Dünyanın en iyi üniversitelerini kazandılar ama…

Hayatları boyunca çalıştılar, dünya çapında üniversitelere kabul görme başarısı gösterdiler. Hatta bir çoğu için “Türkiye’nin Gururu” başlıklarıyla haberler yapıldı. Ancak pandemi nedeniyle Türkiye sınırlarından dışarı çıkamadılar. Kampüslerden faydalanamayacak olmalarına bir de saat farkı eklenince eğitim-öğretim hayatı onlar için bir kaos haline geldi.

ABD’deki eğitimine Türkiye’den devam eden bu öğrencilere ulaştık, onlar da yaşadıkları zorlu yılı sozcu.com.tr’ye anlattı.

“GECE 11’DE SINAVA GİRMEM GEREKECEK”

Galatasaray Lisesi’nden mezun olan Ekin Seçilmiş, ABD’nin Brown Üniversitesi’nde Fizik Bölümü’nde öğrenim görüyor. Okulunun aldığı bir karar nedeniyle normal dönem dersleri yaz aylarında başlayacak. Ancak okul bu dönemi boş geçirmek istemeyen öğrenciler için ders alma seçeneği sundu ve o da sosyal sorumluluk projelerine ağırlık veriyor. Saat farkının kendisini olumsuz etkilediğini söyleyen Seçilmiş, sözlerine şu şekilde devam etti: Şu an ABD ve Türkiye arasında 8 saat fark var. Bu, alabileceğim en erken saatteki dersin 16.30’da başlaması demek. Ben bu durumun yarattığı olumsuz etkileri erken saatlerdeki dersleri seçerek azaltmaya çalışıyorum, ama her şey elimde değil. Mesela gece 11’de sınava girmem gerekecek.”
ʻʻ Şu an ABD ve Türkiye arasında 8 saat fark var. Bu, alabileceğim en erken saatteki dersin 16.30’da başlaması demek. Ekin Seçilmiş
OKUL ÖĞRENCİLERE GEREKEN DESTEĞİ VERİYOR
Bünyesinde birçok ülkeden öğrenci bulunduran üniversiteler, öğrencilerine online eğitimde çeşitli yöntemlerle destek vermeye çalışıyorlar. Fizik Bölümü öğrencisi Ekin Seçilmiş bulunduğu üniversitenin öğrencileri için gösterdiği çabayı “Bununla birlikte okulumun bu konudaki çabalarını da görmezden gelemem. Dünyanın her yerinden öğrenci var ve bana uyan bir saat Avustralya’dakilere, Hindistan’daki öğrencilere uyan bir saat İngiltere’dekilere uymayabiliyor. Bu sebeple hem neredeyse tüm dersler ve etkinlikler kaydediliyor, hem de gerekirse birden çok saat seçeneği sunuluyor” cümleleriyle aktardı.

Ekin Seçilmiş

“UYKU DÜZENİM PEK YOK”
Uzaktan eğitim nedeniyle öğrenciler günün büyük çoğunluğunu bilgisayar başında geçiriyorlar. Üstelik ABD ile olan saat farkından dolayı yorgunluk da eklenince fiziksel problemler ortaya çıkıyor. Seçilmiş, başından geçenlerini şu şekilde aktarıyor: “Uyku düzenim pek yok, bu bir de ekran başında geçen saatlerle birleşince göz, baş, sırt, boyun ağrısı gibi problemlere yol açıyor. ABD’de olan etkinlik ve programlara katılırken pek büyük bir sıkıntı olmasa da Türkiye’ye göre güne geç başlamış olmak bazen resmi işlerimin bir sonraki güne, hatta haftaya sarkmasına bile yol açabiliyor. Ailem tabii ki bana çok destek oluyor, bu dönemde onların yanında kalabildiğim için çok şanslıyım.”
ʻʻ Şu an kesinlikle “eğlenemiyorum” gibi bir yakınma, sızlanma vb. olumsuz bir duygu içinde değilim. Üstelik, eski normallerimize göre eğlenmenin şu an çıkaracağı riski; canla başla çalışan, evlerine gidemeyen, çocuklarına yaklaşamayan sağlık çalışanlarını, çalıştıkları ortamdan kaptıkları virüs sebebiyle hayatını kaybeden insanları, böyle bir salgında gidecek evi olmayan insanları göz önüne alınca böyle bir şikayette bulunmak bencillik ve şımarıklık olacaktır diye düşünüyorum. Ekin Seçilmiş
 
