CHP’li Özel: Can Gürkan kaçabilir, hemen tutuklanması lazım

13 Mayıs 2014 tarihinde yaşanan ve 301 madencinin hayatını kaybettiği Soma Maden kazasının ardından geçen 6 yıl sürenin ardından şehit madencilerin umutla beklediği haberi Yargıtay 12. Dairesi açıkladı.

Şehit madenci ailelerinin itirazları neticesinde Yargıtay 12. Dairesi, 301 madencinin hayatını kaybettiği Soma maden faciası davasında 37 sanığın beraat kararını onarken, sanıklardan tahliye olan maden sahibi Can Gürkan, tutuklu bulunan Soma İşletmeleri Genel Müdürü Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik ve Teknik İşletme Müdürü İsmail Adalı’nın 301 kez ‘Olası kasıtla adam öldürme” ve 162 kez ‘Olası Kastla Adam Yaralama’ suçlarından ceza almaları gerektiğini belirtti.

Yargıtay ayrıca, tutuklu sanıklardan teknik nezaretçi maden mühendisi Ertan Ersoy’un cezaevinde yattığı süreyi göz önüne alarak tahliyesine karar verdi.

“KARAR ANNELERİN, BABALARIN, EŞLERİN VE ÇOCUKLARIN YÜREĞİNE SU SERPTI”

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Yargıtay 12. Dairesi’nin Soma davasıyla ilgili verdiği kararı partisinin il binasında CHP Manisa İl Başkanı Semih Balaban ve ilçe başkanlarıyla birlikte düzenlediği basın toplantısında değerlendirdi.

CHP’li Özel, Soma maden faciasına ailelerinin verilen karardan dolayı mutlu olduğunu ifade ederek, “Yargıtay 12. Dairesi vermiş olduğu kararla Soma faciasına ilişkin yürütülen ve tamamlanan yargılamada bazı kararları onayladı, bazı kararları bozdu. Bozulan kararlar arasında Can Gürkan’ında içinde bulunduğu genel müdür Ramazan Doğrusu’nun, İşletme Müdürü Akın Çelik’in ve teknik müdür İsmail Adalı’nın hakkında ‘basit taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan verdikleri cezaları bozdu. Ve dedi ki bunlar 301’er kez ‘olası kastla adam öldürme’ ve 162’er kez de ‘olası kastla yaralanmaya sebebiyet verme’ suçlarından yeniden yargılanmalıdır. Bu karar Soma faciasında yakınlarını kaybeden anneleri, babaların, eşlerin ve çocukların yüreğine su serpmiştir. Tabi ki kararın eleştirilecek ve beklentileri karşılamayacak yönleri de vardır. Örneğin Alp Gürkan hakkında verilen beraat kararını onaylanması gibi. Kamuoyunda 37 beraatın onaylanmasına bir takım tepkiler var. Ancak burada aslında hiçbir suçu olmadan şirket tarafından kandırılmış, ‘Şuraya bir imza atmalısın’ deyip sorumluluk yüklenmiş ve şahitler önünde hiçbir şeyden haberi olmadan bazı sorumlulukları yüklendiği kişilere verilen beraatların onaylanmasını da normal karşılıyoruz” dedi.

“CAN GÜRKAN’IN DIŞARIDA GEZMESİ KABUL EDİLEBİLİR DEĞiLDİR”

CHP Grup Başkanvekili Özel, kararın ardından dışarıda olan facianın yaşandığı maden sahibi Can Gürkan’ın her an yurtdışına kaçabilme olasılığının olduğunu ve bir an önce tutuklanması gerektiğini iddia etti.

CHP’li Özel açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

  • Şimdi burada atılması gereken en önemli adım Can Gürkan’ın tutuklu yargılanmasıdır. Yargıtay’ın kararı birlikte artık 301 kişinin ölümünden ‘olası kastla’ yargılanacak olan Can Gürkan’ın dışarıda gezmesi, hatta maden işletmesi kabul edilebilir değildir. Korkumuz kendisini yurtdışına kaçmasıdır.

  • Bu konuda gerekli tedbirlerin alınmasını, adli mercilerin bir an önce harekete geçmesini, yurt dışına çıkış yasağı ve tutuklama kararının ya da tutuklama talebini kabul eden kararların bir an önce verilmesi gerekiyor.’

