Bayram öncesinde merak edilen soru: Arefe günü oruç tutulur mu?

Bayram öncesinde merak edilen soru: Arefe günü oruç tutulur mu?

Müslümanlar tarafından büyük öneme sahip Kurban Bayramı 31 Temmuz Cuma günü eda edilecek. Bayram arefesi ise 30 Temmuz Perşembe günü idrak edilecek. Arefe günü için ise birçok kişi “Arefe günü oruç tutulur mu?” sorusunun yanıtını araştırıyor. Duaların edildiği, ibadetlerin daha da arttığı arefe günü hakkındaki detaylı bilgileri yazımızda sizlere aktarıyoruz.

AREFE GÜNÜ ORUÇ TUTULUR MU?

Diyanet İşleri Başkanlığı Kurban Bayramı’nda oruç tutmak hakkında şu bilgilere yer veriyor; Hz. Peygamberin (s.a.s.) Zilhicce’nin ilk dokuz gününü oruçla geçirdiği rivayet edildiği için (Ebû Dâvûd, Savm, 62) Zilhicce’nin ilk dokuz gününün, yani kurban bayramından önceki dokuz günün oruçlu geçirilmesi müstehaptır. Zilhicce ayının 10. günü kurban bayramının ilk günüdür. Kurban bayramında da oruç tutulmaz (Buhârî, Savm, 66-67; Ebû Dâvûd, Savm, 48). Ancak imsaktan itibaren bir şey yemeyip o günün ilk yemeğini kurban etinden yemek müstehaptır. Fakat bu, kendi evinde kurban kesebilen insanlar içindir. Zamanımızda çiftliklerde kurban kestiren bazı müslümanlara, akşama kadar sıra ancak gelmekte, hatta ertesi güne kalmaktadır. Bu durumda söz konusu insanların aç kalıp oruçlu imiş gibi durmaları uygun değildir.

ORUÇ TUTMANIN MENDUP (Tavsiye edilen/Dince makbul) OLDUĞU GÜNLER

  1. Şevval Orucu: Ay takviminde ramazan ayından sonraki ay, şevval ayıdır. Şevval ayında altı gün oruç tutmak müstehaptır. Bu oruçların bayramın hemen arkasından peş peşe tutulması daha faziletli olmakla birlikte ay içerisinde aralıklı olarak tutmak da mümkündür. Kazâ veya adak oruçlarının
    bugünlerde tutulmasıyla da aynı sevap elde edilir. Peygamberimiz’in, ramazanı oruçla geçirip buna şevvalden altı gün ilâve eden kişinin bütün yılı
    oruçlu geçirmiş olacağı yönündeki ifadesini (Müslim, “Sıyâm”, 204), “Kim iyi bir amel işlerse, kendisine bunun on katı ecir vardır” (el-En‘âm 6/160) âyetiyle birlikte değerlendiren kimi âlimler, bire on hesabıyla, ramazan orucunun on aya, altı gün şevval orucunun da altmış güne karşılık olduğunu ve
    bu suretle bütün yılın oruçlu geçirilmiş sayılacağını söylemişlerdir.
  2. Aşure Orucu: Muharrem ayının onuncu gününe “âşûrâ” denilir. Hz. Peygamber’in bugünde devamlı olarak oruç tuttuğu rivayet edilmiştir. Fakat
    sadece o günde oruç tutulması doğru görülmemiş, bunun yanında bir önceki veya bir sonraki günün de oruçlu geçirilmesi tavsiye edilmiştir. Bir rivayete göre Peygamberimiz Medine’ye geldiğinde yahudilerin aşure gününde oruç tuttuklarını görünce, bu orucun anlamını yani ne için tutulduğunu sormuştu. Yahudiler, bugünün büyük bir gün olduğunu; Allah’ın Mûsâ’yı ve İsrâiloğulları’nı düşmanlarından bugünde kurtardığını ve Mûsâ’nın bu sebeple bugünde oruç tuttuğunu, kendilerinin bugünde oruç tutmalarının da bundan kaynaklandığını söyleyince, Peygamberimiz “Ben Mûsâ’ya sizden
    daha yakınım” demiş ve bugünlerde oruç tutulmasını emretmiştir (İbn Mâce, “Sıyâm”, 41). Aşure orucunu Câhiliye döneminde Araplar’ın tuttuğu ve Hz. Peygamber’in de ramazan orucunun farz kılınmasına kadar bu orucu tutmayı emrettiği rivayetleri de vardır (Müslim, “Sıyâm”, 116). Daha sonra ramazan orucu farz kılınınca aşure orucu bir yükümlülük olmaktan çıkarılmış, fakat aşure günü oruç tutulması tavsiye edilmiş ve bugün oruç tutmak sünnet olarak devam etmiştir.
  3. Her Ay Üç Gün Oruç: Her aydan üç gün oruç tutmak, bunu özellikle her ayın 13, 14 ve 15. günlerinde yapmak müstehap kabul edilmiştir. Kamerî takvim (ay takvimi) hesabına göre bugünlere “eyyam-ı bîd” denir. Peygamberimiz’in özellikle ayın 13, 14 ve 15. günlerinde olmak üzere her ay üç gün oruç tutmayı tavsiye ettiği rivayeti (Müslim, “Sıyâm”, 181-182) yanında Hz. Âişe’nin, Peygamberimiz’in her ay üç gün oruç tuttuğuna dair rivayeti de bulunmaktadır.