“BİR SÜRE KENDİMİ ROBOT GİBİ HİSSETTİM”
Robert Koleji’nden mezun olan Doğuhan Çamkerten New York Üniversitesi’nde Ekonomi okuyor. Okula 2019 yılının aralık ayında kabul edilen Çamkerten, salgın sürecinde uzaktan eğitime geçilmesinin kendisinde büyük hayal kırıklığına yol açtığını söylüyor. Hayatının yeni dönemine 1-0 geride başladığını belirten Çamkerten, “Daha şoku atlatamadan saat farkıyla 200’den fazla öğrencinin beraber katıldığı online derslere katılmaya alışmam gerekti. Tabii üniversite eğitiminin ağırlığı da yanında cabası. Açıkçası bir süre robot gibi hissettim çünkü uzaktan eğitim öğrenim sürecinin insani yönünü ortadan kaldırıyor. Sınıf arkadaşlarımla ve öğretmenlerimle düzenli ve samimi bir ilişkim yok ve benden beklenen her hafta aynı saatte aynı derslere girip derslerin haftalık ödevlerini aynı günlerde teslim etmem” dedi.
“BİRİYLE GÖRÜŞMEK İÇİN BİR SAAT ARALIKLARI KULLANIYORUM”
Doğuhan Çamkerten, derslere gece katılmanın sosyal yaşantısını etkilediğini söyleyerek “Günün akşam ve hatta gece saatleri online derslere katılmakla geçerken gündüz saatleri de ders çalışmakla geçiyor. Birisiyle görüşmem gerektiğinde ya dersler arasındaki birer saatlik kısa aralıkları kullanmam gerekiyor ya da çağa ayak uydurup artık her yere taşıdığımız telefonlarımız üzerinden tıpkı derslerim gibi online olarak sosyal yaşantımı sürdürmem gerekiyor” diye konuştu.

Üniversite tarafından da kendilerine gerekli desteğin verildiğini söyleyen Çamkerten, “Opsiyonel olarak her zaman her ders için gerekli yardım ‘Öğrenci Öğrenim Merkezi’ adı verilen bir yerde gerek profesörler gerek de asistan öğrenciler tarafından sağlanıyor” dedi.
“KAMPÜS HAYATI BURNUMDA TÜTÜYOR”
Ekonomi öğrencisi Doğuhan Çamkerten, pandemi sonrası internete olan bağımlılığın daha fazla arttığını söyledi. Dijitalleşen dünyanın geleceğinin online hayat olduğuna dikkat çeken Çamkerten, kendilerine düşen sorumluluğun çağa uydurmak olduğunu söyledi.
ʻʻ Derslerimizi tamamlamamız açısından erişebildiğimiz kaynaklar en azından şu an için fazlasıyla yeterli oluyor. Ama tabi ki kampüsün kaynak ve imkanlarından faydalanabilmek benim için çok daha tatmin edici olacak diye düşünüyorum. Ayrıca kampüslerimizdeki sosyal ortam faktörü de göze alınırsa şu an bunların hepsi burnumda tutuyor diyebilirim. Elimden sabretmekten başka bir şey ne yazık ki gelmiyor. Doğuhan Çamkerten
HARVARD’I TAM BURSLU KAZANDI AMA TÜRKİYE’DE
Geçtiğimiz sene Sev Koleji’nde burslu okuyan Uluç Kadıoğlu, 2019 yılında, solucanlarla yaptığı kanser riski çalışmasıyla, Harvard Üniversitesi’nden tam burslu kabul aldı. 2019-2020 öğrenim yılının ilk dönemini Amerika’da geçiren başarılı öğrenci, pandemi nedeniyle okul kararıyla eğitimine Türkiye’den devam ediyor. Kampüslerin bulaş risklerinin en çok olduğu yerlerden biri olduğunu belirten Kadıoğlu, “Neredeyse bütün derslerin birden fazla verildiği saat var, yani dünyanın diğer ucundaki öğrenciler kendilerine uygun olan saati seçip aynı dersin o saatteki versiyonuna katılabiliyorlar” dedi.