“O HAKİMİN VERDİĞİ KARARIN NASIL SAKAT OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI”

CHP’li Özel açıklamasına şu şekilde devam etti:

  • İlk günden beri şunu söylemiştik. Soma unutmayacağız ve unutturmayacağız demiştik. Unutanın yüreği kurusun diyorduk. Bütün Türkiye böyle diyordu. Ama yargılama sürecinde pek çok kişinin buna ilgisi azaldı.
  • Örneğin MHP ve onun Manisa milletvekili ilk günlerde davanın yakın takipçisiyken Cumhur İttifakına geçince adeta davada taraf değiştirdiler. Davayı takip etmemeye ve kötü kararlara tepki vermemeye başladılar.

  • Hakim değişikliğine hep birlikte isyan ettiğimizde Türkiye kamuoyunu bu isyanı belki anlayamıyordu ama daha önce hep madenciler aleyhine kararlar veren hakim gelmişti.

  • Şimdi o hakimin verdiği kararın nasıl sakat bir karar olduğu, suçluları dışarı çıkardığı, belki de onların yurt dışına çıkışına olanak verecek bir karar olduğu açıkça ortaya çıkıyor.

  • Göz göre göre 301 kardeşimizin ölümüne sebebiyet verenlerin cezasız kalması, hatta af kanunudan yararlanıp dışarı çıkmaları sonuçları ortadayken, belki 1 yıl sonra artık kimse içerde kalmayacak ve bu iş kapanacakken Yargıtay’ın verdiği bozma, yeniden yargılama kararını son derece olumlu karşılıyoruz.

“BAKANLAR DA YARGILANMALI”

CHP’li Özel açıklamasını son kısmında, Soma maden faciasında dönemin bakanları ile bürokratlarının da yargı önüne çıkması gerektiğinin altını çizerek; “Bu kararın içinde iki tane yargılanmış kamu görevlisiyle de ilgili karar var. Ancak beklentimiz odur ki maden işleri genel müdürlüğünden tutunda, TKİ yetkililerine ve dönemin bakanlarına kadar bu yargılamanın içinde yer alması gereken çok sayıda siyasi ve kamu görevlisi vardır. Bakanlarla ilgili görev önümüzdeki dönem meclisindir. Yüce divanda yargılanmaları gerekmektedir. Ama bürokrasi ile ilgili görev Yargıtay’dan beklenildi. Bu konuda da karar verilmemiş olmasını da bir eksiklik olarak görüyoruz. Ancak toplamda bu karardan memnunuz. Anaların yüreğine su serpilmiştir” dedi.

“YARGITAY’IN KARARINI DOĞRU BULUYORUZ”

Yargıtay 12.Dairesi’nin Soma maden faciasının davasıyla ilgili verdiği kararı değerlendiren Manisa Baro Başkanı Av. Ali Arslan, kararda ismi geçen 4 kişinin 301 kez ‘Olası kasıtla adam öldürme” ve 162 kez ‘Olası Kastla Adam Yaralama’dan ceza alması gerektiğini savundu.

Manisa Baro Başkanı Arslan Sözcü’ye yaptığı açıklamada; “Yargıtay ilk aşamaya geldi şuanda. İlk 2014 yılında davanın Cumhuriyet savcısının düzenlemiş olduğu iddianame konumuna gelmiş oldu. Çünkü davanın başından itibaren müdahil vekillerinin ve biz avukatların savunduğu bu kişilerin olası kasıtla adam öldürmeden ceza almalarına dahildi. Bunu yerel mahkeme Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi ile istinaf mahkemesi bu talebi uymadı.  Ancak Yargıtay yapmış olduğu değerlendirmeyle olası kasıtla ölüme sebebiyet vermekten 4 kişinin yargılanması gerektiğine karar verdi. Bu doğru bir karar. Çünkü bu kazanın meydana gelmesini en büyük sebebiyetlerden bir tanesi üretim zorlaması. Üretim aşamasına zorlandığı davanın her aşamasından ispat edilip kanıtlandı. Üretiminin ve çalışan sayısının artırılmasına rağmen maden içerisinde havalandırma bacalarını yapılmaması, gerekli önlemlerin alınmaması ve bunların madenin yönetim kurulu başkanı Can Gürkan’ın dahilinde olduğunu herkes biliyordu. Bu işi öngörmelerine rağmen gerekli önlemleri almadıkları için olası kasıttan adam öldürme suçundan yargılanmaları gerekiyordu. Yargıtay’da bizim aynı düşüncemizle alakalı bir karar verdi” diye konuştu.