  4. Pazartesi-Perşembe Orucu: Her hafta pazartesi ve perşembe günleri oruç tutmak da teşvik edilmiş bir nâfiledir. Peygamberimiz’in pazartesi ve
    perşembe günleri oruç tuttuğu ve soruya cevaben de “İnsanların amelleri Allah Teâlâ’ya pazartesi ve perşembe günleri arzolunur; ben amelimin arzı
    sırasında oruçlu olmayı tercih ediyorum” (Ebû Dâvûd, “Savm”, 60; İbn Mâce, “Sıyâm”, 42) dediği rivayet edilmektedir.

  5. Zilhicce Orucu: Zilhicce ayının ilk dokuz gününde oruç tutmak tavsiye edilmiştir. Zilhicce ayının 10. günü kurban bayramının ilk günüdür. Peygamberimiz’in zilhiccenin ilk dokuz günü oruç tutmayı sürdürdüğü rivayet edildiği için zilhiccenin ilk dokuz gününün, yani kurban bayramından
    önceki dokuz günün oruçlu geçirilmesi müstehaptır. Fakat sıkıntıya ve halsizliğe sebep olacağı gerekçesiyle, hacda olanların 9. günü (arefe günü) oruç tutması mekruh görülmüştür. Peygamberimiz arefe gününün faziletine ilişkin olarak “Arefe gününden daha çok Allah’ın cehennem ateşinden insanları âzat ettiği bir gün yoktur” buyurmuş, yine “Arefe günü tutulan orucun bundan önce ve sonra birer yıllık günahları örteceği Allah’tan umulur” dediği (Müslim, “Sıyâm”, 196-197) nakledilmiştir.

  6. Haram Aylarda Oruç: Haram aylar olarak anılan zilkade, zilhicce, muharrem ve receb aylarında, perşembe, cuma ve cumartesi günleri oruç
    tutmak müstehaptır.

  7. Şâban Orucu. Şâban ayında oruç tutmak müstehap sayılmıştır. Âişe vâlidemizin belirttiğine göre Peygamberimiz en çok orucu şâban ayında tutmuş, şâban ayının tamamını oruçla geçirdiği olmuştur. Fakat, pazartesiperşembe veya her ay üç gün ve benzeri gibi tutulagelen mûtat oruç dışında
    şâban ayının ikinci yarısında oruç tutmak bazı âlimlerce mekruh kabul edildiği gibi, Şâfiî mezhebine göre haram sayılmıştır.

  8. Dâvûd Orucu: Gün aşırı oruç tutmak yani bir gün oruç tutup ertesi gün tutmamak, Peygamberimiz tarafından “savm-ı Dâvûd” olarak nitelenmiş
    ve bu şekilde oruç tutmanın faziletli olduğu ifade edilmiştir. Peygamberimiz  bu şekildeki oruç hakkında “En faziletli oruç Dâvûd’un tuttuğu oruçtur; o bir gün oruç tutar, bir gün tutmazdı” demiştir. Sahâbeden Abdullah b. Amr, “Ben daha fazlasını tutabilirim” deyince, Peygamberimiz bunun faziletli bir
    şekil olduğunu ve daha fazlasını tutmaya çalışmamayı tavsiye etmiştir (Müslim, “Sıyâm”, 187-192). Bu bakımdan gün aşırı oruç tutmak, en faziletli
    nâfile oruç olarak değerlendirilmiştir. Yukarıda belirtilen günlerde oruç tutmanın fazileti ve kişiye kazandıracağı sevaplar konusunda birçok hadis rivayet edilmiştir. Oruç tutmanın tavsiye edildiği günler incelendiğinde bunların belirlenmesinin gelişigüzel olmayıp, belli bir periyoda göre düzenlendiği görülür. Bu bakımdan oruç tutmanın ruhî ve bedenî yararları göz önüne alındığında yılın belli zamanlarında oruç tutmak oldukça yararlı, tutulacak oruçları Peygamberimiz’in önerdiği günlerde tutmak ise oldukça sevaplıdır. Bununla birlikte, oruç tutulması haram ve mekruh olmayan günlerde kişi kendi durumuna ve tercihine göre istediği zaman nâfile oruç tutabilir.

Kaynak: Sözcü


En son haberler

Bunları da okuyun

Exit mobile version