Uluç Kadıoğlu

HEM ÜNİVERSİTE HEM ÖĞRENCİLER FEDAKARLIK YAPIYOR
Çok sayıda uluslararası öğrencinin ve akademisyenin bulunduğu Harvard Üniversitesi, Uluç gibi uluslararası öğrencilerin eğitimini aksatmaması için çeşitli düzenlemeler yaptı. Hem okulun hem de kendilerinin fedakarlık yaptığına dikkat çeken Kadıoğlu “ABD’de farklı saat dilimleri de olduğu düşünüldüğünde, bazı akademisyenler sabahın çok erken saatlerinde kalkıp bizim için derslere hazırlanıyorlar. Bu uzaktan eğitim süreci hem biz öğrencilerin hem de akademisyenlerin karşılıklı gösterdiği fedakarlıklarla yürütülüyor” açıklamasında bulundu.
“NEREDEYSE KANADA SAATİYLE YAŞIYORUM”
SEV Lisesi’nden mezun olan Buse Güler Kanada’da bulunan Toronto Üniversitesi’nde Kimya Mühendisliği okuyor. Neredeyse Kanada saatiyle yaşadığını dile getiren Güler “Toronto Üniversitesi’ne gideceğim kesinleştikten sonra uzun bir süre, ilk dönem orada olacağımı hayal ettim. Yaz sonuna doğru gelen kısıtlamalarla beraber bu hayalimin gerçekleşmeyeceğini fark ettiğimde gerçekten üzüldüm. Hem saat farkının çok olması hem de üniversitenin sağladığı sosyal yaşantıdan uzak olmak zor. Sabaha karşı 3-4 gibi yatıyorum. Bu nedenle çok geç kalkıyorum. Neredeyse Kanada saatiyle yaşıyorum. Derslerimin saatleri ve yoğunluğu nedeniyle yetişemediğim işlere ailem ve çevrem yardımcı oluyor” dedi.

Buse Güler

“3 SENE DAHA VAR DİYEREK KENDİMİ AVUTUYORUM”
Güler uzaktan eğitimin kendisini olumsuz etkilediğini ve bu durumun ciddi bir öz disiplin gerektirdiğini vurguladı. “Sınıfta oturup ders dinlemeyi çok özledim” diyen Buse Güler sözlerini “Üniversitede, kampüste olamadığım için gerçekten çok üzgünüm. Ama önümde 3 sene daha var diyerek kendimi avutuyorum. Kampüste olmamak; okul etkinliklerine, kulüplere ve diğer aktivitelere katılma isteğimi düşürüyor. Ayrıca kampüsteki birçok olanaktan da fiziksel olarak faydalanamamak çok üzücü. Her ne kadar üniversite online olarak farklı olanaklar sağlamaya çalışsa da fiziksel olarak orada bulunmayı iple çekiyorum” şeklinde noktaladı.
“ONLINE EĞİTİMDE GERİ KALIYORUZ”
Yağmur Soydemir, Bilkent Üniversitesi Müzik Hazırlık Lisesi’ni tamamladıktan sonra Nice Konservatuvarı’ndan mezun oldu. Ardından ABD’nin Boston şehrinde bulunan Berklee College of Music’e yüzde yüz yetenek bursuyla kabul edildi. Müzik okullarının ve konservatuvarlarında ağırlıklı olarak pratik derslerin yer aldığını belirten Soydemir, “Online eğitim, yüz yüze kadar verimli olmuyor. Çünkü her dönem farklı enstrümanlar çalarak birlikte çalmayı öğreniyoruz. Bu dersleri teorik olarak işliyor olmak en büyük eksilerden biri. Caz müzikte doğaçlama yapmak birlikte çalarak öğrenilir. Online eğitimde bu konulardan çok geri kalıyoruz. Şu an herhangi bir müzisyenle çalışıp öğrenebilme şansımız olmuyor. Yüz yüze eğitimde hocayı taklit ederek öğrenmeye çalışıyorsunuz fakat online eğitimde bu verimi tam olarak sağlayamıyoruz” dedi.

