Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) şike kumpasına ilişkin davasının karar duruşmasında, mahkeme başkanı, FETÖ’cülere adeta ders verdi. FETÖ’nün MİT kumpasına ilişkin davasına da kendilerinin baktığını belirten mahkeme başkanı, yargılama sürecinde sanıkların kendilerini birçok kez tehdit ettiğini belirterek, “Bu tehditlere boyun eğmeyiz” mesajını verdi.
Mahkeme başkanı, FETÖ’cü hainlerin nerede olurlarsa olsunlar yakalanıp adalet önüne çıkarılmaya devam edileceğini de vurguladı.
Silivri Ceza İnfaz Kurumları girişindeki duruşma salonunda yapılan karar duruşmasında tarihi anlar yaşandı. İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılamada, FETÖ’nün kapatılan eski STV kanalı genel yayın yönetmeni Hidayet Karaca ile dönemin İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç’ın aralarında olduğu sanıklara ağır cezalar verildi. Kararın okunmasının ardından mahkeme heyeti başkanı Ahmet Uğuz, önemli bir açıklama yaptı.
Fetullahçı Terör Örgütü’nün 7 Şubat 2012’deki MİT kumpasına ilişkin davada da yargılamayı kendilerinin yaptığını anımsatan başkan Uğuz, yargılama sürecinde FETÖ’cülerin zaman zaman mahkeme heyetini tehdit ettiğini vurguladı.
FETÖ’YE UNUTAMAYACAĞI DERS
Mahkeme Başkanı Ahmet Uğuz’un karardan sonra FETÖ’cü hainlere yaptığı o açıklama şöyle:
“Bunun yanısıra bir hususu daha dile getirmek istiyorum. Kamuoyunda 7 Şubat MİT kumpası olarak bilinen dosyanın da yargılamasını 23. Ağır Ceza Mahkemesi olarak biz yaptık. Sonrasında heyetlerin birleşmesi neticesinde yine kamuoyunda Fenerbahçe Şike kumpası olarak adlandırılan bu dosyada karara imza atmak aşamasına geldik. 7 Şubat MİT kumpası dosyasının yargılamasına başlamamızın ardından, işbu dosya da dahil olmak üzere, bugüne kadar yaklaşık 1 yıldır sanıklarca sistematik bir şekilde devrin ve konjonktürün değişeceğine ve yargılanacağımıza dair kimi zaman üstü kapalı, kimi zaman açık açık tehdit ediliyoruz.
Bu tehditlere cevaben şunu ifade etmeliyim ki; Türk hakim ve savcıları bu tür tehditler ile inandığına karar vermekten çekinecek, korkacak insanlar değildir. Çünkü bize, birilerinden farklı olarak, devlete sadakatin omuzda bir yük değil, göğüste taşınacak bir şeref olduğunu öğrettiler.
Çünkü bize, birilerinden farklı olarak, devletle hesaplaşmayı değil, ortada bir hesap varsa o hesabı devletin soracağını öğrettiler.
Bugün Türkiye Cumhuriyeti devleti varlığına kast edenleri kimi zamanlar gardırop arkasından kimi zaman Meriç Nehrinin kıyısından kimi zaman ise saklandığı çukurdan yakalayıp Türk Adaletine teslim ederek hesap soruyor, sormaya da devem edecektir. Takdir Yüce Türk Milletinindir.”
MAHKEMEDEN NE KARAR ÇIKTI?
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları girişindeki duruşma salonunda dün yapılan karar duruşmasında tarihi anlar yaşandı. Sanıklar ve sanık avukatlarının yanı sıra şikayetçi taraf olan Fenerbahçe Spor Kulübü yöneticileri ve avukatları da duruşma salonunda yerini aldı. 88 sanıklı davaya ilişkin kararı mahkeme heyeti Ahmet Uğuz okudu. FETÖ’nün kapatılan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca “haberleşmenin gizliliğini ihlal” suçundan 76 kez, “resmi belgede sahtecilik” suçundan 166 kez, “iftira” suçundan 91 kez olmak üzere toplam bin 406 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Dönemin İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç ise “haberleşmenin gizliliğini ihlal” suçundan 74 kez, “iftira” suçundan 86 kez, “resmi belgede sahtecilik” suçundan ise 148 kez olmak üzere toplam bin 972 yıl 10 ay hapse mahkum edildi. Şike soruşturma sürecini başlattığı iddiasıyla yargılanan eski polis memuru Lokman Yanık’a da “iftira” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 91 kez, ayrıca “silahlı terör örgütüne yardım” suçundan toplam 161 yıl 8 ay hapis cezası verildi. Çoğunluğu eski emniyet görevlisi olan sanıkların çoğuna ağır cezalar verilirken, bazı sanıklar da beraat etti.