Eğitimde fırsat eşitliği nasıl çözülür?

Eğitimde fırsat eşitliği nasıl çözülür?

class=”cf”>
Malum, tartışılacak, konuşulacak, üzerine sayfalarca yazılacak onlarca konusu var eğitimin. Fakat biraz düşündükten sonra, ekonomi mezunu bir özel okul yöneticisi olarak bu kez dikkat çekmek istediğim konu başka oldu.

DEVLETİN ÜSTÜNDEN YÜK ALIYOR
Türkiye’de eğitim sektörü dışında, hiçbir özel sektör devletin üstünden yük almıyor… Bu cümle size çok iddialı gelmiş olabilir. Ama gerçek bu. Bir sektör düşünün. Hem kamu hem özel sektör o alanda faaliyet göstersin. Fakat o alandaki pazar payı kamudan özel sektöre yöneldiğinde kamu tasarruf etsin. Hatta devletimiz hem tasarruf etsin, hem kazanç sağlasın, hem de o alandaki hizmeti daha da kaliteli hale gelsin… İşte o sektör, eğitim sektörü…

ÖZEL OKULLARIN YÜZDE 60’I BOŞ
Eğitim, hem devletin hem de özel sektörün faaliyet gösterdiği alanlardan biri. Türkiye’de 18 milyona yakın öğrenci var. Bu eğitim öğretim dönemine baktığımızda, söz konusu öğrencilerin yalnızca 1 milyon 157 bin 668’i özel okullarda eğitim görüyor. Ülkemizdeki öğrenci sayısına bakınca bu rakamın çok az olduğunu söylemek mümkün. Buna karşın özel okullarda toplam 1 milyon 900 bin öğrencilik boş kontenjan var. Yani, şu an özel okulların sıralarının yüzde 60’ından fazlası boş.

BURSLU ÖĞRENCİ SAYISI KADEMELİ ARTIRILABİLİR
Peki, biz bu sıraları özel okula çocuğunu göndermeye imkânı olmayan ailelerimizin çocuklarıyla doldursak, devletimizin üstündeki yük hafiflemez, eğitimin kalitesi artmaz mı? Yapılması gereken iş aslında çok zor değil. Hâlihazırda her özel okul, kanun gereği kontenjanının yüzde 3’ü oranında burslu öğrenci okutmak zorunda. Bu oranı kademeli olarak ilk önce yüzde 10’a, daha sonra yüzde 20’ye ve en sonunda da yüzde 30’a çok rahatlıkla çıkartabiliriz. Özetle, yapılacak iş zaten hâlihazırda devletimizin üzerindeki maliyetin aynı oranda özel okullara aktarılması, bunun karşılığında da bahsetmiş olduğum zorunlu bursluluk oranlarını kademeli olarak artırması.

class=”cf”>
İSTİHDAM DA ARTACAK
Böylelikle devlet okullarımızdaki öğrenci sayısı azalacak ve dolayısıyla eğitim kalitesi daha verimli hale gelecek. Atıl olan sınıflar dolacak, özel okullarda yeni, binlerce istihdam yaratılacak. Ve aslında 100 binlerce ekonomik durumu el vermeyen ailenin çocuğu da özel okul imkânından yaralanabilecek. Bugün Bahçeşehir Koleji Diyarbakır Fen ve Teknoloji Lisesi’nde burslu okuyan 2 kız öğrencinin, dünyanın en iyi üniversitelerinden Harvard’ı tam burslu olarak kazanması, böyle bir sistemin nasıl bir sonuç doğuracağının göstergesi. Günü geldiğinde, bugün varolan 18 milyon öğrencimizin, yarısının devlet okullarında, diğer yarısının da özel okullarda okuduğunu düşünün. Ve bunun eğitim kalitemizde nasıl bir sıçrama yaratacağını hayal edin…

SAĞLIK SEKTÖRÜ ÖRNEK TEŞKİL EDİYOR
Özel sağlık sektöründe 2002’de başlayan reformlar bunun için çok iyi bir örnek teşkil edebilir. 2000’li yıllardan önce özel hastaneye gidebilen hasta sayısı neredeyse hiç yokken, bugün bu oran yüzde 35’i geçmiş durumda. Yani her 100 hastanın 35’i özel sektör tarafından tedavi ediliyor. Bugün için özel hastanelere sadece parası olup da tedavi gören yerler olarak bakabilir miyiz? Tabi ki hayır. Benzer bir reform özel eğitim sektöründe de yapılabilir.
Bu örnek gözümüzün önündeyken, devletin üstünden yaklaşık 2 milyon öğrencilik boş kapasitesiyle yük almayı bekleyen ve bunu da herhangi bir fiziksel yatırıma ihtiyaç duymadan yapabilecek bir özel okul sektörü varken, neden benzer bir sistem de özel okul için kurulmasın?

class=”cf”>

HÜSEYİN YÜCEL KİMDİR?
Aslen Giresunlu olan Hüseyin Yücel 11 Ağustos 1982 yılında İstanbul’da doğdu.
Saint Benoit Lisesi’nin ardından Fransa’ya giderek Paris 1 Panthéon – Sorbonne Üniversitesi Ekonomi ve İşletme bölümlerinde lisans eğitimini tamamladı.
Üniversiteden 2005’te mezun olduktan sonra Türkiye’ye dönen Yücel, aile şirketlerinde çeşitli bölümlerde, farklı görevlerde bulundu. 2011 yılında ise Bahçeşehir Koleji ve Uğur Okulları’nın İcra Kurulu Başkanlığı görevini üstlendi.
2017 yılında eğitimin ayrılmaz bir parçası olarak gördüğü sporu, öğrencilere sevdirmek amacı ile Bahçeşehir Koleji Spor Kulübü Basketbol Takımı’nı kurdu. Başkanı olduğu takım, ilk yılında Süper Lig’e çıktı. Yücel, Bahçeşehir Koleji Spor Kulübü Basketbol Takımı’nı şimdi “Kurucu Başkan” sıfatıyla desteklemeye devam ediyor.
Futbolla da yakından ilgili olan Hüseyin Yücel, Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nde de Yönetim Kurulu Üyeliği ve As başkanlık görevlerinde bulundu. Evli ve iki çocuk babası olan Yücel, İngilizce ve Fransızca biliyor.

Kaynak: Hürriyet


En son haberler

Bunları da okuyun

Exit mobile version