Yağmur Soydemir

“KOMŞULAR RAHATSIZ OLACAK DİYE DERSTE ÇALAMIYORUM”
Soydemir de saat farkından dolayı olumsuz etkilenen öğrencilerden. Berklee Üniversitesi öğrencilerine birçok üniversite gibi uzaktan eğitimde kolaylık sağlamak için çaba sarf ediyor. Ancak yine de pratik derslerde öğrenciler olumsuzluklarla karşılaşabiliyor. Aynı zamanda özel yaşantısının da değiştiğini belirten Yağmur Soydemir, durumu şu şekilde özetliyor: “Cuma günü 22:00-24-00 arası bir dersim var ve komşular rahatsız olacağı için o saatte hiçbir şekilde enstrüman çalamıyorum. Bu tarz olumsuzluklarla karşılaşıyorum. Tabii ki okul da saat konusunda elinden geleni yapıyor. Genelde 15:00-20:00 arası derslerim oluyor. Öğle saatlerinde okuyan öğrenciler gibiyiz. Sadece bir iki gün çok geç saatlerde derslerim oluyor. Genellikle yemek saatlerinde derste oluyorum. Cuma akşamı tamamen derslerime odaklanmış oluyorum. Uyku düzenim tamamen bozuldu. Çok daha geç yatıp geç saatlerde kalkıyorum.”
ʻʻ Cuma günü 22:00-24-00 arası bir dersim var ve komşular rahatsız olacağı için o saatte hiçbir şekilde enstrüman çalamıyorum. Bu tarz olumsuzluklarla karşılaşıyorum. Yağmur Soydemir
“BİZİM İÇİN ONLINE BİR PLATFORM OLUŞTURULDU”
Dilara Sezgin McGill Üniversitesi’nde Ekonomi ve Uluslararası Gelişim/Kalkınma bölümlerinde çift anadal eğitimine online olarak devam ediyor. SEV Lisesi’nden mezun olan Sezgin, Üniversite’nin online eğitim konusunda her türlü imkanı sağladığını belirterek “İlk başta nasıl bir dönem olacağı konusunda biraz endişeleniyordum. Ancak McGill bu konuda nisan ayından beri nasıl bir online düzen izleyecekleri hakkında çalışıyordu ve okul başladıktan sonra alışmamız pek de zor olmadı. Derslerin ve ödevlerin konulacağı, her şeyi kapsayan “myCourses” isimli bir online platform oluşturuldu ve bütün akademik bağlantılar oradan gerçekleşiyor. Profesörlere de belirlenmiş saatlerde sorularınızı yöneltebiliyorsunuz” ifadelerini kullandı.

Dilara Sezgin

O MANZARAYI KAÇIRMAK ÜZÜCÜ
Salgın sürecinde uzak eğitim alan öğrenciler için en büyük olumsuzluklardan biri okudukları okulların dünyaca ünlü kampüslerinden yararlanamıyor olmak. Dilara Sezgin de o öğrencilerden yalnızca biri. Sezgin’e göre ilk sene demek ilk sosyal ilişkilerin kurulması anlamına geliyor ve bu ilişkileri online platform üzerinden gerçekleştirmek imkansız. Ayrıca “Kampüste bulunamıyor olmak üzücü” diyen Sezgin, kampüsün şehrin tam merkezinde olduğunu ve kış aylarında öyle bir manzarayı kaçıyor olmanın üzücü olduğunu dile getirdi.
“PROGRAM BECERİLERİMİZ GELECEKTE KATKI SAĞLAYACAK”
ABD’de Pratt Institute Üniversitesi’nde SEV Lisesi’nden mezun olduktan sonra Mimarlık Bölümü’nde eğitim görmeye başlayan Melisa Alataş, ABD’deki derslere Türkiye’den katılıyor. Online eğitim almanın olumlu yönlerinden bahseden Alataş “Tabii ki kampüsteki farklı kaynaklar, laboratuvarlar ve stüdyoları kullanamamak farklı bir eğitim sürecine itiyor. Ancak profesörlerimin teknolojik bilgileri sayesinde program kullanmaya yönelik becerilerimizi kuvvetlendirmiş olmanın ileride bize çok katkı sağlayacağından eminim” sözlerini kaydetti.

