BÜTÜN KENTLER KIZARIYORDU, BİRİNCİLİĞİ İSTANBUL’A VERDİLER… – Airline Haber

Değerli okurlar, temel sorunumuz corona şiddetini artırarak sürüyor. 20 gün önce Türkiye’de sadece 12 şehir çok riskli olarak kırmızı kategoride iken 20 Mart Cumartesi günü kırmızı şehir sayısı 38’e fırladı. 20 gün önce 12 kırmızı şehirin toplam nüfusu 9 milyondu. Bugün kırmızı kategorideki 38 şehirde tam 50 milyon insan yaşıyor. Yani ülkemizin üçte ikisi artık çok riskli. İstanbul’un durumu ise tam bir fecaat. 20 gün önce turuncu kategoride ve genelin içinde 29. Sırada olan megakent 81 il içinde 9. Sıraya fırladı.

3.DALGA BAŞLADI.

Hani Özdemir Asaf’ın o ünlü dizelerinde olduğu gibi, bütün şehirler hızla kızarıyordu, birinciliği İstanbul’a verdiler ! 4 hafta önce 100.000 kişide vaka sayısı 68 iken 21 Mart günü bu sayı 251’e çıktı. % 400 artış var. İstanbul artık ülkemizde pandeminin merkez üssüne dönmüş durumda. Kabaca hergün 4000 kişi coronaya yakalanıyor. Bu oran hiç artmasa bile İstanbul’da bir ayda 120.000 kişi bu hastalığa yakalanacak demek. Gerçekten vahim bir tablo. Resmen sürü bağışıklığına gidiyoruz. 20 Kasım 2020’de başta lokanta ve cafeler olmak üzere yeniden kapanma kararı alındığında tüm ülkedeki vaka sayısının 5103 olduğunu düşünürsek bu sayıya bugün sadece İstanbul’da yaklaşmak durumun vahametini daha net gösteriyor bize. Toplamda ise vaka sayısı 22.000’I geçti. Bilim insanlarına göre 3. Dalga başladı. Artık hangi sayıları göreceğimizi aşının gelişi belirleyecek. Sonbaharda 50 milyon kişinin ancak aşılanabileceği söylendiğine göre Nisan-Mayıs da çok zor geçecek. THY’nim 31 Mayıs’a kadar uzattığı evden çalışma uygulaması bu açıdan önemli bir öngörüye işaret ediyor. Bir de şu uçucuların aşılanmasında aynı duyarlılığı gösterebilseydi keşke…

HAVAYOLLARINA DEVLET YARDIMI ŞART…

Geçen yıl bu dönemlerde anahtar, PCR testleri idi. Kısıtlamaların aşılması için eldeki tek argümandı. Artık yetmiyor. PCR testleri yerini aşıya bıraktı. Yaz geliyor, geçen yılı sadece Türkiye değil turizmden ciddi gelir elde eden ülkeler de kaybetmişti. Ancak onların bizim kadar borçlu değil. Turizm ülkemize faizsiz döviz kazandırıyor. O nedenle çok önemli. Ama aşıda umutlar son bahara kaldığı için bu yaz sezonunu da kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyayız. Turizm yok ise, havacılık da darbe yer. Devlet desteği o nedenle şart dedik aylarca. Bakın Avrupa’nın zayıf halkaları sayılan ülkeler bile havayollarına desteğe devam ediyor. Portekiz hükümeti, bayrak taşıyıcı havayolu TAP’a 460 milyon euro yardıma hazırlanıyor. İspanya da 52 uçaklık filoya sahip Air Europa’ya 475 milyon euro, 3 uçağı bulunan charter şirketi Plus Ultra’ya 52 milyon euro yardım yaptı. Bizde durum nasıl? THY’ye verilen 362 milyon TL (Yaklaşık 38 milyon euro) Kısa Çalışma Ödeneğini biliyoruz sadece. O da işsizlik fonundan yapıldı. İç hatlarda KDV’nin % 1’e indirilmesinden kaynaklanan bir kazancı olmuş mudur şirketlerimizin, bilmiyoruz. Yoksa bilet fiyatlarına yansıttıkları için kasaya ekstra bir kazanç olmamış mıdır, onu da bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey, turizmden döviz kazanmak istiyorsak sektöre ve havacılığa mutlaka destek verilmeli.

AVRUPALI SALGINDA BİRİKTİRDİĞİNİ TURİZME HARCAYACAK.

Dünyada ise Aralık tatil dönemine kadar yükselen küresel havayolu rezervasyon verileri, yeni mutasyonların etkisinin hissedilmesiyle çok keskin bir şekilde geriledi. Şu anda talebi engelleyen en önemli etken seyahat kısıtlamaları.

İngiltere hükümetinin 22 Şubat’ta seyahat kısıtlamalarının Mayıs ortasından itibaren kaldırılabileceğini açıklamasının ardından, birçok havayolu yaz sonunda ve hatta bazı uzun mesafeli rotalarda Avrupa’daki tatil destinasyonlarına yapılan rezervasyonlarda anında artış olduğu belirtiliyor. Ryanair CEO’su, seyahat kısıtlamaları daha geniş bir yelpazede kaldırıldığında “talepte güçlü bir geri dönüşün” olacağını umut ediyor. Bu durumun Nisan-Haziran arasında mütevazı bir toparlanma şeklinde gerçekleşeceği, ardından yoğun yaz sezonunda hatırı sayılır bir artış olacağına inanıyor. Taşıyıcı, yıl sonuna kadar normal trafiğin % 75-90’ına ulaşacağını bekliyor. Havayolu şirketlerinin ortak öngörüsü, kurumsal ve uzun mesafeli yolcu profilinde azalma olacağı ama eğlence ve turizm amaçlı seyahatlerin artacağı yönünde. Bize çok tuhaf gelecek bir tespiti de ekleyelim. Yapılan araştırmalara göre, salgın öncesinde % 12-13 seviyelerinde olan Euro bölgesi tasarruf oranları pandemi döneminde % 25 ile rekor seviyeye ulaştı. Sadece İngiltere’de, hane halkı tasarruflarının Haziran ayına kadar 250 milyar euroya yükseleceği belirtiliyor., Pandemi öncesi seviyeye ulaşmasa bile devlet desteği ile gelirinin büyük bölümünü elde etmeye devam eden tüketicilerin ertelediği veya vazgeçtiği tüketim harcamalardan kaynaklanan bu birikimi ağırlıklı olarak seyahat ve tatil amaçlı olarak kullanacağı hesaplanıyor. Dileriz, aşılama işinde bir mucize gerçekleşir, sonbahara kaydırılan aşılar 1-2 ay içinde ülkemize gelir böylece de Türkiye riskli ülkeler arasından çıkartılır, hem havayollarımız hem de turizm sektöründen geçinen milyonlar rahat bir nefes alır.

Kaynak: Airline Haber