Diğer yandan açıklamada AFAD, etlerin 16 Nisan’da yola çıktığını ve 8 Mayıs’ta Mersin limanına 8982614 konşimento ile gönderildiğini beyan etti. Et ürünlerinin üzerinde “dondurulmuş helal büyükbaş sığır eti” ifadeleri yer aldığını beyan eden AFAD burada büyük bir hataya düştü ve bu hatalı çıkarımıyla da tüm Türkiye’ye yanlış bilgi verdi. Öyle ki, ambalaj üzerinde “Fresh frozen halal meat” yani “taze dondurulmuş helal et” ifadesinin altında “Bobby veal” yani “Yavru buzağı eti” ifadesi yer alıyor. Fakat AFAD nedense açıklamasında bu detayı görmezden gelirken, “doğru olmayan iddia” olarak tanımladığı bu gerçekle ilgili hiçbir açıklama yapmıyor. Diğer yandan HSVMA Humane Society Veteriner Hekimler Derneği web sitesinde “veal” olarak tanımlanan sığır etini 4 çeşide ayırırken, bunları “bob veal”, “milk fed veal”, “red veal” ve “free raised veal” olarak ayırıyor. Hindistan’dan gelen “bob veal” ya da “bobby veal” olarak tanımlanan etlerle ilgili; “Bob dana buzağılar, bazılarının göbek kordonları hala karınlarından sarkan, üç haftalık olana kadar yeni doğmuşlardır” ifadeleri yer alıyor.
Diğer yandan AFAD tarafından yapılan açıklamada söz konusu etlerin 30 Mayıs 2023 tarihinde 10048222 sayılı yazılarla Tarım ve Orman Bakanlığı Mersin Veteriner Müdürlüğü’nde analiz edildiği ve söz konusu analiz sonrasında etlerin “insan tüketimine uygun” olduğunun tespit edildiği bildiriliyor. Yine aynı açıklamada yayınlanan analiz raporlarına bakıldığındaysa ürünlerin “Frozen meat of bovine animal” şeklinde ambalajda yazmayan bir sınıflandırmayla analize alındığı ve raporda da yine paketteki tanımdan farklı olarak “sığır eti” olarak adlandırılarak kabul edildiği anlaşılırken, içeriğinde salmonella veya E.coli gibi zararlı bakteriler ile domuz, at ve eşek eti ile kurşun ve kadmiyum gibi ağır metallerin varlığının tespit edilmediği görülüyor.
Bu haliyle AFAD tarafından depremzedelere Hindistan’dan ithal olarak gelen etlerin dağıtıldığı bilgisi doğrulanırken, paketlerde yazan ve etlerin renginden ve dokusundan da anlaşılacağı gibi “sığır eti” olmadığı fakat gerek AFAD gerekse Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı laboratuvar tarafından bu şekilde adlandırıldığı anlaşılıyor. Etlerin “yavru buzağı eti” olması sebebiyle doğal haliyle beyaz görünümü sebebiyle depremzedelere tavuk eti dağıtılmasından, bu etlerin hala “sığır eti” olarak beyan edilmesine kadar bu skandalın bir çok farklı yönü bulunuyor. Diğer bir konu ise söz konusu raporlar arasında ürünün “helal” olduğuna dair hiçbir sertifika ya da bilgilendirme dökümanı paylaşılmaması, bu konuya hiçbir şekilde değinilmemesidir. Konunun helal kesimin yanında “yavru buzağı” kesimi sebebiyle hassasiyet içermesine rağmen tek kelime bile bahsedilmemesi bu konudaki hassasiyetin de sorgulanmasını gerektirmektedir.
AFAD açıklamasında son olarak; “Afetzede vatandaşlarımızın beslenme ihtiyaçları karşılanırken tüm hassasiyetler gözetilmekte olup, izin ve test süreçleri başta olmak üzere bütün gıda güvenliği ve sağlık konularına azami düzeyde dikkat edilmektedir.” ifadelerine yer vermektedir. Biz de bu hassasiyete sonuna kadar katılıyoruz ve bu bağlamda doğru bilgi içermeyen beyanlara karşılık olarak kamuoyunu bilgilendirmeye ve kamu sağlığını tehdit eden her türlü duruma ilişkin korkusuzca yayınlarımıza devam edeceğimizi bir kez daha duyuruyoruz. #NeYediğiniziBilin