Değerli Okurlar,
2022 yine en çok emekçilerin, emeği ile geçinenlerin omuzunda ağır bir yıl oldu. Verilen zamların enflasyon karşısında eridiği, alım gücünün her sektördeki çeteleşmiş baronlarla sömürüldüğü bir yıl oldu. Savaşın, göz yaşının, istikrarsızlığın ve yoksulluğun polemiklerle ve tartışmalarla üstünün örtülmeye çalışıldığı da bir yıl oldu…
İstanbul’a yağan karın yollarda çilesini çektiği, maden ocaklarında, tezgâh başlarında iş kazalarından ölümlerin, sellerde ekininden ekmeğinden olanların acıyla gözyaşıyla aktığı da bir yıl oldu…
Enerji maliyetlerinin cep yaktığı, faturaların düşük gelirli hanelerde küçük yavruları üşüttüğü, arabası olanın binmeye, kaskosu sigortası 3’e 5’e katlandı diye satmaya çalıştığı da bir yıl oldu. Hastanelerden hekimlerin kaçtığı, hastaların ilaç baronlarının denekleri gibi kuyruklarda kıvrım kıvrım kıvrandığı da bir yıl oldu…
Asgari ücrete yapılan zamların herkesin burnundan getirildiği, yağ kuyruklarının, çay stoklarının, şeker karaborsalarının hortlatıldığı da bir yıl oldu…
Evet Akıncıların, Kızılelmaların, İhaların, Sihaların gururla havalandığı, herkesi umutlandıran yeni enerji rezervlerinin keşfedildiği, altın madenlerinin, yer altı zenginliklerinin yer yüzüne çıkma umutlarının konuşulduğu da bir yıl oldu…
Babamı, ustamı, herkesin efsane başkanı duayen SEFA İNANI kaybettiğimiz bir yılda oldu…
Namertlerin kaleminden nefret ve küstahlığın aktığı, vefasızlıkları ve hırsızlıklarının tüm dünyada çarşaf çarşaf dolaştığı bir yıl oldu. Siyasetin rantın peşinden koşup, taraflı tarafsızlığı oynayan bu köşe müsveddeleri, kendilerini havalı havalı laflarla uzman, yazar, çizer diye pazarlarsa da asıl meslekleri olan şantajcılıkları, simsarcılıklarının ortaya çıktığı da bir yıl oldu…
Sendikaların acizleştiği, derneklerin yozlaştığı, işverenlerin fırsatçılığıyla tasmalarını elinde tuttuklarıyla her istediğini yaptırdıkları da bir yıl oldu… Yine liyakatsiz atamalar, yine itibardan tasarruf olmaz diye lüks harcamalarla yönetenlerin sefa sürdüğü, çalışanın emekçinin süründüğü de bir yıl oldu…
Daha kişiliği oturmamış, kendi egolarını bile yönetemeyenlerin yönettiği, çalışan yüzlerin, binlerin kalem kalem, satır satır hangarlarda ofislerde uğradıkları baskı, mobbing ve psikolojik şiddetlerin sessiz ve çaresiz feryatlarının tüttüğü de bir yıl oldu…
Şirketlerin büyüdüğü, işlerin çoğaldığı, karların arttığı, ama bir banka promosyonun bile dahi çalışanından esirgendiği de bir yıl oldu…
Saçma sapan gerekçelerle ne EASA ne SHGM de geçmeyen ama keyfe keder gerekçelerle yazılıp çizilen, kurallarla yönetmeliklerle Yetkileri düşürüldüğü için kalifiye elemanların küstürüldüğü, sınav rezaletleriyle teknik destek ve destek işçilerinin terfilerinin maymuna çevrildiği de bir yıl oldu… Verilen sözlerin, edilen büyük lafların hepsi içi bomboş vaatlere döndüğü de bir yıl oldu…
Taşeronların köleliğe devam ettiği, kadrolu çalışanlarla neredeyse aynı maaşlara geldiği, verilen kar paylarının ve sözde yüksek zamların vergilerle, kesintilerle emekçilerin burnundan oluk oluk getirildiği de bir yıl oldu…
Herşey bu kadar kötü müydü!!! İlk 3 yılında 30’un üstünde ödül ve sertifika alan İstanbul Havalimanının “Yılın Havalimanı” ödülüne layık görülerek şahlandığı, Sabiha Gökçen Havalimanı’nın “Yılın Dijital Havalimanı” ödülüne layık görüldüğü, Türk Hava Yollarının üçüncü çeyrekte rekor kar açıkladığı, SunExpress Havayollarının “Dünyanın en iyi Tatil Havayolu” ödülünü aldığı, tüm havayollarımız gibi Pegasus Havayollarının 2019 uçuş sayılarını yakaladığı ve “Risk Yönetimi ve Dayanıklılık” kategorisinde ödül aldığı bir yıl oldu…
Havacının, havacılığının mavidir tonu… gökyüzünde bütün şeritler mavi, tüm bariyerler bembeyaz bulut dağlarındandır. Bizde umutta tükenmez, gayrette… 2023 umarım herkese sağlık, huzur, mutluluk ve umut getirir…