Apple, Dünya Kadınlar Günü’nü böyle kutladı

Apple, Dünya Kadınlar Günü’nü böyle kutladı

class=”cf”>
Vanessa Hakkında: St. Louis’de yaşayan Vanessa Charlot, ağırlıklı olarak siyah beyaz fotoğraflar çeken bir belgesel fotoğrafçısı. Vanessa, kolektif insan deneyiminin değişmezliğini araştırıyor ve bileşimsel hiyerarşiyi(compositional hierarchy) alt üst etmeyi amaçlıyor. Maneviyat, sosyoekonomik sorunlar ve cinsellik/cinsiyet ifadesi gibi konulara odaklanan çalışmaları, baskıcı bir bakıştan uzak, farklı insan varoluşlarının görsel temsillerini yaratıyor.

“Bir kadın fotoğrafçı olarak her zaman, nesiller arası kadın aile reislerini ve onların zor zamanlarda aile bağlarına nasıl şekil verdiğini düşünüyorum. Siyahi ailelerde büyükanneler, geçmişten bu yana temel bir yapı taşı ve ailenin vazgeçilmezi olarak görülüyor. Sevgiye, konfora, dayanıklılığa ve bilgeliğe onlar aracılığıyla ulaşılabileceğine inanılıyor. Kadınların görünüşü, toplum içinde sahip oldukları değere ayrılmaz bir şekilde bağlı. Bu nedenle kadınlar yaşlandıkça, kamusal alanlarda sesleri ve yüzleri pek fazla öne çıkmıyor. Ancak başta yaşlanan kadınlar olmak üzere bu kadınların hepsinden sorumluluklarını hâlâ yerine getirmeleri bekleniyor.”

“İşim, hayatı her yönüyle insanlaştıran görüntüleri belgelemek ve üretmek olduğu için iPhone kullanmanın çeşitli avantajları var. iPhone 12 Pro Max’im iş için kullandığım bir araca dönüştü. Büyük bir kamerayla insanların dikkatini dağıtmadan veya doğallığını bozmadan, özgün tarzım haline gelen ham, gerçek ve samimi sahneleri yakalayabiliyorum. Benimle birlikte diğer birçok fotoğrafçı için kamera, gücü temsil eden bir araç.”

Celia hakkında: And folkloru ve Peru’nun kırsal bölgelerinde hakim olan geleneklerle geçen, kültürel bakımdan zengin çocukluk yıllarından ilham alan Celia D. Luna, Miami’de yaşayan bir moda ve portre fotoğrafçısı. Celia, renkli ve anlatıma dayalı yaklaşımıyla farklı kültürleri ve güçlü kadınları mercek altına alıyor.

“Kız kardeşliği anlatmak ve kadınları Toprak Ana kadar ihtişamlı bir şekilde fotoğraflamak istedim. Çünkü çoğu kadının bebek beklerken geleceğin getireceklerini daha iyi anladığını fark ettim. Taşıdıkları bebek için en iyisini isterken, Toprak Ana’ya iyi bakmakla ilgili kaygıları da yoğunlaşıyor. Öylesine büyük bir şeye iyi bakmak, ancak birlikte, yardımlaşmayla altından kalkılabilecek bir iş.”

“iPhone 12, hiçbir ayar yapmaya gerek olmadan ortamdaki doğal ve canlı renkleri ve kum tanelerinden mankenlerin saçının dokusuna kadar detayları yakalamayı başardı. Sadece hafif düzenlemelerle rötuşlayınca fotoğraflarım sıcak ve biraz da çarpıcı bir hale geldi.”

Karolina hakkında: Montreal’de yaşayan Karolina, Avrupa’da büyümesi nedeniyle çok küçük yaşta çevresindeki farklı kültür ve dillerden etkilenen bir içerik üreticisi ve fotoğrafçı. Karolina L’Oreal, Gucci Beauty ve Ralph Lauren gibi markalarla çalıştı.

“Hâlâ ağırlıklı biçimde erkek fotoğrafçıların egemenliğindeki bir sektörde çalışan bir kadın fotoğrafçı olarak, kendi alanımdaki diğer kadın yaratıcıların hikayelerini keşfetmeyi amaçlıyorum. Nereden yola çıktıklarını, markalarını nasıl oluşturduklarını, dünyayı nasıl gördüklerini araştırıyorum. Olağanüstü yetenekli müzisyen Shah Frank ile stüdyoda bir gün geçirdim. Enerjisinin ve yeteneğinin bulaşıcı olduğunu söyleyebilirim.”

“iPhone 12 Pro Max ile Frank’i siyah beyaz fotoğraflamaya karar verdim. Frank’in, stüdyoda etrafında bulunan birçok erkek arasında sergilediği güçlü varlığı yansıtmak istiyordum. Ultra Geniş kamera, büyük değişimler yaratan bir özellik. Sahneyi ve Frank’in çevresiyle kurduğu etkileşimi her şeyiyle yakalamama imkan tanıdı. Aşağıdan ve yukarıdan ilgi çekici açılarla çekim yapabilmekten hoşlandım.”

