Dijital nesil için dijital eğitim

Zorunlu olarak dijitalleştiğimiz bu dönemde, birçok ülkede online eğitim sistemine geçilmiş durumda. Öğretmenler, Zoom ve Google Meet gibi platformlar aracılığıyla öğrencilerinin eğitim döneminde geri kalmaması için çalışıyor. Uzaktan eğitim sistemine gerek yaş grubu gerekse teknolojik altyapıları sayesinde üniversiteler nispeten daha hazırlıklıyken; lise, ortaöğretim ve ilköğretim düzeyinde ise dijitalleşme kısmen daha hazırlıksız bir şekilde gerçekleşti. Eğitim sisteminde sınavları nasıl yapabiliriz sorusundan daha çok, öğrencileri geleceğe hazırlamak için eğitimde doğru ve etkili dijitalleşmeyi nasıl uygularız sorusuna odaklanmak gerekiyor.

Yaşanan bu zorunlu dijitalleşme çalışmaları, eğitim sistemindeki ihtiyaçları ve gelecekte bizi nelerin beklediğini daha net bir şekilde görmemizi sağladı. Akıllı tahtalar kara tahtaların, tabletler defter ve kitapların yerini alırken, 21. yy.’da önümüzdeki birkaç yıllık süreçteöğretmenlerin yerini robotların, fiziksel derslerin yerini ise online eğitimlerin alması kaçınılmaz bir gerçek. Günümüzde pilot projelerle yaşanan bu dönüşümün, eğitim sistemindeki yansımaları ise oldukça başarılı.

MIT’de görev yapan ve insan-robot etkileşimi üzerine çalışan Cynthia Breazeal, çocukların robotlara karşı özel bir ilgisi olduğunu söylüyor. Gent Üniversitesi’nde sosyal robot uzmanı olarak görev yapan Tony Belpaeme ise çocukların öğrenmekten hoşlandıklarında daha fazla şey öğrenebileceklerini belirtiyor. Pilot projelere baktığımızda özellikle Hindistan ve Finlandiya’nın bu konuda önemli çalışmalara imza attığı görülüyor.

class=’cf’>
Asya’nın Silikon Vadisi olarak adlandırılan Hindistan’ın Karnataka eyaletindeki Indus International School’da,2019 yılında robot öğretmenler ders vermeye başladı. Bu robotlar, öğretmenlere asistanlık yaparak 7, 8 ve 9. sınıftaki öğrencilere dersler veriyor. Arjun Ray uygulamaya başladıkları bu yeni eğitim sisteminde robot öğretmenlerin, öğrenciler tarafından büyük ilgi ördüğünü söylüyor. Benzer şekilde Finlandiya’da Elias isimli robot, 2018 yılında ilköğretim öğrencilerine ders vermeye başlamıştı. Elias, 23 dil bilmesi sayesinde öğrencilere özellikle dil eğitimi konusunda destek veriyor. Örneğin; öğrenci bir kelimeyi yanlış telaffuz ettiğinde bunu tespit ediyor ve öğrenmesi için kaç kez doğru şekilde söylemesi gerektiğini saptayabiliyor. Genel olarak günümüzde eğitim sisteminde pilot proje olarak kullanılan robot öğretmenler, matematik ve yabancı dil gibi derslerde öğrencilere yardımcı oluyor.Yapay zekaya sahip robotların problemçözmede insanlardan çok daha başarılı olduğu da düşünüldüğünde, bu robotların öğrencileri yanlış yönlendirme ihtimali de yok denecek kadar az.

Öğrenme ortamının artık günümüzde sınıflar ve amfiler gibi fiziksel ortamlarla sınırlı kalmaması da bu konuda birçok yeniliği beraberinde getiriyor. Ortamdan bağımsız şekilde bilgiye hızlı ve kolay bir şekilde ulaşmayı sağlayan Coursera, Udemy, FutureLearn, Khan Academy, MITOpenCourseWare gibi platformlar bu konuda önemli bir ihtiyacı karşılıyor.

class=’cf’>
Koronavirüs nedeniyle birçok ülkede canlı ders sistemine geçilmiş olması, online eğitimlerin sunduğu avantajların daha net bir şekilde görülmesini sağlıyor. Yaklaşık 1.5 milyar öğrencinin okula gidemediği bu dönemde, online eğitimler kurtarıcı bir rol oynuyor. 21. yy.’da köklü değişikliklerle karşılaşacağımız eğitimde, yakın gelecekte robot öğretmenlerin yaygınlaşması ve birçok dersin online olarak verilmesi sürpriz olmayacak. Artırılmış ve sanal gerçeklik teknolojileri de bu sisteme dahil edildiğinde, teorik bilginin pratikteki uygulamalarını görmek çok daha kolay olacak. 

Burak Kesayak
twitter.com/BurakKesayak

https://platform.twitter.com/widgets.js

Kaynak: Hürriyet