştım zaten. Getiren kişi sağa sola bakınıyordu. Belli ki yer arıyordu. Ben de ‘Abi buraya getirebilirsin’ diyerek yanıma getirmesini istedim. O da ‘Çok iyi olur, senin yanında olsun. Ara ara ben de gelir maçı anlatırım’ dedi. Sonra maç başladı. Islıkları, tezahüratları duyunca zaten maçın başladığını anladı. İlk defa maça geliyormuş. Fanatik Beşiktaşlıydı. Adı Ömer… ‘Abi ne oldu, kim girdi, kim çıktı’ diye sordu ilk. Ben de başladım anlatmaya. Anlattıkça o da coştu. ‘Kaleciniz çıktı’ dedim. Ayağa bir kalktı başladı ‘Karius, Karius!’ diye alkışlamaya. Ondan sonra sakinleştirmeye çalıştım. ‘Şu an top kimde, gol mü oldu?’ diye soruyordu. Ben de anlatmaya devam ettim. Yanımızda iki avukat vardı. Onlar da arada anlatıyordu.

‘HADİ OĞLUM YÜKLENİN’

Maç bittiğinde onu bırakan kişiyi aradım. Biz gidiyoruz, görevimiz bitti. Ömer’i teslim etmek için bekledim. Ben orada görevliydim. Zaten maç izlemek için gitmemiştim. Ama insani bir görev olarak da Ömer’e maçı anlattım. Çok mutlu oldu. Tabi Beşiktaş gol de atsaydı o zaman ne olacağını tahmin bile edemiyorum. Çünkü Ömer çok heyecanlıydı. Ben de onunla birlikte heyecanlandım gerçekten. Beşiktaş’ı çok sevdiği belliydi. ‘Ben Beşiktaş şimdi atağa geçti’ deyince, o da ‘Hadi oğlum, yüklenin yüklenin’ diye fırlıyordu. Gol olduğunda, bütün taraftarlar ‘Gool’ diye bağırınca ‘Kim attı, kim attı’ dedi. Ben de ‘Başakşehir attı’ demek zorunda kaldım.

‘KAÇAR MI O POZİSYON’

Tirübünlerdeki sesleri ve tepkiler çok iyi takip ediyordu. Bildiğin maçı yaşıyordu. Ben de onunla heyecanlanıyordum ama biraz da tedirgin oldum. Önünde kademeli basamaklar vardı. Düşecek diye korkuyordum. Bir taraftan da onu gözetiyordum. Pozisyonun kaçtığını söyleyince ‘Hadi ya, kaçar mı böyle’ diye hayıflanıyordu. Başakşehir ciddi ataklar yaptığında söylemiyordum. ‘Orta sahada top çeviriyorlar’ diyordum. Çünkü daha da hırslanıyordu. Beşiktaş gol atsaydı, galip gelseydi nasıl olacağını tahmin bile edemiyorum. Maç sonunda üzüldü tabi. Ama böylece ilk maç deneyimini yaşamış oldu. Çok iyi bir taraftar olarak bundan sonra da maçlara gideceğini düşünüyorum. Bana teşekkür etti. ‘İlk defa bir polisle yan yana maç izliyorum’ demişti. Maçtan sonra bir daha görüşmedik. Onu getiren kişi gelip onu aldıktan sonra ben de ayrıldım.’

Kaynak: Hürriyet


En son haberler

Bunları da okuyun

Exit mobile version