Rocío hakkında: Uzmanlık alanı turizm ve doğa fotoğrafçılığı olan Rocío’nun tarzı, kullandığı renklerin yumuşaklığı ve doğal ışık ve gölgelerin yanı sıra çalışmalarına tüm duygularını aktarabilmesiyle öne çıkıyor.

“Normalde doğa fotoğrafları çekiyorum veya modellerle çalışıyorum. Ancak otoportreler beni gerçeklikle yüzleşmeye ve kendimi bulmaya zorluyor. Fotoğrafçılık sanatında daha duygusal ve kadınsı bir bakış açısıyla varlık göstermeyi, gördüklerimdense hissettiklerimi fotoğraflamayı seviyorum. iPhone’um da tam olarak bunu yapmama olanak veren bir araç. Geniş kameranın yüksek miktarda ışık alabilmesi sayesinde, bu fotoğrafı yalnızca penceremden içeri giren ışığı kullanarak çektim. Sonuçta, gölgelerin oluşturduğu bu güzel kontrast ve tüm fotoğrafta gördüğümüz gerçeğe çok yakın renkler ortaya çıktı.”

“İşimin, sanatı bir ifade biçimi olarak kullanmak olduğuna inanıyorum. Bu, erkeklerin egemen olduğu bir sektörde diğer kadın fotoğrafçılara güç vermeyi ve onları kendi etraflarındaki kadınları da yüceltmeye teşvik etmeyi amaçlayan bir iş. Kadın olarak yaratabileceklerimizin sınırı yok. Gerçek gücümüz de buradan kaynaklanıyor.”

Noura hakkında: Noura henüz 11 yaşındayken babasının film kamerasıyla doğa fotoğrafları çekmeye başladı. Şimdiyse modern mimariden ve BAE’nin yerel kültüründen ilham alıyor.

“Bu seride amacım, ilham verici kadınları güçlü anlarında fotoğraflamaktı. Birleşik Arap Emirlikleri’nin ilk opera sanatçısı Fatima Alhashmi olağanüstü sesiyle bizleri büyülemediği zamanlarda piyano veya çello çalarak kendine hayran bırakıyor. Daha önce erkeklerin hakimiyetinde olan müzik alanında yükselen Alhashmi, Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki kız çocuklarına müzikle ilgili hayallerinin peşinden gitmeleri için ilham veriyor.”

“Bu fotoğraf için iPhone 12’deki Ultra Geniş kamerayı kullandım. Bu kamera sahnenin tüm detaylarını fotoğrafa dahil ederek görkemli bir etki yaratıyor. Ekstra kapsam, fotoğrafın izleyicisinin Noura’yla samimi bir bağ kurmasını sağlıyor. Aynı zamanda izleyiciye, sahnenin perde arkasına ait olduğu hissini veriyor.”

Julia hakkında: Rusya’da doğup büyüyen ve şu anda Los Angeles’ta yaşayan Julia, Louis Vuitton ve Chanel gibi önde gelen moda markaları için fotoğraflar çekti. Julia’nın fotoğrafçılık tarzı, atmosferik ve sofistike bir renk yelpazesinin yanı sıra açık ve net şekillere odaklanıyor.

“Hepimizin, eşit şekilde değerini bilmemiz gereken kadınsı ve erkeksi taraflarımız var. Ben kendimi daha çok bir kız çocuğu gibi hissetmekle bir erkek çocuğu gibi hissetmek arasında sürekli gidip geliyorum. Bu projede, her gün karşılaştığımız nesneleri fotoğraflamak için renk paletinin cinsiyetlerle en çok ilişkilendirilen iki rengi pembe ve maviyle oynadım. Bu nesnelerin renkleri birbirine karışıyor ve biraz çizgi dışına çıkıyor. Böylece asıl rengin hangisi olduğunu tam olarak anlayamıyorsunuz. Bu akışkanlık fikrini seviyorum. Tıpkı gökyüzünün öğleden sonra mavi olup günbatımında pembeye dönmesi gibi, insanlar da belirli noktalarda kendilerini farklı hissedebilir ve farklı görünebilirler. İnsanların haklı mı yoksa haksız mı, doğal mı yoksa yapay mı olduğu üzerine uzun uzadıya düşünmek yerine onların ve taşıdıkları güzelliklerin keyfine varabileceğimizi düşünüyorum.”

“Post prodüksiyon sırasındaki tüm düzenlemelerimi yaparken sadece iPhone kullandım. Fotoğraflar uygulamasındaki yerleşik ayarlardan yararlanarak genel pürüzleri azalttım, kişiselleştirilmiş bir dokunuş eklemek için filtre uyguladım. Fotoğrafları tarayarak ve katmanları manuel olarak düzenleyerek gerçekleştirdiğimiz son derece karmaşık görüntü işleme süreçlerinden aklımıza gelen her şeyi yalnızca iPhone ile yaratabildiğimiz bugünlere ne kadar hızlı geldiğimizi düşününce çok şaşırıyorum.”

Kaynak: Hürriyet


En son haberler

Bunları da okuyun

Exit mobile version