Melisa Alataş

“DERSİM BİTTİĞİNDE AİLEM UYUMUŞ OLUYOR”
Melisa Alataş, online eğitim sürecine olumlu yönlerinden yaklaşsa da bu durumu alışması zaman aldı. Bu süreçte saat farkından dolayı zorluk yaşayan Alataş “Türkiye’nin saatini ve yaşamsal düzenini devam ettirirken orayı da kaçırmamanın dengesini bulmak bir zaman aldı. Bazı günler dersim bittiğinde ailem uyumuş oluyordu. Çoğu zaman akşam yemeğimi ders dinlerken yiyip gün içinde projelerle uğraşmak pek kolay olmasa da benim için o düzeni bulmak çok önemliydi. Zamanla aileyle, arkadaşlarla ve sınıfımdakilerle vakit geçirmeyi ve dengelemeyi daha iyi becerdim. Zamanla ilgili sıkıntılarımı gidermekte ve günlük düzeni tutturup, derslerden sonra uyuyup, gündüz çalışmakta ailemin çok desteği oldu. Bu dönemde ailemin hem fiziksel hem duygusal desteği çok önemliydi benim için” değerlendirmesinde bulundu.
“ARKADAŞLARIMLA AYNI SAATTE BOŞ OLMUYORUM”

Bilge Tayyar

Robert Koleji’nden mezun olan ve Claremon McKenna College’ta Ekonomi ve Uluslararası İlişkiler bölümünde okuyan Bilge Tayyar, Los Angeles’ta okuyacak olmanın kendisini çok heyecanlandırdığını ifade etti. “Corona virüs karantinasının sandığımdan daha uzun süreceğini anladığımda Los Angeles’a gitme ihtimalimin de çok düşük olduğunu fark ettim ve çok üzüldüm. Okulum temmuz ayında bu dönemin online geçeceğini söyledi, ben de bu sürece alışmak için elimden geleni yaptım” dedi.

Bilge Tayyar, sosyalleşmek için çevresinin ya da kendisinin akademik yaşantısından feragat etmesi gerektiğine değinerek “Türkiye’deki arkadaşlarımın dersleri akşam 6’ya kadar sürüyor ve akşam saatlerinde sosyalleşiyorlar. Benim ise derslerim akşam 7’den gece yarısına kadar sürüyor. Arkadaşlarımla aynı saatlerde hiç boş olmuyorum. Hayatım ikiye ayrılmış gibi hissediyorum. Bir parçası Türkiye’deki günlük rutinlerim, diğer parçası ise online bağlandığım Amerika hayatı. Gece yarısı toplantılarım olduğu için sabah karşı yatıp öğle vakti uyanmaya başladım. Dışarı çıktığım saatler her zaman kısıtlı oldu çünkü akşam saatlerinde bilgisayar başında olmam gerekiyordu. Derste kameramı kapatıp yemek yediğim çok oldu.” sözlerini ifade etti.
ʻʻ Hayatım ikiye ayrılmış gibi hissediyorum. Bir parçası Türkiye’deki günlük rutinlerim, diğer parçası ise online bağlandığım Amerika hayatı. Bilge Tayyar
DERSLERE GECE KATILMAK VERİMLİLİĞİ AZALTIYOR MU?
Tayyar sorumuza şu şekilde yanıt veriyor: “Azaltıyor ister istemez. Bir kere derslere akşam girdiğim için günün yorgunluğu ile odaklanmak daha da zor oluyor. Ayrıca, hocaların ya da arkadaşlarımın hiçbiri ile henüz tanışmadığım için aynı şekilde etkileşim alamıyorum. Ancak profesörler birebir buluşmalar konusunda çok istekliler. Sorularımıza her zaman hızlı cevap alıyoruz ve destek olmak için ellerinden geleni yapıyorlar.”

Kaynak: Sözcü