“TEKRAR YARGILAMA YAPILACAK”

Manisa Baro Başkanı Arslan, Yargıtay’ın verdiği kararın Manisa Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’ne tekrar geleceğini ve 4 sanığın yargılanmasının tekrar yapılacağını ifade ederek, “Yerel mahkemede bu karara uyacak. Ama şöyle bir durum var. Sanıkların karar düzeltmeye gitme gibi bir hakları var. Eğer böyle bir itiraz olursa, bunun değerlendirmesi olacak. Sonra dosya tekrar Manisa Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’ne gelecek. Tekrar yargılama yapılacak. Yargıtay ayrıca, serbest bırakılan iki kamu çalışanı mühendisle hakkında eksik yönler bulduğunu söylüyor. Yeniden araştırma yapılması talep ediliyor. Yargıtay, Bunlarında bilinçli taksirle adam öldürmeye sebebiyet vermekten yargılanmalarını gerektiğini söylüyor. Onlarla ilgili gerekli araştırma yapılıp, yeniden bir hüküm verilecek.” dedi.

“CAN GÜRKAN’IN KAÇMA OLASILIĞI OLABİLİR, TUTUKLANMASI LAZIM”

Maden faciasının yaşandığı ocağın sahibi Can Gürkan’ın Yargıtay’ın kararının ardından kaçma olasılığının olduğunu iddia eden Manisa Baro Başkanı Arslan, Gürkan’ın bir an önce tutuklanması gerektiğini açıkladı.

Baro Başkanı Arslan yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Can Gürkan istinaf mahkemesi tahliye etmişti. Ama şimdi Yargıtay’ın kararı bozmasına göre 301 madencinin her biri adına olası kasıttan adam öldürmekten yargılanması gerektiği belirtiliyor. Her bir madenci için 20 ile 25 yıl arasında ceza verilmesi bekleniyor. Ayrıca 162 kez de olası kasıttan yaralamadan ceza alması bekleniyor. Can Gürkan daha önce taksirle ölüme sebebiyet vermekten cezalandırmıştı. Ancak Yargıtay bunu kabul etmedi. Aslında Yargıtay kararı ile birlikte Can Gürkan’ın tutuklanması gerektiğini düşüyorum. Çünkü kaçma olasılığı olabilir.”

SOMALI MADEN ŞEHİDİ AİLELERİ UMUTLU

Yargıtay’ın kararıyla ilgili Sözcü’ye düşüncelerini dile getiren Soma maden faciasında eşi Mustafa Kaya’yı kaybeden Naciye Kaya ise şunları söyledi:

“Facianın ardından geçen sürede aldığım en güzel haberdi. Geç kalınmış bir karar olmasına rağmen çok sevindik. Sonuçta olması gereken bir kakardı. Can Gürkan’ın dışarıda olması, diğerlerin tahliye talepleri başından beri yanlıştı. Benim eşim ve diğer 301 madenci mezarlarında yatarken, Can Gürkan’ın dışarıda olması içimize sindiremediğimiz bir durumdu. Bunu adaletli bulmuyorduk. Çocuklarımla birlikte çok sevindim. Son 6 yıldır umudumu kaybetmiştim. Adalete olan güvenim kalmamıştı. Ancak bu son Yargıtay kararı ile umudum tekrar geri geldi. Umarım bu umudumuz boşa çıkmaz. Akhisar Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan davayı tekrar takip edeceğim. Ölmek var dönmek yok. Bu dava nerede görülürse görülsün benim için fark etmiyor takip edeceğim.”

Madenci Şehidi Uğur Çolak’ın babası ve 301 Madenciler Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı İsmail Çolak ise, Yargıtay’ın kararını “Geç gelen adalet” olarak değerlendirerek;

“Yargıtay’ın verdiği bu karar hayatım boyunca duyduğum en iyi haberlerden bir tanesi. Gereken cezaları almadılar. Yüreğimizi ısıtacak bir karar verilmemişti. İnşallah geç gelen adalette yaşadığımız bu acı birazda olur hafifletir. Umudumuz adil bir yargılanmanın olması. Adaleti güvenimiz yoktu. Çünkü bir kişinin dudağı arasında belirleniyor artık her şey. Bir insanın dudağına bakılarak insanların serbest bırakıldığı bir dönemi yaşıyoruz. Umarım adil bir yargılama olur. Yaklaşık 6,5 yıldır çektiğimiz acı ve göz yaşı diner. Gerçekten hak ettiği cezaları alırlar. Yeniden görülecek davayı ailemle birlikte ön saflarda takip edeceğim” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Sözcü